Taleplerimiz ve toplu sözleşme hakkımız için alanlardayız!Eğitim-Sen Bingöl Şubesi Yönetim Kurulu, taleplerinin yer aldığı açıklamada, yürüyüş sırasında uygulanan baskı ve sendika üyelerine yönelik gözaltılara da değindi.Eğitim-Sen Bingöl Şubesi Yönetim Kurulu, yaptığı yazılı açıklamayla taleplerini gerçekleştirmek ve toplusözleşme haklarını kullanmak için başlatılan yürüyüşle ilgi değerlendirmelerde bulundu. Taleplerin yer aldığı açıklamada, yürüyüş sırasında uygulanan baskı ve sendika üyelerine yönelik gözaltılara da değinildi. “Eğitim Sen, eğitim ve bilim emekçilerinin sadece ekonomik, sosyal ve özlük hakları için değil, demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan demokratik hakları için de mücadele eden bir sendika olarak bilinmektedir” denilen açıklamada, “Bu nedenle taleplerimizi gerçekleştirmek ve toplusözleşme hakkımızı kullanmak için 3 Haziran'da Türkiye'nin dört bir yerinden başlattığımız yürüyüşümüz dün Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığı önünde sonlandırılmıştır. Ankara yürüyüşümüz başladığı 3 Haziran Çarşamba günü, İstanbul'da yürüyüş yapmak isteyen üye ve yöneticilerimize yönelik polis saldırısı, sendikamız ve konfederasyonumuz üzerinde yoğunlaşan baskıların devamı niteliğinde olmuştur. Bugün ülkesinin eğitim emekçilerine el kaldıranların, onları coplarla döverek yaralamaktan çekinmeyenlerin yarın neler yapabileceğini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” ifadelerine yer verildi. Hükümete yönelik eleştirilerin dikkat çektiği açıklamada: “Bizlerin yüz yıllık mücadele deneyimimizden ve kendi öz gücümüzden başka bir dayanağımız yoktur. Herkese eşit ve parasız eğitim mücadelemiz, insanca yaşam ve demokratik bir Türkiye için yürüttüğümüz mücadele birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Baskılar bizleri yıllardır sürdürdüğümüz kararlı mücadeleden vazgeçirmeyecektir. Eğitim Sen olarak, Türkiye'nin bütün sorunları gibi giderek derinleşen eğitim sorunlarına dikkat çekmek, eğitimde ve diğer alanlarda yaşanan ticarileştirme ve özelleştirme uygulamalarına son verilmesi, herkese eşit, parasız ve nitelikli eğitim hakkı için, grev ve toplusözleşme hakkımızı kullanabilmek için Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığı önünde ve tüm Türkiye'de İl Milli Eğitim Müdürlükleri önündeyiz. Bizler, herkese eşit, parasız ve nitelikli eğitim hakkı için, eğitim ve bilim emekçilerinin hükümetin keyfine göre değil, grev ve toplusözleşme hakkını kullanarak haklarını savunabilmesi için alanlardayız” denildi. Açıklamada, sendika olarak talepler de şöyle sıralandı. • Sadece parası olanların değil, herkesin eğitim hakkından eşit bir şekilde yararlandığı bir eğitim sistemi oluşturulması; • Eğitim programının bireyci, ders kitaplarının bilimdışı, eğitimin paralı olması karşısında; bilimsel, laik, kamusal, demokratik eğitim; • Çocuklarımıza yeterli beslenme imkânı verilmesi, süt, temiz su ve yılda en az iki defa ücretsiz sağlık taraması yapılması; • Okulöncesi eğitimden, yüksek öğrenime kadar okullaşma ve okulların mevcut yapılanmasına dair temel sorunların çözülmesi; • Sözleşmeli, geçici, ücretli çalıştırma karşısında; kadrolu ve güvenceli çalıştırmanın esas alındığı bir düzenleme yapılması; • Eğitime ilişkin karar süreçlerinde sadece yöneticilerin emirleriyle karar alınması karşısında; eğitimin bileşenlerinin (öğretmenler, hizmetliler-memurlar, öğrenciler, veliler ve bilim insanları) katılımıyla karar süreçleri demokratik işleyişle belirlenmesi için yürüttüğümüz mücadele sonuç alıncaya kadar sürecektir. “Eğitim ve bilim emekçileri başta olmak üzere, öğrenci ve velileri de yakından ilgilendiren taleplerimizin ancak hükümet ile yapılacak toplusözleşme ile gerçekleşebileceğine inanıyoruz. Taleplerimiz aynı zamanda 81 ilin, 17 milyon öğrencinin 800 bini aşkın eğitim ve bilim emekçisinin talepleridir. Eğitim Sen'e yürüyüş boyunca halk tarafından gösterilen ilgi, destek ve dayanışma bizleri daha da cesaretlendirmiştir. Hükümet artık eğitim ve bilim emekçilerini oyalamaktan vazgeçmeli ve toplusözleşme talebimize olumlu yanıt vermelidir. Eğitim ve bilim emekçileri, öğrencilerinin, velilerin ve toplumun geniş kesimlerinin desteğiyle yürütmekte olduğu haklı mücadelesi ile geleceklerini masa başında karartmaya çalışanlara karşı en güçlü ve etkili yanıtı örgütlü gücüyle vermeye devam edecektir. “ YORUM YAZIN
|
|