KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
30 Nisan 2025 Çarşamba
°C

Rondo alla turca

Televizyonlar alt yazılarında, Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi tehdit ettiğini, “eğer Danimarka Başbakanı Rasmussen'ın NATO sekreterliğini engellerseniz sizin üyeliğinizi askıya alırız” dediğini bildiriyordu.

Rondo alla turca
07 NİSAN 2009 SALI 10:02
0
985
0
AA aa
Fevkalade kibirli, küstah ve saldırgan bir açıklamaydı.

NATO ve Avrupa Birliği iki ayrı kuruluştu ve böyle bir tehdidin anlamı yoktu.

Duyanda, “alın Avrupa Birliği'nizi de...” türünden tepkili duygular yaratıyordu.

Hatta ben daha da ileri gidip, Avrupa'nın ve Türkiye'nin savunma güçlerini kıyaslayan grafikleri, Edirne'den Viyana'ya giden yolun haritasını yayımlamayı önerdim.

Çocuklar beni sükûnete davet ettiler.

Davete icabet etmedim.

“Ben Avrupa Birliği'nden çıkıyorum” dedim, çocuklar da “henüz girmiş değilsiniz, nasıl çıkacaksınız” dediler.

Düşündürücü bir soruydu.

Ben düşünürken yeni haberler gelmeye başladı.

İlk gelen haber, televizyonların verdiği haberlerin yalan olduğunu bildiren haberdi.

Televizyonlar uydurmuşlardı.

AB yetkililerden Olli Rehn bu konuda bir konuşma yapmıştı ama tehdit etmemişti, Rasmussen'ın AB adayı olduğunu ve Türkiye'nin buna karşı çıkmasının çeşitli sorunlar yaratabileceğini söylemişti.

Ben biraz yatıştım.

Sonra “gerçek” haberleri öğrenmeye başladık.

Başbakan Erdoğan, Rasmussen'ın sekreterliğine daha önceden sert bir şekilde karşı çıkmıştı.

İki nedeni vardı bu karşı çıkışın.

Bir tanesi Roj TV'nin Danimarka'dan yayın yapması.

Biri de Rasmussen'ın Müslümanları üzen karikatürler konusunda itinalı davranmamış olması.

Erdoğan, özellikle karikatür konusundaki karşı çıkışıyla Davos'tan sonra ikinci kez Müslüman dünyanın Avrupa'daki sözcülüğünü üstleniyordu.

Avrupalılara göreyse, gerek Roj TV, gerekse yayımlanan karikatürler “fikir özgürlüğüne” giriyordu.

Ve Türkiye fikir özgürlüklerine direnen bir ülke gibi değerlendiriliyordu.

Türkiye geri adım atmadı.

Avrupa da geri adım atmadı.

İş, ciddi bir krize dönüştü.

İtalya başbakanı, kendisini bekleyen Almanya Başbakanı Merkel'i podyumda yalnız bırakarak Erdoğan'la telefonda konuşmaya daldı.

Erdoğan “ııhhh” dedi.

Ardından Obama devreye girdi.

Türkiye'nin, Avrupa'nın ve Amerika'nın köşelerini oluşturduğu bir üçgen çıktı ortaya.

Birdenbire Türkiye “tek başına bir güç” haline gelmişti.

Çünkü “sekreterini” oybirliğiyle seçme zorunda olan NATO'nun kararını engelleme hakkı vardı.

Ve, bu hakkı kullanıyordu.

Erdoğan, Avrupa'nın “asi çocuğu” rolünü üstleniyordu.

Epey de öfke çekiyordu.

Yüz ifadesinden anlayabildiğim kadarıyla, Merkel, Ahmet Necdet Sezer'in duyduğundan da fazla bir nefret duyuyordu Erdoğan'a.

Avrupa'yla Erdoğan birbirlerine el ense çekip de yenişemeyince, Cumhurbaşkanı Gül ile Obama masaya oturdular.

Bilmiyorum Erdoğan'ı çekiştirdiler mi ama bir pazarlığa başladılar.

Amerika, Rasmussen'ın sekreterliğini destekliyordu.

Burada Türkiye sıkıştı.

Avrupa'dan sonra Amerika'yı da karşısına alırsa yapayalnız kalacaktı, üstelik Obama'nın fiyakalı Türkiye ziyareti de gölgelenecekti.

Ama, geri adım atıp “peki, Rasmussen sekreter olsun” derse bu kez de Erdoğan ve Türkiye alay konusu olacak kadar ağır bir yenilgiye uğrayacaktı.

Gül'le Obama yetmiş dakika konuştular.

Rasmussen de onlara katıldı.

Ve, herkesi memnun edecek bir yol arandı.

Tabii ki aranan yol bulundu.

Rasmussen sekreter seçilecekti, karşılığında karikatürler için özür dileyecek, Roj TV'yi kapatacak ve NATO genel sekreter yardımcılarından birini Türklerden seçecekti.

NATO'nun birlik beraberliği kurtuldu, her zamanki gibi olan Kürtlere oldu.

Davos'tan sonra Avrupa'nın üstünde bir “Erdoğan hayaleti” dolaşmaya başladı.

Erdoğan artık herkesi sinirlendiren, öfkelendiren ama siyasetin, her an bir sorun çıkartabileceği için kendisine “itina” ile davranılan “asi çocuğu” haline geldi Avrupa'da.

Bu çıkışlarıyla Müslüman dünyada edindiği taraftar kitlesi de onun diplomasi arenasındaki etkisini arttırdı.

Şunu da itiraf etmek gerekir ki Gül'le Erdoğan Avrupa'da başarılı bir ikili oldular.

Sorun çıkartan yaramaz Erdoğan, sorunları çözen sakin Gül.

Ve, her halükarda artık dikkate alınması gereken bir Türkiye.

Erdoğan krizi biraz “sert” başlattı ama çıkan krizi “zamanında” durdurmayı da becerdiler.

Fazla uzatmadılar.

Artık Erdoğan'ın Türkiye'deki kadar düşmanı var Avrupa'da.

Başbakan, düşman edinerek dostlarını arttırıyor, sonra “dostluklarının” sağladığı gücü “düşmanlarını” etkilemek için kullanıyor.

Büyük bir ihtimalle Davos'u olduğu gibi NATO'yu da bedelsiz atlatacak.

Bütün bunlardan sonra ben Avrupa Birliği'ne girmeyi daha da çok istemeye başladım, çünkü bu üyelik olursa, dünya da biz de her gün yeni olaylarla heyecan yaşayacağız.

Bu arada, yalan haberlerle içimdeki “kahraman Türk'ü uyandıran” ve beni silahlı grafikler çizdirmeye sevkeden yalancı medyaya da teşekkür ederim, cengâverliğin tadını çıkartabildim sayelerinde.

Taraf
YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
30.04.2025
16:06
77 milyonluk MESEM vurgunu iddianamesi kabul edildi
77 milyonluk MESEM vurgunu iddianamesi kabul edildi
206 sanık hakkında hazırlanan 5 klasörlük iddianamede sanıklar hakkında 6,5 yıldan 19 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
30.04.2025
16:05
Altunbay;
Altunbay; 'Ekmeğin hakça bölüşümünün mücadelesini veriyoruz'
TÜRK-İŞ Konfederasyonu Bingöl İl Başkanı Şeyhmus Altunbay; 'Bizler alın teriyle, haram lokma yemeden yaşam mücadelesi verenleriz. Bizler, tüm insanların refah ve huzur içinde kardeşçe yaşadığı bir dünyayı hayal ediyoruz. Ekmeğin hakça bölüşümünün mücadelesini veriyoruz. İşin, emeğin olmadığı bir yerde sosyal barışın da olmayacağını biliyoruz. Emeğin baş tacı edildiği, her alanda demokrasinin geçerli olduğu bir düzen istiyoruz.'
29.04.2025
21:33
Bingöl en riskli iller listesinde ilk sırada!
Bingöl en riskli iller listesinde ilk sırada!
Sorunlara ve kaza sebeplerine dikkat çeken Bingöl Sürücü Kursları Derneği Başkanı Mikail Kovalar, 'Trafik kurallarına riayet edilmemesi, kazaların en büyük tetikleyici unsurudur' dedi ve çözüm önerilerini şöyle sıraladı;
29.04.2025
17:58
Vali Usta açıkladı:
Vali Usta açıkladı: '56 proje devam ediyor, 60'ı ihale aşamasında'
Bingöl İl Koordinasyon Kurulu toplantısındaki konuşmasında yatırımcı kuruluşlar tarafından yürütülen projelerin toplam değerinin 36 milyar 928 milyon TL olduğu bilgisini veren Bingöl Valisi Dr. Ahmet Hamdi Usta, yürütülen, ihale aşamasında olan ve planlanan projeleri paylaşıp çalışmaların gerçekleşme oranlarını aktardı.
29.04.2025
16:26
Bingöl yeni şehir stadyumu nerede yapılacak?
Bingöl yeni şehir stadyumu nerede yapılacak?
Stadyum müjdesinin ardından 12Bingölspor'un şampiyonluğuyla birlikte bu kez stadyumun nerede inşa edilmesi gerektiği yönünde tartışmalar alevlendi. Kimi mevcut yerinde yapılması gerektiğini vurgularken, kimileri şehir dışında bir yere inşasından yana! Peki Bakanlık nede ısrar ediyor? Bingöl Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ne diyor? İşte kafaları netleştiren o gelişmeler ve görüşler…
28.04.2025
23:09
Dikkat! Bingöl`de sağanak etkisi!
Dikkat! Bingöl'de sağanak etkisi!
Hava sıcaklığının arttığı Bingöl'de Salı itibariyle gök gürültülü sağanak etkili olacak. Yağışlar hafta sonuna kadar sürecek.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın