Muhtarlar Derneği'nde toplanan muhtarlar, yaptıkları ortak basın açıklamasında hükümetin çözüm sürecini desteklediklerini açıkladılar.
Bingöl merkez ve köylerindeki 115 muhtar adına basın açıklaması yapan Muhtarlar Derneği Başkan Yardımcısı, Mirzan Mahallesi Muhtarı Orhan Burakgazi: “Biz bu halkın temsilcileri muhtarlar olarak artık analar ağlamasın, gözyaşı akmasın istiyoruz; 30 yıldır süren bu savaşın bitmesini istiyoruz. Bu savaş biterse köylümüzde tekrar köyüne döner, çiftçilik ve hayvancılık yapar, böylece ülke ekonomisine katkı sağlar. Bu sürece herkesin katkı sunması lazım. Vatandaşın huzuru için sosyal barışı sağlamak ve uygulanabilir bir hale getirmek devletin görevidir. Bu bağlamda toplumsal ihtiyaçlara dair tüm düzenlemeler ve demokratik çözümü doyurucu hale getirmek de hükümetin işidir" dedi.
“ANA DİL ANNE SÜTÜ GİBİ HELALDİR”
Hükümetin ana dile ilişkin düzenlemelerinin büyük önem taşıdığını belirten Burakgazi: “Ana dile ilişkin düzenlemeler ülkeye zarar değil, zenginlik kazandırmıştır çünkü o anne ki dili yasalar güvencesinde serbest edilmiş, anne ecnebi ülkelerden bir anne değildir, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Türkiye'de yaşıyorsa ana dilinin Anayasa güvencesine alınması gerekmektedir. Ana dil anne sütü gibi helaldir" ifadelerini kullandı.
30 YILDA AKAN KAN TÜRKİYE'YE ZARAR VERMİŞTİR
Demokratik çözümü desteklediklerinin altını çizen Burakgazi: “Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'Türk ne kadar kardeşim ise Kürt de o kadar kardeşimdir' sözü ülkenin temel taşını oluşturmaktadır. Doğru ve önemli bir niyettir. Demokratik çözüm bugün bir ihtiyaçtır. Bu süreçte medyanın ve siyasi parti liderlerinin sağduyulu olması devlete hizmettir. Aksi davranış ve söylemler 76 milyon insanımıza zarar vermektedir. Sosyal barışı engellemektedir. Barış sürecinin kazasız belasız sonuçlandırılması, beraberinde hayır ve bereket getirmektedir. Halkımız için tam demokrasi, uygarlığın göstergesidir. Hükümetin gündeminde bulunan süreci engellemek isteyenleri Allah ıslah etsin. 30 yılda akan kan Türkiye'ye zarar vermiştir. Akan kan, kırılan kemikler, Çanakkale Savaşı şehitlerimizin fedakarlığına zarar vermektedir. 'İnsanı yaşat, devlet yaşasın' ruhuna önem vermemiz gerekmektedir. Barış sürecini destekliyoruz” şeklinde konuştu.