Serdar Turgut'un köşe yazısı
Neden olmasın ki
Zihinsel egzersiz yoluyla bir beyin fırtınasının ön
koşullarını yaratmaya çalıştığımıza göre biraz daha ileri gidelim ve ‘Kuzey
Irak'ta bir Kürt devletinin Türkiye'nin aktif katkısı ve desteği ile kurulması
neden olmasın ki' diye de soralım
Bugün tepki görmesi muhtemel bir fikri
sadece üzerinde düşünülmesi amacıyla ortaya atacağız. Kuzey Irak'ta bir Kürt
devleti kurulmasını neden desteklemeyelim sorusu bu. Yıllardır bu sorunun
sorulması ve düşünülmesi bile tehlikeli sayıldı, orada bir Kürt devletinin
kurulması ile Türkiye'nin bölünmesi arasında bir neden- sonuç bağlantısı varmış
gibi korkular yaratıldı. Oysa bu bağlantı yok ve hatta bu olası bağlantıları
bile koparacak bir gelişme olabilir. Hakim paradigmadan çıkıp yeni bir
paradigmaya geçişi gerektiriyor bu düşünce biçimi. Yani bir paradigmatik kopuş
durumu söz konusu.
Zihinsel egzersiz yoluyla bir beyin fırtınasının ön
koşullarını yaratmaya çalıştığımıza göre biraz daha ileri gidelim ve ‘Kuzey
Irak'ta bir Kürt devletinin Türkiye'nin aktif katkısı ve desteği ile kurulması
neden olmasın ki' diye de soralım.
Bugüne kadar resmi söylem dünkü durumu
aynen sürdürmek amacına yönelikti. Halbuki dünkü durum çoktan yok oldu gitti.
Irak'ın bütünlüğü diye bir şey artık yok. Belki de hiç olmadı ve bu suni ülke,
dağılması amacıyla kurulmuş da olabilir. Kürtler Kuzey Irak'ta bir sistem kurmak
amacıyla ortaya çıktılar ve kuracakları sistemi ancak Türkiye'nin yardımıyla
kurabilirler bunu da görüyorlar. Bölgedeki aşiretler ve liderlerinin temelde
Türkiye'ye düşmanlıkları yok. Onların çoğu Türkiye ile işbirliğini istiyorlar.
Bölgede var olabilmelerinin ve sistem oluşturabilmelerinin garantisinin ancak
Türkiye olabileceğini görüyorlar.
Türkiye buna karşılık yeni gerçeği
görmeyen tavrını sürdürürse ve düşmanlar söyleminde kalırsa büyük bir
potansiyeli de israf edecek.
1- Kuzey Irak'ta bir Kürt devletinin olması,
terörü azdıracak bir gelişme olmayacağı gibi tersine bu terörü azaltacak bir
gelişme de olabilir. Bölgeye devlet düzeni getirildiği takdirde hem
sınırlarımızın güvenliğini hem de terörist desteğini devlet ciddiyeti bekleyerek
Kürtlerle konuşabiliriz. Bunu da tarihten gelen takıntılarımız nedeniyle
reddedersek zararlı çıkan yine biz oluruz.
2- Kuzey Irak'ta bir oluşum
zaten var. Devlet şeklinde kurumlaşmasını tamamlamadan zaten var olan bu
oluşumun elinde ciddi ekonomik güç var ve potansiyeli de büyük. Bu oluşum devlet
şekline dönüşmek için yardım bekliyor, bunun Türklerden gelmesini de istiyorlar.
Biz bunu reddedersek başkaları devreye girip boşluğu mutlaka dolduracak. Orada o
boşluğun olmamasını sağlamalıyız.
3- Bu konuda adımlar zaten atıldı.
Aralarında Oyak'ın da bulunduğu birçok Türk şirketi, Kuzey Irak'ta Kürt
otoritesinin de desteği ile büyük işler başarıyorlar. Oluşumun tüm ekonomik
altyapısı Türkler tarafından kuruluyor. Yeni ve büyük yatırımlarda hep Türkler
var. Oradaki potansiyel büyük. Güneydoğu Anadolu'da ise ekonomik geleceğini
Kuzey Irak'a bağlamış olan orta ve küçük sermayeli birçok şirket var. Bunların
sahibi ‘Türk veya Kürt' Türkiye vatandaşları.
4- Türkiye ekonomi dışında
devlet sistemi oluşturma konusunda know how'ını da Kuzey Irak'a açmalıdır. Polis
sisteminin ve hatta düzenli ordunun kurulmasında onlara yardım etmeliyiz.
Gerekirse komutanlarını da Türkiye'de eğitelim.
5- Türkiye'nin
yayıncılık sektörü çok güçlü. İstenirse Kuzey Irak'a özel yayın yapan TV
kanalları da oluşturabilir. Türkiye artık Kürtçe tartışmalarından çıkıp
kendisini yenilemeli. Bölgede yayıncılığın müşterisi mutlaka fazla da olacak.
Kitap ve dergi talebini de karşılayabiliriz.
6- Eğitim sisteminin
oluşmasında da know how verebiliriz onlara. Okuyup hayatlarını değiştirmek
isteyen Kürt gençlerine Türkiye yeni imkânlar açabilir.
Hayal etmek değil
mi? Bunun sınırı yok. Ancak hayal etmeden Türkiye bölgede güçlü hale de
gelemeyecek. Bu görülüyor. Hayal edelim, tartışalım ve korkmadan adımlar atalım.
Olacağını sandığım gelişmeler olursa Kuzey Irak sınırı en güvenli sınırlardan
biri haline gelebilir.
Gayet tabii dediğim hiçbir şey Türkiye'nin teröre
karşı hazır ve güç kullanmaya hazır olarak beklemesini de dışlamıyor. Temelde
istikrar, güven ve sistem arayışı içinde olan Kuzey Irak Kürtleri de teröre
karşı.
Eğer inisiyatifi biz almazsak ve eski fikirlerle konuya yaklaşmayı
sürdürürsek hem kaybedeceğiz hem de bölgeyi yönlendirme gücümüzü tamamen
yitireceğiz.
Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulsun. Türkiye de bu
devletin kurulmasına yardımcı olsun.
Bölgeye barış, istikrar ve ekonomik
kalkınmayı getirecek yeni bir açılım olabilir bu.
Şu da var; biz hiçbir
şey yapmasak, devamlı karşı olduğumuzu söylemeyi sürdürsek dahi, bütün bu
gelişmeler bizi dışlayarak zaten olacak gibi gözüküyor. Gerçekçi olunup akıntıya
karşı kürek çekmeyi bırakıp inisiyatifi ele almak gerekiyor. O bölgede ne İran
ne ABD ne de İsrail'in, Türkiye kadar gücü ve imkânı yok ve olamaz da. Bölge
halkı da ‘Türkiye' diyor. Cesur olalım ve gerekeni yapalım.
(akşam)
Haber7