Şehitler son yolculuğuna uğurlandıBingöl 'ün Karlıova ilçesinde teröristlerce düzenlenen mayınlı saldırıda şehit olan 8 polis memuru için Malatya Havalimanı'nda tören düzenlendi. Nuradaki törenin ardından memleketlerine gönderilen şehit cenazeleri, buralarda da düzenlenen törenlerin ardından toprağa verildi.![]() Törene, şehit aileleri, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar, Malatya Valisi Vasip Şahin, Elazığ Valisi Muammer Erol, AK Parti Malatya Milletvekilleri Öznur Çalık, Ömer Faruk Öz, Mustafa Şahin ve Cemal Akın ile Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır katıldı. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, İsmet Yılmaz ve Cevdet Yılmaz, tören alanına gelişlerinde, şehit ailelerine taziye dileklerini iletti. Meslektaşlarının omuzlarında tören alanına getirilen şehitlerin Türk bayrağına sarılı naaşları katafalka konuldu. Şehit aileleri tabutlara sarılarak gözyaşı döktü. Daha sonra şehitler için saygı duruşunda bulunuldu, şehit polis memurlarının öz geçmişleri okundu. ‘ŞEREFLERİYLE ŞEHİT OLDULAR' Şehitleri unutmayacaklarını söyleyen Şahin, ''Bu toprağı bölmek, bu devleti yıkmak için hain emelleri uğruna saldırılarını, ihanetlerini devam ettiren bedbahtlara, bu vatan toprağı dar gelecektir. Şehitlerimiz ve onların önünden giden değerli vatan evlatları, şerefleriyle doğdular, şerefleriyle yaşadılar ve şerefleriyle şehit oldular'' dedi. İSMLERİNİ TEK TEK OKUDU Şehitlerin geride bıraktığı yakınlarının, bu milletin ve emniyet teşkilatının en değerli emaneti olduğunu belirten Şahin, şehitlerin isimlerini tek tek okuyarak, ''Yolunuz açık olsun, yüce Allah sizlere rahmetiyle muamele etsin. Mücadelemizde, siz aziz şehitlerimizin manevi desteğine ve şefaatine muhtacız'' diye konuştu. ‘İĞRENÇ SİLAHLARINI BIRAKACAKLAR' Şahin, ''Bu vatan ilelebet yaşayacak ve yaşatılacak. Hainler er veya geç ellerindeki iğrenç silahlarını bırakacak, bıraktırılacak'' dedi. Şahin'in konuşmasının ardından İl Müftüsü Hacı Yusuf Gül, şehitler için dua etti. MECBUR KALINCA POLİS OLDU Bu arada, şehit Samet Kırcalı'nın eşi Duygu Kırcalı, elinde Türk Bayrağı'yla sitem etti. “Ağlamıyorum” diyen Duygu Kırcalı: “İşsiz kaldı… Başbakan'a söyleyin, mecbur kalınca polis oldu” dedi. Daha sonra şehit polislerin naaşları memleketlerine gönderildi. KIRCALI'NIN CENAZESİ İZMİR'DE DEFNEDİLDİ 28 yaşındaki Samet Kırcalı, memleketi İzmir'de toprağa verildi. Kocaeli Üniversitesi'nde Halkla İlişkiler Bölümü'nü bitirdikten sonra iş bulamayınca polis olmak için sınavlara giren ve ardından Bornova Polis Meslek Eğitim Merkezi'nden 2011 Ocak ayında mezun olup Bingöl Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ndeki görevine başlayan şehit Samet Kırcalı'nın naaşı, yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı cenaze namazının ardından Polis Tören Mangası tarafından omuzlara alındı. Bakanların da en önde yer aldığı saygı yürüyüşü sırasında, şehit eşi Duygu Kırcalı'nın konuşması ve davranışları, herkesi gözyaşına boğdu. Acılı şehit eşi Kırcalı, “Ben onu 12 yıl bekledim. Henüz 1,5 yıllık evliydik. Çeyizimin yarısını dahi açmamıştım. Karşıyaka'da, Şemikler Lisesi'nde herkes bizim aşkımızı konuşuyordu. Sakın ağlamayın. İzmir sana şehidimi getirdim. O, 35,5'luydu. Nasıl kıydılar ona. Bakın ona, selam verin. Zeytin gibiydi. İşsiz olduğu için polis oldu. Zırhlı araçları bile yoktu. Özel Harekât olmak istedi. İzin vermedim. ‘Dağlara çıkma' dedim. Nereye gittin Samet'im. Ben onu, oraya gönderirken yanına kremini vermiştim, Elleri, ayakları çatlamasın diye. Böyle mi olacaktı” diye bağırdı. Şehit polisin fotoğrafı kız kardeşi tarafından tabutun önünde taşınırken vatandaşlar da, "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganı attı. 1,5 yıllık polis memurunun cenazesi, Karşıyaka ilçesindeki Beşikçioğlu Camisi'nde kılınan öğle namazının ardından toprağa verildi. FATİH CELAYİR ELAZIĞ'DA TOPRAĞA VERİLDİ Saldırıda şehit olan polis memuru Fatih Celayir (25), memleketi Elazığ'da son yolculuğuna uğurlandı. Şehidin cenazesi, Malatya'da düzenlenen törenin ardından, Elazığ Ataşehir Mahallesi Orcikli Sokak'taki baba evine getirildi. Cenaze, daha sonra Hacıoğulları Camisi'ne götürülerek, katafalka konuldu. Burada bazı şehit yakınları fenalaşırken, şehidin annesi Sevinç Celayir, oğlunun arkadaşlarına sarıldı, onlarla birlikte gözyaşı döktü. Tabuta sarılan anne Celayir, oğlunun fotoğrafını öperek ağladı. Gazetecilere, yavrusunun töreninin olduğunu söyleyerek, kendisinin çekilmesini isteyen anne Celayir, ''Çekin, şehit anasını çekin, dimdik duracağım. Yavrularımı da çekin, iki kardeşini de bana emanet etti'' dedi. Şehidin annesini, Elazığ Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu ile Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Şekerdağ teskin etmeye çalıştı. İl Müftüsü Peyami Güngör, şehitliğin önemini anlattıktan sonra, cenaze namazını kıldırdı. Şehidin cenazesi, namazın ardından Asri Mezarlık'ta toprağa verildi. Cenazeye, şehidin ailesi ve yakınlarının yanı sıra, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Elazığ Valisi Muammer Erol, Bingöl Valisi Mustafa Hakan Güvençer, AK Parti Elazığ Milletvekilleri Şuay Alpay, Faruk Septioğlu, AK Parti Bingöl Milletvekili Eşref Taş, Elazığ Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu, Bingöl Belediye Başkanı Serdar Atalay, meslektaşları, askerler ve vatandaşlar katıldı. ŞEYHMUS KARAKUT DİYARBAKIR'DA SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI Şehit olan 8 polisten 27 yaşındaki Şeyhmus Karakut, memleketi Diyarbakır'da gözyaşları ve Kürtçe ağıtlarla toprağa verildi. Şehit annesi Enzile Karakut oğlunun fotoğrafına bakıp, "Bakın oğlum ne kadar yakışıklı. Şeyhmus'um görevini tamamladı" diye ağladı. 'Ağabeyim bizi okutmak için polis oldu' Ambulansla Yeniköy Mezarlığı Cami'sinin önüne getirilen şehidin cenazesi tören mangası tarafından alınarak katafalka bırakıldı. Şehidin özgeçmişinin okunmasının ardından cenaze namazı kılındı. Cenaze namazından sonra kalabalıktan helallik alınarak Türk Bayrağı'na sarılı tabut tören mangasınca cenaze arabasına yerleştirildi. Cenaze töreni sırasında kadınlar sık sık Kürtçe ağıtlar yaktı. Şehidin annesi Enzile Karakut da Kürtçe olarak 'Damat Şeyhmus' diye bağırdı. Törende sinir krizi geçiren şehidin kız kardeşi Şehriban Karakut ise polis memurlarına dönerek, "Benim ağabeyim neden polis oldu biliyor musunuz? Biz okuyalım diye polis oldu" dedi. Şehriban Karakut cenazenin götürülmesi sırasında baygınlık geçirerek yere düştü. Şehidin 16 yaşındaki kardeşi Aziz de sık sık, "Ağabeyimi gömmeyin, onun yerine beni gömün" diyerek ağladı. İstanbul yerine Bingöl'ü tercih etti Dicle Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü mezunu olan şehit polis Şeyhmus Karakut'un, öğretmen olarak atanmayınca polisliği seçtiği belirtildi. Şehit polisin babasının 3 yıl önce vefat ettiği ve 6 kardeşin en büyüğü olarak evinin geçimini sağladığı anlaşıldı. Karakut'un polis olarak önce İstanbul'a atandığı, ancak kendi isteğiyle atamayı değiştirip ailesine daha yakın olabilmek için Bingöl'ü seçtiği kaydedildi. 2 yıllık polis memuru şehit Şeyhmus Karakut'un cenazesi düzenlenen törenin ardından Yeniköy Mezarlığı'nda gözyaşları arasında toprağa verildi. İKİ AYLIK EVLİ ŞEHİT POLİS HATAY'DA TOPRAĞA VERİLDİ Şehit düşen 8 polis memurundan Hataylı Cuma Mercimek dualarla toprağa verildi. Mercimek'in iki ay önce evlendiği belirtildi. Çevik kuvvet ekibini taşıyan minibüsün geçişi sırasında yola döşenen mayının patlaması sonucu şehit olan 26 yaşındaki Cuma Mercimek'in Türk bayrağına sarılı tabutu Reyhanlı ilçesindeki evine getirildi. Evin çevresinde polis geniş güvenlik önlemleri alırken, şehidin yakınlarının feryatları yürek dağladı. Büyük bir Türk bayrağı asılan baba ocağından alınan şehidin cenazesi daha sonra TOKİ Camisine götürüldü. İki ay önce görkemli bir düğünle evlenen polisin eşi Ayşe Mercimek, annesi ve kardeşleri ise Türk bayrağına sarılı tabutu görünce ağıtlar yaktı. Törene katılanlar ‘şehitler ölmez vatan bölünmez' şeklinde sloganlar atarak teröre tepki gösterdi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in de katıldığı cenazede Reyhanlı halkı şehidini son yolculuğunda yalnız bırakmadı. Cuma Mercimek öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Kümeevler şehitliğinde toprağa verildi. ŞEHİT CENAZESİNDE GERGİN ANLAR Şehit olan 8 polisten Ümit Yıldırım'ın cenazesi, Malatya'daki otopsinin ardından askeri uçakla toprağa verilmek üzere memleketi Trabzon'a götürüldü. Şehit polis 27 yaşındaki Ümit Yıldırım'ın cenazesi, Türk Hava Kuvvetleri'ne ait uçakla Trabzon Havalimanı'na götürüldü. Bu arada, uçaktan alınan şehidin cenazesi ambulansa konulurken, kimliği belirlenemeyen ve elinde Türk bayrağı taşıyan, yakasında da şehit polisin fotoğrafı bulunan 50 yaşlarındaki kadın, "Siz aldınız, dağdan indirdiniz bunları. Otobüsle getirdiniz, karşıladınız" diye bağırdı, hükümete yönelik eleştirilerde bulundu. Bunun üzerine şehidin amcasının oğlu Metin Yıldırım, kadına müdahale ederek uzaklaştırmak istedi. Şehit yakınlarının da tepki gösterip tokatladığı kadın, uzaklaştırılmak istendi. Bu sırada düşen ve baygınlık geçiren kadın, polisler tarafından aprondan götürüldü. Şehit polis Ümit Yıldırım'ın cenazesi, daha sonra toprağa verilmek üzere Trabzon'un Araklı İlçesi'ne gönderildi. MALATYA ŞEHİDİNİ UĞURLADI Şehit polis memuru Gökhan Kuzu için ise memleketi Malatya'nın Doğanşehir ilçesine bağlı Erkenek beldesinde tören düzenlendi. Meslektaşları tarafından taşınan Şehit Kuzu'nun naaşı, katafalka konuldu. İl Müftüsü Hacı Yusuf Gül, Kuzu için helallik istedikten sonra cenaze namazını kıldırdı. Şehidin cenazesi, namazın ardından belde mezarlığında toprağa verildi. ADIYAMANLILARDAN TERÖRE LANET Aynı patlamada şehit olan polis memuru Murat Toprak'ın cenazesi ise memleketi Adıyaman'da son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze daha sonra şehit polisin ailesinin yaşadığı Kahta ilçesine bağlı Narsırtı köyüne götürüldü. Yakınları, şehit polis memurunun cenazesinin baba evine getirilişi sırasında gözyaşı döktü. Polis Memuru Toprak'ın cenazesi, köy meydanında kılınan cenaze namazının ardından meslektaşlarının omuzunda köy mezarlığına götürüldü. Bu esnada törene katılan vatandaşlar, terör örgütü aleyhine slogan attı. Şehidin yakınları da cenazenin mezarlığa götürülüşü sırasında tabuta sarılarak ağladı. MİNİK YAKUP'UN GÖZLERİ BABASINDA Konyalı şehit Osman Küçükdillan'ın cenazesi ilk olarak Bosna Hersek Mahallesi'ndeki Türk bayraklarıyla donatılan baba ocağına getirildi. Küçükdillan'ın cenazesi, daha sonra Mürşit Pınar Camisi'ne götürüldü. Burada şehidin eşi Hatice Küçükdillan, 1 yaşındaki oğlu Yakup'a sarılıp, öperek acısını dindirmeye çalıştı. Küçük Yakup, zaman zaman annesi ve amcasının kucağında, yakalarına takılı olan babasının fotoğrafına bakması dikkat çekti. Namazın ardından vatandaşlar, şehidin cenazesini tekbirler eşliğinde omuzlarına aldı. Daha sonra şehit Küçükdillan'ın cenazesi, Konya Polis Şehitliği'nde toprağa verildi. YORUM YAZIN ![]()
|
|