Kent merkezine 30 kilometre uzaklıktaki Kuruca köyünde yaşayan Ali Rıza Kılıç (47), çok küçük yaştan beri taşlara olan ilgisini sanata dönüştürdü. Ağır kekeme olması nedeniyle ortaokulda eğitimini bırakan Kılıç, yurt dışına giderek çalışmaya başladı. Askerlik nedeniyle tekrar ülkesine dönen Kılıç, çocuk yaştan beri ilgi duyduğu taş sanatına Elazığlı ressam Bünyamin Cumhurcu'dan ilham alarak işe koyuldu. Dağdan topladığı renkli taşları kırıp toz haline getiren Kılıç, daha sonra onları boya kullanmadan tabloya dönüştürmeye başladı. Yurt içi ve yurt dışında çeşitli sergilerde kendini tanıtan Kılıç, şimdi köydeki atölyesinde birbirinden farklı çalışmalarına devam ediyor.
Sanata nasıl başladığını anlatan Ali Rıza Kılıç, “Çocukluğumda bir ağır kekemem vardı diye okuyamadım ve ortaokulda bıraktım, o zamandan beri sanatla uğraşıyorum. İlk eserimi de Mehmet Akif Ersoy'un heykelini taştan yapmıştım. Daha sonradan yurt dışına gittim, sonra yeniden resim yapmaya başladım. İlk sergimi de 1998'de Bingöl'de açtım. Diyarbakır, Sinop, Ankara ve İstanbul'da da sürekli sergiler açtım. 29 kişisel ve çeşitli karma sergilere katıldım. Yurt içinde ve yurt dışında binlerce resmim var. Elazığlı bir ressam vardı, Bünyamin Cumhurcu onda görmüştüm ve ilham da oldu bana. Yapabilirim dedim ve başladım” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gençlik resmini tabloya döktüğünü anımsatan Kılıç, ”İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ikenki resmini 10 yıl önce yaptım. Bingöl'e gelirse kendisine hediye ederim diye. Resimde hiçbir şekilde boya yok. Etrafında da ‘Korkma, Allah bizimle beraberdir' yazılıdır. Birkaç kişi de bana bunu yazma demişti, sil dediler, hayır dedim. Benim için ülkeleri yöneten liderden en çok bu kelime Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a yakışıyor. O yüzden başucumdadır. Bekliyorum, fırsat bulursam kendisine hediye etmek istiyorum” şeklinde konuştu.