İstanbul Sanayi Odası (İSO)'nun “Sürdürülebilir rekabet Gücü Endüstriyel
Teknoloji ve İnnovasyon” ana temasıyla düzenlediği 6. sanayi Konfresi
başladı.
Kongrenin açılışında konuşan Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer
Çağlayan, Türk sanayisinin 2001 krizinin ardından, ihracatta kaydedilen
başarının da katkısıyla hızlı bir büyüme dönemine girdiğini ve ekonominin
lokomotifi haline geldiğini söyledi. Çağlayan, ”Sanayicimiz, canını dişine
takarak, verimliliğini artırarak, ihracat artışını devam ettirmeye çalışıyor”
dedi.
Türkiye'nin sanayisinde ve ihracatında çok önemli bir yapısal
değişim gerçekleştirdiğini vurgulayan Çağlayan, katma değeri düşük malların
üretim ve ihracatından sanayi mallarına yoğunlaşan bir ülke haline gelindiğini
ifade ettti. Bu süreçte karlılıktan fedakarlık yapıldığını, herkesin daha da çok
çalıştığını ifade eden Zafer Çağlayan, artık verimliliği arttırmak, yenilikler
yapmak, farklılaşmak, markalaşmak artık hayatta kalabilmenin ön koşulu haline
geldiğini söyledi.
5 PUANLIK İNDİRİM
2008'DE
Türkiye'nin yatırım ortamının da değiştiğini belirten
Bakan Çağlayan, on yıllar boyu alışılan, hastalık haline gelen yüksek
enflasyonun artık bugün dert olmadığını, makroekonomik istikrarın, yarının daha
net görülmesine yardımcı olduğunu kaydetti.
Çağlayan, hükümet
programında sanayicilere yönelik hedefleri anlattığı konuşmasında, şunları
söyledi:
“Hükümet olarak bizim önceliğimiz açıktır: önceliğimiz, bugün
dünyanın ilk 20 ekonomisi arasında yer alan ülkemizin kısa sürede ilk 10 ülke
arasına girmesidir. Bu hedefe ulaşmak için kuşkusuz sanayicilerimizin yükünü
hafifletmemiz gerekiyor. En büyük problemlerinizden biri olan istihdam
üzerindeki yüklerin büyüklüğünün farkındayız. Bu nedenle partimiznin seçim
beyannemesinde ve hükümetimizin programında sayın başbakanımızın açıkladığı
gibi, SSK primlerinin 5 puan indirilmesi 2008 yılında gerçekleştirilecektir.
Bununla beraber idari ve yasal yükler de azaltılacaktır. Bu rekabet ortamında,
büyük hedeflere, ideallere ulaşmak için; stratejimizi iyi oluşturur, rotamızı
çizer ve gecemizi gündüzümüze katarsak bizi hiçbir şey
durduramaz.”
Çağlayan, ekonomide piyasa aksaklıklarını giderecek,
aktörleri doğru bir şekilde yönlendirebilecek ve teşvik edebilecek bir sistemin
işler hale gelmesini de sağlayacaklarını
vurguladı.
ANADOLU KAPLANLARININ ASYA KAPLANLARININ ÖNÜNE
GEÇMESİ İÇİN ÇALIŞMALIYIZ
Çağlayan, ekonomide piyasa
aksaklıklarını giderecek, aktörleri doğru bir şekilde yönlendirebilecek ve
teşvik edebilecek bir sistemin işler hale gelmesini de sağlayacaklarını
vurguladı.
Sanayi politikası dendiğinde eskiden hep Japonya'nın, Kore'nin, Asya
kaplanlarının hikayeleri anlatıldığını, son dönemde ise İrlanda'nın, Çin'in
hikayeleri anlatıldığını ifade eden Çağlayan, "Bizim hedefimiz, yarın tüm
dünyada, Türkiye'nin başarı hikayesinin anlatılmasıdır. Bu karmaşık çağda,
sanayi politikası en etkin nasıl uygulanır, bunu tüm dünyaya göstermek
istiyoruz. Anadolu kaplanlarının Asya kaplanlarının önüne geçmesi için var
gücümüzle çalışmalıyız" dedi. Çağlayan, Anadolu'daki üreticilerin, tacirin de
son yıllardaki gelişmelerle; bölgenin en güçlü özel sektörü haline geldiğini
vurguladı.
"5N 1K" FORMÜLÜ KULLANILARAK SANAYİ ENVANTERİ
ÇIKARILACAK
Zager Çağlayan, sanayi stratejisinin hazırlanması
için sorumluluk aldıklarını dile getirerek, Devlet Planlama Teşkilatı'nın uzman
kadrosu ile yaptıkları çalışmalara Bakanlık olarak devam edeceklerini söyledi.
Türkiye'nin "neyi, ne kadar ürettiğini bilmemesi sorunu"nun, sanayi
envanterinin en önemli konulardan biri olduğuna işaret eden Çağlayan, "Bir
ordunun nerede, ne kadar askeri, topu, tüfeği olduğunu bilmesi savaşta
galibiyetin temel koşulu ise Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın da hangi ilde,
bölgede kaç tane fabrika olduğunu, bu fabrikaların hangi sektörlerde faaliyet
gösterdiğini, nekadar üretim yaptığını, ne kadar işçi çalıştırdığını, ne kadar
enerji kullandığını bilmesi ülkenin kalkınması açısından temel koşuldur" dedi.
Çağlayan, burada habercilerin kullandığı "5n1k" formülünü kullanarak sanayi
envanterini oluşturacaklarını, neyin, nerede, nasıl, niçin, ne kadar ve kimin
tarafından üretildiğini çıkaracaklarını ifade etti.
Sanayi envanterinin
çıkarılmasının teşvik sisteminin de yeniden oluşturulmasına imkan vereceğini
anlatan Çağlayan, bölgesel ve sektörel planda yeni bir teşvik sistemi ile en
kısa sürede üreticilerin ihtiyaç duyduğu kaynağı, doğru yatırımlara kanalize
edeceklerini belirtti.
AR-GE İLGİLİ TÜM HARCAMALARA VERGİ
MUAFİYETİ GETİRİYORUZ
Rekabetin arttığı bir ortamda, sürekli
yenilik yaparak hayatta kalınabileceğini, Ar-Ge'nin ise parayı bilgiye,
innovasyonun ise bilgiyi paraya dönüştürdüğünü dile getiren Çağlayan, şunları
kaydetti:
"Ülkemizde buluşları ve yenilikleri daha fazla
ticarileştirmemiz gerekiyor. Türk sanayisinin en önemli ihtiyaçlarından biri
olan Ar-Ge'ye ayrılan payların arttırılması konusu hükümetimizin en önemli
gündem başlıklarından biridir. Bu konuda hedefimiz: 2013 yılında GSMH'mızı 800
milyar dolara ulaştırmak ve Ar-Ge'ye ayrılan payın GSMH'nın yüzde 2'si düzeyine
yükseltilmesidir. bu oran 16 milyar dolarlık bir rakama tekabül ediyor. Bu
hedefe ulaşma yolunda, TBMMye sevkedilmek üzere olan 'Araştırma ve Geliştirme
Faaliyetlerinin Desteklenmesi hakkında kanun tasarısı' ile Ar-Ge ile ilgili
yapılan tüm harcamalarda vergi muafiyeti getiriyoruz."
Haber7