Saldırılar protesto edildiSuriye'de Esed rejiminin ablukada tuttuğu Doğu Guta'daki sivillere yönelik saldırılar ülke genelinde olduğu gibi Bingöl'de de protesto edildi.Doğu Guta'daki insanlık dramına dikkati çekmek amacıyla bir araya gelen Bingöl Üniversitesi ‘İslami Gençliği' Genç Caddesi Saat Kulesin önünde tekbir eşliğinde sloganlar atarak basın açıklaması okudu. Bingöl Üniversitesi ‘İslami Gençliği' adına basın açıklaması yapan Huzeyfe Yokuş, Doğu Guta'da sivillerin Esed rejiminin kuşatması altında dört yıldır katliamlara maruz kaldığını söyledi. “Esed rejiminin kuşatması altında dört yıldır can çeken doğu guta, toplu mezara dönüşmek üzere” Doğu Guta'daki katliamı haykırmak, zalimlere karşı sesimizi yükseltmek, meşru tepkimizi ortaya koymak ve adil şahitliği yerine getirmek için toplandıklarını ifade eden Yokuş, şunları söyledi: “Esed rejiminin kuşatması altında dört yıldır can çeken doğu guta, toplu mezara dönüşmek üzere. İlk olarak 2013 yılında sarin gazıyla vurulan bölgede, son 3 ayda 700'den fazla kişi hayatını kaybetti. Adeta yeni bir srebrenista katliamının yaşandığı Doğu Guta'da son 3 gündür esed rejiminin aralıksız bombardımanları sonucu 58'i çocuk 42'si kadın olmak üzere 368 sivil hayatını kaybetti. Saldırılarda 17si hastane olmak üzere 22 sağlık merkezi hedef alındı. İlaç bulunamıyor, hayatını kaybeden yaralıların sayısı her geçen gün artıyor ve dünya suskun! Nereden ya da hangi dünya görüşünden bakılırsa bakılsın ortada işlenmiş bir insanlık suçu, bir vahşet vardır. Peki, dünya nerede?” Yokuş; “Geçtiğimiz gün Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Doğu Guta'da 400bin sivilin “yeryüzünde cehennemi yaşadığını” belirtmişti. Peki, aynı Birleşmiş Milletler 'in tavrı neden bu zulümleri kınamaktan öteye geçmiyor? Neden katledilenler Müslümanlar olduğunda üç maymunu oynuyorlar? Dünyaya kendi yaşayışlarını ve düşüncelerini medeniyet olarak servis eden Batı, neden söz konusu menfaatleri olduğunda çıkarlarını insan kanından değerli görüyor? Maddeyi insandan değerli gören anlayışı hangi düşünce, hangi ideoloji temize çıkarabiliyor?” diye konuştu. “Allah zalimlerin yaptıklarından habersiz değildir ve mutlaka hesapları görecektir” “İslam işbirliği Teşkilatı neden bu katliamları kınamaktan öteye geçmiyor? İslam ülkeleri liderlerinin birçoğu kendi mevki ve makamlarını kaybetmemek adına cılız sesler çıkarırken, tarihin onları işbirlikçi olarak hatırlayacağını düşünmüyorlar mı? Hangi statü, hangi menfaat insan hayatından daha değerli olabilir.” diyen Yokuş, “ konuşmasına şöyle devam etti: “Yapılması gerekenlerin en basiti katliamın faili Esed Rejimi ve destekçilerine karşı ambargo uygulamakken, atılan en ileri adımın kınamak olması, bizlere kınayanların suç ortağı olduğu gerçeğini bir kez daha göstermektedir. Ancak unutulmamalıdır ki tarih, zalimleri ve menfaatleri uğruna adalet duygularını zalimlere peşkeş çekenleri unutmayacak, yazacaktır ve Allah zalimlerin yaptıklarından habersiz değildir ve mutlaka hesapları görecektir.” “Cehenneme çevrilen bir dünyaya olan tepkisizliğimizin hesabını bizden sonraki nesillere nasıl verebiliriz?” Biz biliyoruz ki 80'li yıllarda Halepçe katliamı ile 90lı yıllarda Srebrenitsa katliamı ile dünyayı Müslümanlara dar etmek isteyen zalimler, 21. YY' da da Doğu Guta ile aynısını yapmaya çalıştıklarını vurgulayan Yokuş; “Dünyayı cehenneme çevirenler, unutmasınlar ki gidilecek başka bir dünya yoktur ve bir taraf ağlarken diğer tarafın gülmesi uzun sürmeyecektir, kalıcı olmayacaktır. Herkes, inancı düşüncesi ne olursa olsun, gücü nispetinde bu katliama tepki göstermelidir, bu insanlığa karşı sorumluluğumuzdur. Cehenneme çevrilen bir dünyaya olan tepkisizliğimizin hesabını bizden sonraki nesillere nasıl verebiliriz? Bizler Müslümanlar olarak bu katliamın faillerini kınamıyoruz, evet kınamıyoruz. Bizler lanetliyoruz, Allah'ın meleklerin ve insanların lanetiyle lanetliyoruz ve biliyoruz ki Rabbimiz olan Allah, bizleri görüyor ve bugünlerden bizleri hesaba çekecek. Rabbim şahitliğimizi kabul etsin.” şeklinde konuştu. (İLKHA) YORUM YAZIN
|
|