Sadece hatırlanmak yeter mi?Bingölde gündelik hayatlarını idame ettirirken onlarca engele maruz kalan engelli bireyler, 3 Aralık Engelliler gününe dair açıklamalarla hatırlandılar. Siyasi ve bürokratlar, yayınladıkları mesajlarla engelliler günü kutladılar.![]() Genelde Türkiye, özelde Bingöl'de onlarca sorunla boğuşan binlerce engelli vatandaş sorunlarına çözüm beklerken, siyasi ve bürokratlarca yayımlanan mesajlarla avunmak zorunda kalıyor. Kaldırım girişlerindeki yükseklikler, kaldırımlarda olmayan yürüyüş bantları, çalışmayan engelli asansörleri, istidam sorunu, çarşı merkezinde yapılamayan engelli tuvaletleri, yürüyüş yolu ve daha birçok sorunla boğuşan ortopedik, görme, zihinsel ve bedensel engelliler için siyasi ve bürokrasilerce yapılan basın açıklamalarını derledik… BARAKAZİ: “ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZIN, DİĞER KİŞİLERLE AYNI DÜZEYDE HAKLARA SAHİP” ‘3 Aralık Dünya Engelliler Günü' dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Bingöl Belediye Başkanı Yücel Barakazi, engelli vatandaşların diğer kişilerle aynı düzeyde haklara sahip olduğunu söyledi. Engellileri bireylerin toplumsal hayatta varlık göstermeleri ve kendilerine yer bulmalarının, şüphesiz tüm toplumu zenginleştireceğini ifade eden Barakazi, şu ifadelere yer verdi: “Engelli vatandaşlarımızın, diğer kişilerle aynı düzeyde haklara sahip olduklarının bilinciyle ve insan onuruna yakışır yaşam standartlarına ulaşmasına yönelik katkı sağlayacak nitelikte çalışmalar yürütmek temel görevlerimiz arasında yer almaktadır. Bir ülkenin huzuru, onu oluşturan tüm bireylerin mutluluğuyla sağlanır. Çağdaş dünyanın geldiği ileri noktada engelli vatandaşlarımıza, eğitim, istihdam, barınma, rehabilitasyon ve bakımının sağlanması, ailelerinin desteklenmesi, engellilerimizin üreten bireyler olarak kendi kendilerine yeterli duruma gelmeleri, yaşam şartlarının iyileştirilmesi ve kolaylaştırılması sosyal devletin asli görevidir. Bu düşüncelerle Dünya Engelliler Günü'nde yürekleri sevgi ile dolu olan tüm engelli vatandaşlarımızı kucaklıyor, sevgi ve selamlarımı sunuyorum.” SARI: “GEREKEN TÜM ÇABAYI GÖSTERMEKTEYİZ” Engelli vatandaşların sosyal hayatla bütünleşmesi, hayat standartlarının yükseltilmesinin çağdaş toplum olmanın gerekliklerinden olduğunu belirten Milli Eğitim Müdürü Yakup Sarı ise, Bingöl'de 2 iş uygulama okulu ve 7 Rehabilitasyon merkezi olduğunu söyledi. Sarı: “Bingöl'de 120 öğrencinin özel eğitim gördüğü 2 Özel Eğitim İş Uygulama okulu, bin 140 öğrencimizin özel eğitim gördüğü 7 Rehabilitasyon merkezi ve 85 öğrencimizin eğitim gördüğü 23 özel eğitim sınıfımızla İlimizde hizmet vermekteyiz. Ayrıca İl genelinde 204 özel öğrencimiz Taşımalı eğitim kapsamında eğitim gördüğü okullara taşınmaktadır. Milli Eğitim Müdürlüğü olarak, her vatandaşımızın eğitim hakkının olduğu ilkesinden yola çıkarak, engelli öğrencilerimizin eğitim ve öğretim faaliyetlerinin en iyi şekilde yürütülmesi için gereken tüm çabayı göstermekteyiz. Engelli öğrencilerimizin yeterlilikleri ve yapabildikleriyle değerlendirilebilmeleri ve kendilerini toplum içinde ifade edebilmelerine yönelik adımları atabilmelerinin onların mutluluğu için temel koşul olduğunun bilincindeyiz” ifadelerine yer verdi. BURTAŞKIRAY: “ONLARA YARDIMCI OLMAK İNSANLIK GEREKSİNİMİDİR” Açıklamasına Hz. Muhammed'in ‘Kendi iyiliğimizi ve çıkarımızı istediğimiz gibi, başkalarının da iyiliğini ister çıkarlarını gözetirsek ortada fenalık kalmaz” hadisiyle başlayan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Ahmet Burtaşkıray ise engelli vatandaşların herkesin yaşadığı yerlerde var olduklarını anımsattı. Engelli bireylerin de tüm imkânlardan istifade etmeleri gerektiğini aklımızdan çıkarmamız gerektiğini ifade eden Burtaşkıray, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bir engellinin arabasına binip, evinin mutfak ihtiyaçlarını karşılayabilmesi, iş yerinde rahatlıkla çalışıp para kazanabilmesi; bir spor tesisinden rahatlıkla faydalanabilmesi, bizlere ilahi bir yükümlülük, vicdani bir sorumluluktur. Bu sorumluluk sadece devletin ya da sadece vatandaşın omzunda olmadığı gibi; sadece fiziksel ihtiyaçların giderilmesi ile de gerçekleşemez. Toplum engelli bireylerle iletişim kurmada, onlarla iş ortamında çalışma esnasında, alışverişte, bir toplu taşıma aracında olması gereken ilgi ve alakayı göstermelidir. Toplumun tüm fertleri engellilere handikaplı oldukları için değil, bu hayatın kendileri gibi sıradan bir parçası olduklarını unutmadan bu ilgi ve alakayı göstermelidir.” ENGELLİLİĞE YOL AÇAN FAKTÖRLER İl Sağlık Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, akraba evliliği, annenin sahip olduğu kronik hastalıklar, gebelikte geçirilen enfeksiyon hastalıkları, doğum esnası ve sonrasında karşılaşılan sorunlar gibi faktörlerin engelliliğe yol açabileceği ifade edildi. Açıklamada, engellilere yönelik olarak geliştirilen politikalarda; engellileri ve ailelerini bilinçlendirmeye yönelik bilgi paylaşımı için gerekli olanakların ilgili kurumlarca sağlaması, etkin bir tıbbi bakım şartının devlet tarafından güvence altına alınması, engellilerin kendi kendine yeterlilik ve işlevsellik konusunda olabilecek en iyi düzeye çıkarılması ve bu düzeyin korunması için rehabilitasyon programlarının uygulanması, yardım servislerinin geliştirilmesinin öncelikli konular olduğunu belirten Demir, bu kapsamda geliştirilen; sağlık, rehabilitasyon, eğitim, sosyal güvenlik ve istihdam konularındaki politikaların engellilerin topluma başarılı bir şekilde entegre olmasını sağlayacağı belirtildi. Engelliliğe yol açan pek çok faktör bulunduğunu belirten açıklamada, şu ifadelere yer verdi: “Bunlar arasında; Akraba evliliklerine bağlı olarak daha sık görülen genetik hastalıklar (kalıtsal hastalıklar), Annenin sahip olduğu kronik hastalıklar (diabet, hipertansiyon, epilepsi, kalp hastalıkları), Gebelikte geçirilen enfeksiyon hastalıkları (kızamıkçık, toksoplazma, Hepatit B, suçiçeği, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, vb), Annenin yaşı, annenin hamilelik döneminde karşılaştığı sorunlar (doktor kontrolünde kullanılmayan ilaçlar, tehlikeli kimyasal maddeler sonucu annenin zehirlenmesi, röntgen ışınlarına maruz kalma, annenin kötü ve yetersiz beslenmesi, stres), Doğum esnasında karşılaşılan sorunlar (uzun süren doğum süreci sonucu bebeğin oksijensiz kalması, Erb paralizisi gibi doğum esnasındaki yanlış uygulamalara bağlı sakatlıklar, erken veya geç doğum), Doğum sonrasında karşılaşılan sorunlar (bebekte yüksek ateş ve havale görülmesi, kafa travmaları, kazalar), Uzun süren yenidoğan sarılığı, Zehirlenmeler, Yanlış antibiyotik ve diğer ilaçların kullanılması, Metabolik sorunlar, Çocuk ve erişkin dönemde ortaya çıkan çeşitli sebepler (psikososyal örselenmeler, iş kazaları ve meslek hastalıkları, ev kazaları, trafik kazaları, çevresel faktörler, yaşlılık ve doğal afetler sayılabilir.” YORUM YAZIN ![]()
|
|