Siyasi partilere eleştiri yağmuruPartisinin Genç İlçe Teşkilatı 1. Olağan Kongresinde konuşan HÜDA PAR İl Başkanı Tasalı, AK Parti, HDP ve CHPye yüklendi; Bugün ülkeye hükmeden Adalet ve Kalkınma partisinde adalet yok. Kalkınması var oda sorunludur. Halkın Demokrasi partisinde ise demokrasi ve halk yoktur. Cumhuriyet Halk Partisinde de halk yoktur, CHPnin Cumhuriyeti halksızdır![]() Hür Dava Partisi(HÜDA PAR) Bingöl'ün Genç İlçe Teşkilatı 1. Olağan Kongresi gerçekleştirildi. İlçe teşkilatı binasında gerçekleştirilen kongreye, Hüda Par Genel İdare Kurulu Üyesi Nihat Buğrahan, İl Başkanı Hamdullah Tasalı, ilçe başkanları ve çok sayıda partili katıldı. Kongrede konuşan Hüda Par İl Başkanı Hamdullah Tasalı, seküler dünya görüşüne sahip bir parti olmadıklarını kaydederek: “İslam'ı referans alan bir partiyiz. Hüda Par'a yapılan saldırıların nedeni dayandığı ve referans aldığı İslam'adır. Bu coğrafyada sistemi savunan temsil laik eden partiler var. Sekülerizmi, liberalizmi, milliyetçiliği, kapitalizmi, sosyalizmi, Kemalizm'i savunun partiler var. Bu partilerden hiçbiri saldırıya uğramıyor. Bu saldırganların bir tek hedefi var o da Hür Dava Partisidir” dedi. “AK PARTİ'DE ADALET, HDP'DE HALK VE DEMOKRASİ YOK” Konuşasında AK Parti ve HDP'ye yüklenen Tasalı: “Bugün ülkeye hükmeden Adalet ve Kalkınma partisinde ‘adalet' yok, ‘kalkınması' var oda sorunludur. Kalkınma tek taraflı dünyevi, maddi ve karmaşıktır. Adil, eşit ve maneviyat eksenli değildir. Halkın Demokrasi partisinde ise ‘demokrasi ve halk' yoktur. Sözde ‘Kürt siyasi hareketi' Kürtlerin tümünü temsil etmiyor, Kürtlerin dörtte üçünü dışlamış. Ve kendisi dışında hiçbir siyasi oluşuma tahammül etmez. Hayat hakkı tanımaz, siyaset yapmasına izin vermez, Onları baskıyla sindirmektedir. Programlarını ve söylemlerini izlediğinizde HDP'nin kimleri temsil ettiklerini göreceksiniz. Ekranlarda Kürtlerden, Kürdistan'dan bahsediyor ama Kürtlerle alakası yok. Dikkat edin öldürdükleri Kürt, şehrini yıktıkları Kürt, mağdur ettikleri Kürt, iş yerlerini yaktıkları Kürt, bakın Kürdistan'da başka yerde yangın var mı?” diye konuştu. Seçim barajını da eleştiren Tasalı, şöyle devam etti: “Ülkede demokrasi var deniliyor. Demokrasi varsa yüzde 10 barajı neden var. Neden? Bu iki parti dışında bölgede oy alan yok. Çünkü burada Serbest seçimler olmuyor. Seçimler şeffaf değildir. Ak Parti'de baskı uyguluyor, Halkların Demokrasi Partisi de baskı uyguluyor. HDP silahlı PKK'lılara sırtını dayamış köylerde baskıyla, zorla vatandaşın oyunu alıyor ve buna demokrasi diyor. Kürdistan'da hiçbir partiye hayat hakkı tanımıyor. Seçimlerden sonra kendilerine oy vermeyen muhaliflerine saldırdılar, onları evlerinde taradılar, kimilerini yaraladılar, kimilerini öldürdüler, kimilerini de toprağından sürdüler. Demokrasilerde böyle şeyler olabilir mi? Tek bir parti ile demokrasi olmaz. Bu 1940 ve 1925'lerde CHP zihniyetinin ta kendisidir. Cumhuriyet Halk Parti'sinde de “halk” yoktur, CHP'nin Cumhuriyeti halksızdır.” “CAMİDE DERS VERENLER HALA ZİNDANLARDA” Yargı üzerinden oyunlar oynandığını ve keyfi yasaların çıkarıldığını kaydeden Tasalı, darbeci ve KCK tutuklularının özel yasalarla salıverildiğini belirterek: “Bilgisayar çıktılarıyla, düzmece raporlarla ve işkencelerle hazırlatılıp imzalatılan ifadelerle, 20 yıldır bu ülkede camide ders veren insanlar hala zindanlarda. Zindanlarda da bırakılmıyor, şehir şehir dolaştırılıyor. Hem onlara zulüm ve hem de onların ailelerine zulüm yapılıyor. Burada adaletten söz edilebilir mi?” şeklinde sitem etti. 6-7 Ekim olaylarında 50 insanın öldürüldüğünü kaydeden Tasalı: “Karlıova ilçesinde şehit edilen Fethi ve Cengiz kardeşlerimizin katilleri ise onlara yönelik henüz hiçbir çalışma yok. Cengiz'in katledilmesi devletin gözlerinin önünde oluyor ve jandarma tutağında nasıl gerçekleştiği kaydediliyor” dedi. “TOPLUMUN MANEVİ KALKINMASI TAHRİP EDİLİYOR” Toplumun var olan, manevi yönünün ve değerlerinin tahrip edildiğini kaydeden Tasalı şunları söyledi: “Bu toplumu ahlaken yok ettiler. Bu toplumun ahlaki değerlerini çiğnediler, itibarsızlaştırdılar. Gençliğin halini gözden geçirseniz bu iddiamızın ne kadar doğru olduğunu görürsünüz. Uyuşturucu maddesinin 9 yaşlardaki çocuklara okul önünde nasıl satıldığını göreceksiniz. Bingöl'de boşanmalar bir hayli arttı. İntiharlar başını almış gidiyor, uyuşturucu serbest satılıyor. Bütün bunları Ak Parti iktidarına maalesef borçluyuz. Burada Ak Parti'nin ciddi olarak, bu ihmali yapmıştır. Bu olaylara müdahale etmemiştir, ihmalkâr davranmıştır. Son iç güvenlik paketi konuşuluyor. Molotof'la yüzünü kapayan, silah taşıyan, vatandaşa zarar veren kim olursa olsun hak ettiği cezayı almalı. Ancak “ makul şüphe” denen bir iddiayla bu yasayı yapmaya çalışıyorlar. Adana'da bu makul şüpheyle nasıl bir garabetle karşılaşacağımızı gördük. Mustazaflar cemiyetine bağlı 4 tane genç, bunlar Mustazaflar cemiyetinin yardım organizasyonda çalışan gençlerdir. HDP veya BDP'nin parti binası önündeki bir parkta yorulmuşlar ve aldıkları ekmek arası döneri yemeye çalışıyorlar. HDP'liler polisi arıyor ve bu 4 gençten şüpheleniyoruz. Poliste derhal bu 4 genci alıyor, sorgulamaya götürüyor.” Makul şüphe” üzerine sorguladıktan sonra ikisi salı veriliyor, ikisi tutuklanıyor. İşte Ak Parti'nin adalet ve zihniyet anlayışı bu ve biz buna karşıyız. Sizler bunca zulme sessiz kalacaksınız ve bunu bahane edip yeni zulüm yasalarını çıkaracaksınız. Bunlara karşı çok dikkatli olmamız gerekir.” Yapılan konuşmaların ardından tek listeyle gidilen seçimde, mevcut başkan İdris Ağırbaş, güven tazeledi. YORUM YAZIN ![]()
|
|