Teröre boyun eğmemek gerekiyorG20 Liderler Zirvesinde NTVye konuk olan Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, terör saldırılarını değerlendirdi. Terör saldırılarına boyun eğmemek gerekiyor. Tam aksine neyi hedeflemişlerse aksine bizim hareket etmemiz gerekiyor diyen Yılmaz, uluslararası alanda terörizme karşı yeterli bir işbirliğinin olmadığını vurguladı.![]() Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Antalya'da başlayan G20 Liderler Zirvesi'nde NTV'nin canlı yayın konuğu olarak, Ahmet Ergen'in sorularını yanıtladı. Sunucunun, ‘Fransa neden bir kez daha terörün hedefi oldu' sorusuna yanıt veren Yılmaz, “Terörün gerçekten bir adresi yok, her an her yerde olabilecek bir hadise. Bunu en iyi anlayanlardan biri de Türkiye tabii. Bu tür saldırıları hepimize dönük saldırılar, bütün insanlığa dönük saldırılar olarak görmemiz gerekiyor ve o şekilde ortak bir tepki geliştirmemiz gerekiyor. Maalesef uluslararası alanda terörizme karşı yeterli bir işbirliği olduğunu söyleyemeyiz. Burada yalnız ben şunun da altını çizmek istiyorum: Fransa'ya saldıranlar tabii bir taraftan da düşününce Suriye'yle ve Fransa'nın politikalarıyla bağlantılı da görebiliriz. Bu terör saldırılarına elbette boyun eğmemek gerekiyor. Tam aksine neyi hedeflemişlerse aksine bizim hareket etmemiz gerekiyor. Terörü lanetlerken, net bir şekilde terörü lanetlerken terörü suiistimal edip hiç suçu-günahı olmayan geniş toplumsal kesimlere bu öfkenin yönlendirilmesine de mutlaka karşı durmamız lazım” dedi. Fransa'daki saldırının, terör örgütlerine karşı daha yoğun bir mücadelenin önünü açar mı? Sorusuna yanıt veren Yılmaz, “Biz terör konusunu G-20'nin gündemine getirmiştik, bir başlık olarak açmıştık. Bu Türkiye'nin bir önceliği olarak gündeme getirilmişti, ama şimdi inanıyorum ki herkesin önceliği haline geldi. Türkiye hep bunun altını çiziyor. Biz bakın 30-40 yıldır terörden çeken bir ülkeyiz, bunun acısını hiç kimse bizim kadar herhalde hissedemez. Ama bir taraftan da hep şunun acısını çektik. Bu konularda yeterli uluslararası desteği göremedik, yeterli uluslararası işbirliğini göremedik. Bu vesileyle, G-20 vesilesiyle inşallah burada uluslararası camianın çok daha net bir duruşunu hep birlikte sergileme imkânımız olacaktır” diye konuştu. “YÜZBİNLERCE İNSANIN KATLEDİLDİĞİ BİR SAVAŞ YAŞANIYOR SURİYE'DE” Yılmaz, ‘Fransa Dışişleri Bakanının, uluslararası mücadelenin işbirliğinin daha önemli olduğunu gördük' açıklamaları üzerine şunları söyledi: “Burada bir sebep-sonuç işlerine de bakmamız lazım. Ortaya çıkan bu sonuçların kaynağına gittiğimiz zaman Suriye'deki istikrarsızlığı, çatışmayı, oradaki rejimin insanlık dışı uygulamalarını görüyoruz. Yüzbinlerce insanın katledildiği bir savaş yaşanıyor Suriye'de. Uluslararası dünyanın bu anlamda da çok daha aktif olması gerektiğini bir kez daha görmüş olduk. Yani meseleyi yerinde çözmezseniz, zamanında gerekli müdahaleler yapılmazsa, bunlar maalesef büyüyerek, katlanarak devam ediyor ve herkesi etkisi altına alıyor. Dolayısıyla daha güvenli bir Ortadoğu ve daha güvenli bir Akdeniz, bir Avrupa için Suriye meselesi konusunda eskisinden de daha yoğun bir gayret gerektiğine ben inanıyorum. Burada Türkiye olarak öteden beri ortaya koyduğumuz tezlerimizin daha geniş destek bulacağına yine inanıyorum. Her ne kadar teröristler bunun aksini arzu etmiş olsalar da, bu yaşananlar inanıyorum ki uluslararası camianın dikkatini daha fazla Suriye'ye yönlendirecektir.” “EN KÖTÜ SONUÇ AVRUPA'NIN İÇE KAPANMASI” Avrupa'nın terör saldırılarında içe kapanmasının en kötü sonuç olacağını belirten Yılmaz, şunları söyledi: “Avrupa içe kapanırsa, tam da terörün istediği gerçekleşmiş olur. Bir taraftan yabancı düşmanlığı beslenirse, ırkçılık beslenirse, İslamofobiya gelişirse bu Avrupa için de, dünya için de hiç olumlu bir gidişat olmaz. Tam aksine burada yapılması gereken ki Fransa bu tavrı daha önce de gösterdi, şimdi de bence göstermesinde büyük fayda var. Tam aksine terör bizden neyi bekliyorsa biz onun tersine hareket etmeliyiz. Daha fazla açılmalı Avrupa. Suriye'de olanlar başta olmak üzere çevresiyle daha fazla ilgilenmeli. Komşuluk politikası var Avrupa'nın örneğin, bence bu çok daha güçlü bir şekilde gündeme gelmeli.” MÜLTECİ SORUNU Zirvenin önemli başlıklarından biri olan mülteci sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, “Türkiye ile Avrupa arasında bir zirve planlanıyor 29-30 Kasım'da. Bu zirvede mülteci meselesi Türkiye ile birlikte bütün Avrupa liderleri tarafından ele alınmış olunacak; bu çok çok önemli gerçekten. Çünkü milyonlarca artık bir sayıya ulaşıldı ve daha da büyük risklerle karşı karşıyayız. Burada işin bir insani boyutu var. İkincisi; mültecilerin artık uzun vadeli geleceğine ilişkin politikalar geliştirmek gerekiyor. Çünkü süreç uzadıkça işte binlerce, onbinlerce doğan çocuk var, çocukların eğitimi var, insanların mesleki eğitimi var, birçok boyutuyla olay bir kalkınma problemine de dönüşmüş durumda süre uzadıkça. Diğer taraftan yine işin kaynağı var az önce söylediğim gibi. Siyasi olarak Suriye içinde güvenli bir alan oluşturma, terörden arî, bombalanmadan arî bir bölge oluşturma ve olayı kendi toprağında çözme yönünde gayret sarf etme ve çok daha köklü olarak tabii Suriye'deki bu savaşın, çatışmanın sona ermesi. Bütün bunlar önümüzdeki süreçte çok daha yoğun tartışılacaktır diye düşünüyorum” diye konuştu. YORUM YAZIN ![]()
|
|