Tasalı yeniden başkan seçildiHür Dava Partisi(HÜDA PAR) Bingöl İl Teşkilatı 1. Olağan Kongresinde İl Başkanı Hamdullah Tasalı, güven tazeleyerek yeniden İl başkanlığına seçildi. Kongredeki konuşmalarda ise öne çıkan konu Çözüm Süreci oldu. Yavuz, bu süreçte asıl muhatabın PKK olmadığını vurguladı.![]() Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Bingöl İl Teşkilatı 1. Olağan Kongresi, HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Mehmet Yavuz ile çok sayıda parti yöneticisi ve üyesinin katılımıyla Pazar günü saat 13.00'da Bingöl Belediye Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Kur'an-ı Kerim İle başlayan kongrede önce divan kurulu oluşturuldu. Kongrede bir konuşma yapan HÜDA PAR Bingöl İl Başkanı Hamdullah Tasalı, bundan iki yıl önce ‘Dürüst siyaset ve Gerçek Adalet', yine ‘Esaretten Hürriyette, Karanlıktan hidayette' deyip yolla çıktıklarını belirterek, “Siz değerli kardeşlerimin fedakârlığını ve desteklerini unutmadık ve unutmayacağız” dedi. TASALI; “BU YOLDA GERÇEK ZAFER ALLAH'IN RIZASIDIR” “Başımız dik, alnımız açıktır. Bu ulvi yola çıkarken amacımız Hakk'ın rızasını gözeterek, halkımıza hizmet etmekti” diyen Tasalı, “Zira siyaseti bir meslek değil, bir hizmet aracı olarak görüyoruz. Bizimkisi bir parti davası değil, partimiz ve siyasetimiz bir dava partisidir. Aynı zamanda her bir üyemiz bir dava adamıdır ”dedi. “Hizmet eden, izzet bulur” sözüne atıfta bulunan Tasalı; “Onun için ümitsizlik ve rehavete kapılmadan, özverili çalışmalarımızı yılmadan, bıkmadan, ilimle ihlasla, cesaretle ve fedakârlıkla yoğurup zaferle taçlandırana kadar durmayacağız. Unutmayınız! Bu yolda gerçek zafer Allah'ın rızasıdır ”ifadelerini kullandı. “ÇÖZÜM SÜRECİNİN TARAFLARINA ASR-I SAADET ÖNERİYORUZ” Siyasetçiler, Çözümden ve barıştan yana samimiyseler, Çözüm sürecinin taraflarına bu modeli (asr-ı saadet) öneriyoruz. Haksız, Halksız ve adaletsiz siyaset yapanlar, hainlik ve sinsilik yapanlar hep kaybettiler, bundan sonrada kaybetmeye mahkûmdurlar. Buradan fışkıran ilahi hükümleri toplumun ve insanlığın istifadesine sunmak üzere siyaset yapmaya talip olduk. Hüda Par olarak siyaseti amaç değil, bu yüce hedeflerimize ulaşmak için araç yapmak istiyoruz. Bu yüce hedeflerimiz haktır, adalettir, hürriyettir, eşitliktir, kardeşliktir, barış ve huzurdur. Davanın yüce düsturlarını kendilerine dert edinenler (insanlar/müminler) kardeşlerimizdir, dostlarımızdır” şeklinde konuştu. “TEMEL SORUNLAR İSE HALA ÇÖZÜM BEKLEMEKTEDİR” Bingöl ilinde mevcut sorunlarında değinen Tasalı şunları söyledi: “Boşanmalar, intiharlar, uyuşturucu kullanımı ve satışları, kumar, tefecilik, sosyal medya gibi yığınla sorunlar, mütedeyyin halkımızın, gençlerimizin, kızlarımızın ve çocuklarımızın sosyal hayatını öyle bir tahrip etmiş ki, yöneticiler bu hususta ciddi bir önlem aldığı söylenemez. İlimizdeki eğitim, trafik, ulaşım, toplu taşıma, barınma, çevre gibi temel sorunlar ise hala çözüm beklemektedir. Sahte belge ve işkence zoruyla imzalatılan ifadelerle şişirilen dosyalardan dolayı, yıllardır Haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunanlarla beraber aileleri de cezalandırılmıştır. Bunlar için acilen yeniden yargılanma ve hasta tutuklularında biran önce salıverilmeleri gerekir.” YAVUZ; “BUNLAR BU HALKIN TEMSİLCİSİ DEĞİLDİRLER” HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Mehmet Yavuz ise konuşmasında, partinin amaç ve hedeflerine dair paylaşımlarda bulundu. Ülke gündemine dair meselelerle ilgili görüşlerini paylaştığı konuşmasında Çözüm Süreci zerinde duran Yavuz, Kürt meselesinin PKK ile başlamadığını vurguladı. PKK'nın halkın temsilcisi olmadığını vurguladığı konuşmasında, paralel yapıya da değinen Yavuz, şunları söyledi; “Çözüm süreci… Uyardık, dedik ki sayın devlet, sayın hükümet… Lütfen sapla samanı birbirine karıştırmayın. Elinde silah bulunan insanlarla görüşün, mümkünse onları silahsızlaştırın. Yüzyıla yakındır bu sahipsiz ve değerli Kürt halkı, mazlumiyet ve mağduriyet yaşamış, laik sistemin, Türkçü faşist sistemin haksızlığına uğrayarak insani ve İslami hakları sayılmamış… Kürt halkının yaşamı gibi bir yaşam sürmeyen bu insanlarla sadece silahsızlanmayı görüşün. Silahı bıraksınlar. Kendilerine ve bu topluma zulmetmesinler. Bu halk silahı ve zulmü daha fazla kaldıramıyor. İnsanlık onuruna yakışır bir hayat hak ediyor bu insanlar. Fakat Kürt meselesi söz konusu ise bu mesele PKK ile başlamadı. Bu mesele sistemin kendisinin doğasında var olan bir meseledir. Sistem iki şey üzerine kuruldu. Birincisi laiklik. İkincisi ise Türkçülük… Bu iki sistem üzerinden hepimize zulmettiler. Dili yasakladılar. Konuşulan her Kürtçe veya Zaza'ca kelime başına para cezası kestiler. İşte biz, bu Kürt meselesinin ana kaynağının burası olduğunu söylüyoruz. Bu sistem kendisini değiştirmedikçe, dönüştürmedikçe bu aziz milletin inanç değerleriyle barışık hale getirmedikçe bugün bir PKK gider, yarın başka şeyler gelir. Sorun bir sistem sorunudur. Eğer bu meseleyi görüşecekseniz; bu meselenin muhatabı bu halka benzemeyen, bu halkın değerlerine savaş açmış, bu halkın torunlarına düşmanlık aşıladığınız çarşaflı, medresesine savaş açan, İslam'a düşmanlık yapan, İslamin sembollerine ıslama düşmanlık yapanlarla bu meseleyi görüşemezsiniz. Çünkü bunlar bu halkın temsilcisi değildirler. Onlar bu halka benzemiyor. Baskıyla, zulümle kendi seleflerini tek parti faşizmin uygulamış olduğu tekçi yöntemlerle şiddeti benimsemiş yöntemlerle hâkimiyet kurmuşlardır. Peki, kiminle görüşeceksiniz? Bizimle görüşeceksiniz. Hüda Par ile görüşeceksiniz. Bu halkın örgütlü yapılarıyla, tarikleriyle, cemaatleriyle, cemiyetleriyle, STK'larıyla, kanaat önderleriyle ve aşiretleriyle görüşeceksiniz. Öyle yapmazsanız ne olur? 6-8 Ekim olayları meydana gelir. Geldi mi? Evet. Hani siz silahsızlaştırmayı sağlayacaktınız ya? Ne oldu acaba? 24 yıl sonra OHAL ilan edildi. Sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Nasıl uyarmamışız, insaflı olun. Uyardık, uyarılarımız dinlenmemişse bizim bir suçumuz yok. Hatta ve hatta uyarılarımıza kulak verilmediği için aziz kardeşlerimizi şehit verdik. Acımızı içimize gömdük. Dedik ki, yine de silahlı bir ortam oluşmasın. Çünkü mahzunlar zarar verecek. Hükümetin yapması gereken görevi başkasının yapmasını istemiyorsa, 6-8 Ekim olaylarındaki gibi 48 saat boyunca meydanı çapulculara bırakmayacak. Cizre'deki katliam girişimindeki olduğu gibi, 8 saat boyunca devlet uykuya dalmayacak. Vatandaşının güvenliğini sağlayacak. Bir devletin devlet olmasının en önemli görevi, vatandaşlarının güvenliğidir. Halkının güvenliğini sağlayamayan bir devletin vatandaşlarından vergi isteme, evlatlarını askere çağırma hakkı yoktur. Vatandaşının güvenliğini sağlayacaksın. Sağlayamıyorsan, şikâyet etmeye hakkın yoktur. İşte bakın, sen ne yapmaya çalıştıysan, sırtın meydana geldi. Paralel denen yapı ortaya çıktı. Hedefe giden yolda meşru olmayan yanlış bir yola saparsanız, rabbimiz onun tersini sizin karşınıza getirir. İşte 6-8 Ekim olaylarından önce siz bizim uyarılarımıza kulak asmayarak, yanlış kişilerle yanlış yollardan çözüm üretmeye çalıştınız. Güya silahsızlaşmayı sağlayacaktınız, işte gördünüz. Asker sokağa indi, sokağa çıkma yasağı konuldu. Siz ne yapmaya çalıştıysanız, tam tersi oldu. O zaman lütfen kendinize bir çeki düzen verin. Peki, ey paralel yapı… Sen hedefine ulaştın mı? O kadar pervasızca davranmışsın ki, hukuki bir açık oluşacağı umurunuzda değil. Pervasızca davranmışsın. İşin iç kılıfına uydurma gereğinde bile bulunmamış. Neden? Nasıl olsa memleketin idaresini ele geçireceğiz, hiç kimse bize bunun hesabını sormayacak diye hukukçu kardeşlerimiz dosyaları incelerken bize söylüyorlar, acayip derecede açıklar var. Özellikle bizim dernekler geleneğinden gelen Mustazaf kesimin dosyaları var. Siz de gayri meşru yollara saptınız, Rabbimiz size neyi hedef koyduysanız tersini verdi. Onun için diyoruz ki, aslolan dosdoğru olarak kalabilmektir.” Konuşmaların ardından sandıkların kurulmasıyla yapılan oylamada, Hamdullah Tasalı yeniden Hüda Par Bingöl İl Başkanlığına seçildi. YORUM YAZIN ![]()
|
|