Kuzey Irak'ın bağımsızlık referandumuna ilişkin açıklama yapan Ülkü Ocakları Bingöl İl Başkanı Mehmet Bayram, Türkiye'nin güney sınırında ABD önderliği ve planlamasıyla başlatılan parçalanma süreci yeni bir aşamaya geldiğini iddia etti.
1991'den beri Irak'ın kuzeyinde koruma altına alınıp büyütülen yönetiminin, bağımsızlık ilanından söz ettiğini belirterek; “Tarihî Türk şehri Erbil başkent yapılmış, Kerkük'e ise bezlerini asmışlardır. Barzani'nin Türkiye ziyaretinde şanlı bayrağımızla birlikte göndere çekilen bez parçasına karşı gösterilen müsamahanın azdırdığı Kuzey Irak yönetimi Türk şehri Kerkük'te Türkçeyi evlere hapsetme yoluna girmiştir. Diğer tarafta, PKK uzantılarının, Suriye'nin kuzeyinde tamamlamaya çalıştıkları terör koridoruna Fırat Kalkanı ile cevap verilmiş ama Menbiç'teki ilerlemelerine set çekilememiştir. Sözde en büyük müttefikimiz de, ona karşı yaklaşmaya çalıştığımız kuzey komşumuz(!) da PKK uzantısına desteklerini açıkça göstermişlerdir. Boş laf yerine Süleyman Şah türbesinin bulunduğu ve resmen Türk toprağı olan bölgeyi emniyet altına almak için bir harekât yapmak hükumet ve çevresinin aklına dahi gelmemiştir. Hatay'a komşu Afrin'deki yapıyı oradan söküp atamamak ise bu olayların üzerine tuz biber olmuştur ve nihayetinde orası da Ruslar tarafından ele geçirilmiştir” diye konuştu.
“TÜRK VARLIĞI TEHDİT ALTINDADIR”
Bayram; “Suriye ve Irak'ta bin yıllık Türk varlığı tehdit altındadır. Türkmeneli coğrafyasının silinmesi karşısında tarihî sorumluluğunu yerine getiremeyecek olanlar Türk milletinin ve tarihin huzurunda vebal altındadırlar. Beka meselesinin vurgulayarak sistem değişikliği cihetine giden yöneticilerimiz ve siyasilerimiz bekamıza asıl tehdidin geldiği bu coğrafyadaki gelişmelere odaklanmak zorundadırlar. Kerkük'te yaratılmak istenen oldu-bittiye karşı cılız birkaç ses dışında ciddi bir tepkinin olmaması içler acısıdır. Kerkük hangi hesaplara kurban ediliyor, bilmek istiyoruz. Ülkü Ocakları Bingöl İl Başkanlığı olarak yetkili ve sorumluları göreve davet ediyoruz: Türk Devleti Kuzey Irak yönetimine ve Irak hükümetine bölgeyle ilgili kesin ve net tavrını açıkça bildirmelidir. Kerkük'te Kuzey Irak yönetiminin bezinin resmi dairelere asılması kararı bardağı taşırmıştır. Dışişleri Bakanlığı bu oldu-bitti karşısında itidal çağrısı veya endişe belirtme dışında daha kararlı ve sert bir uyarıda bulunmalıdır. Türkmen varlığının silinmesi istikametindeki adımlara dur demelidir. Suriye'nin kuzeyindeki terör örgütü varlığını destekleyen devletlere karşı da net ve açık bir duruş ortaya konulmalıdır. Bu yapıldığı takdirde Türk milleti bir bütün olarak bu gailenin üstesinden gelinmesi için üzerine düşeni yapacaktır. Beka meselesinin özü buradadır. Türkiye'nin güvenliği ve bütünlüğü Kerkük'ten, Telafer'den, Tuzhurmatu'dan, Suriye'nin kuzeyinden, Bayır Bucak'tan geçer. Türkmeneli'ndeki Türk varlığının korunması hem insanî hem de millî bir vazifedir” diyerek sözlerini noktaladı.