Sigara kullanan gençlerin aynı zamanda alkol ve uyuşturucu bağımlılığına da yatkın kişiler haline geldiğini vurgulayan Demir: “Çünkü sigara, kişinin öteki kötü alışkanlıklara karşı direncini de azaltmaktadır. Aslında sigarayı ilk içen genelde haz almaz, ancak ısrarla kullandığında bir süre sonra zevk duyar. Bazıları sadece meraktan sigaraya başlar, içmekle büyüdüklerini ve havalı olduklarını zannederler. Derken, ardından bağımlılık gelir. Çocuğunun sigaraya başlamasını istemeyen anne-babanın başta kendisinin kullanmaması gerekir. Elindeki sigarayla oğluna nasihat eden babanın etkisinin ne derece olacağına siz karar verin. Çocuklara sigaranın zararlarından ve bağımlılıktan kurtulmanın zorluğundan bahsetmekte yarar vardır. Çocuğunuzun sigara içip içmediğini araştırmalı, bu konuda meraklı olmalı ve fakat onu sıkboğaz da etmemeniz gerekir. Sigaraya gençlik döneminde alışmayan birinin tiryaki olması zordur. Çünkü sigara içenlerin yüzde 95'i sigaraya 21 yaşına kadar başlamışlardır. Çocuğumuzun sağlıklı, mutlu ve kendinden emin bir hayata adım atmasını sağlamanın en önemli yolu, ona kendini iyi hissettirecek şeylerden söz etmenizdir. Kendilerini sevmeye başlamaları onları sağlıklarına kavuşturacaktır. Bedenimizin de bir emanet olduğunu, kendimizi seviyorsak onu korumamız gerektiğini bilmelidirler” ifadelerine yer verdi.
SİSTEMATİK MÜCADELE VURGUSU
Aktif ve pasif sigara içiciliğinden ölümlere, hastalıklara, kalıcı sakatlıklara ve psikolojik sorunlara neden olarak kişi ve toplum sağlığını tehdit ettiğini kaydeden Demir: “Sistematik mücadele verilememesi halinde sigaranın neden olduğu ölümlerin artacağı, 2000-2024 yılları arsında 150 milyon insanın sigaraya bağlı hastalıklardan öleceği tahmin edilmektedir. Sigaranın neden olduğu kanser ölümlerine bakıldığında da sorunun ne kadar ciddi olduğu açık olarak görülmektedir. Dolayısıyla sigara kullanımın önlenmesi çalışmalarının önemi her geçen gün artmaktadır. Ayrıca sigara kullanımı sadece toplumu sağlık açısından bu şekilde tehdit altında iken bu konu ile mücadele ederken akıldan çıkartılmaması gereken önemli diğer nokta ise kişi ve ülke bütçesine verilen büyük zarardır. Sigara kullanımının maliyeti sadece sigara satın alırken ödenen ücret değildir. Ülkemiz bütçesine verilen zararın boyutları başta olmak üzere tütün ve tütün ürünlerinin kullanımına bağlı ortaya çakan tüm hastalıkların tedavisi, çalışma hayatının sekteye uğraması, bu nedenle yaşanan işgücü ve üretimdeki potansiyel kaybı da dâhil tüm boyutları ile değerlendirildiğinde devasadır. Bu açıdan bakıldığında onlarca kronik ve öldürücü hastalığa neden olan sigara bağımlılığı ile savaş ve genel olarak tütün kontrolü konusu halkın sağlığının geliştirilmesi alanında en öncelikli konudur” ifadelerini kullandı.
“GÜNDE BİR PAKET SİGARA 7 KİLOGRAMA YAKIN KATRAN BİRİKTİRİR”
Ortalama günde bir paket sigara içenlerin vücudunda 20 yılda 7 kilograma yakın is ve katran biriktiğini ifade eden Demir, açıklamasında sigarayı bırakmaya yönelik şu ifadelere yer verdi: Kesin karar verin. İradenizi sonuna kadar kullanmayı göze alın. Sigarayı birden bırakın, Zira deneyler birden bırakmanın daha başarılı olduğunu göstermiştir. İş ve iş çevresinde sigara içen arkadaş ve çevrelerden kesin olarak uzaklaşın. Size sigarayı hatırlatan her şeyi hayatınızdan uzaklaştırın. Kendinizde sigara arzusu uyandıran yiyecek ve içeceklerden uzak durun Özellikle kendinizde sigara arzusu şiddetlenince bir bardak su için. Planlı, ölçülü ve faal bir hayat çizgisini benimseyin. Sizi strese sokacak konulardan ve tartışmalardan uzak durun. Boş zamanlarınızda sportif faaliyetlere hiç olmazsa uygun yürüyüşlere iltifat edin mümkünse birkaç arkadaşla grup halinde bırakınız ve bu savaşta mistik ve manevi duygularınızı da devreye sokun.”