Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Baydaş, çözüm süreci ile ilgili değerlendirmede bulunarak, terör sorunun çözümüne yönelik bugüne kadar kimsenin cesaret edip elini taşın altına koymadığını ve böyle bir sürecin her lider ve parti için büyük bir risk olduğunu ifade etti.
Rektör Baydaş: “AK Parti bu süreci birkaç yıl önce yapabilir miydi? Hayır, yapamazdı. Çünkü ortamı hazırlanması lazımdı. Daha önce böylesi bir sürece girmiş olsaydı parti kapatılırdı. Sürecin kesinlikle destekleyeni olmazdı. Türkiye'de hükümetin, kamuoyunun en azından yüzde 60 desteğine ihtiyacı vardı. Siyasal ve diğer sosyal açıdan sürecin olgunlaştırması gerekiyordu. O olgunlaşma noktasına gelindi çok şükür ve artık ülkeyi yöneten insanlar cesaret göstererek bu sorunu tamamen çözme yönünde iradesini koydu. Buna şükretmememiz lazım. Çözüm süreci cesaret gerektiren bir konudur" dedi.
Sürecin Türkiye'nin en büyük ve köklü sorununun çözümüne yönelik olduğunu hatırlatan Baydaş: “Çözüm metodu ile ilgili eleştiriler olabilir. O ayrı bir şeydir. Başbakanın başlattığı çözüm sürecine, şiddetle destek vermemiz gerekiyor. Memnuniyetle görüyorum ki, o yönde bir destek de var. Biz de bütün üniversiteler olarak böyle bir havanın oluştuğuna inanıyoruz. Süreci destekleyenler ellerinden gelen katkıyı yapmalı. 30 yıla yakın bir süredir bütün Türkiye kamuoyunu her yönüyle meşgul ediyor. Milletin, devletin ve hükümetin önünde en büyük engeldi. Ülkenin gelişmesi açısından da son derece büyük handikap oluşturuyordu. Yeni yatırımların gelmesine engel oldu. Daha da kötüsü batı ve orta Anadolu'daki bazı insanların tabi marjinal gruplar da olsa Doğu ve Güneydoğu'daki insanlara bakış açısı değişti” ifadelerini kullandı.
Akil İnsanlar Heyeti'nin amacının kamuoyunun çözüm sürecine hazırlanmak olduğunu belirten Baydaş, heyeti bir sivil toplum hareketi olarak nitelendirdiklerini söyledi.
“BU İŞİN BAŞINDAKİ ŞAHIS ŞUAN DA İMRALI'DA YATAN ŞAHISTIR”
Çözüm isteniyorsa bunun muhataplarını tespit etmek gerektiğini dile getiren Baydaş: “BDP yasal uzantısı diyoruz. Meclis'te, gidin bunlarla çözün diyorlar. Bu mümkün değildir. Başbakanın uyguladığı yöntem son derece mantıklı ve akılcı bir yöntem. Yani Öcalan, 'BDP otur' dediği zaman oturuyor, 'kalk' dediği zaman kalkıyor. Bu işin başındaki şahıs şuan da İmralı'da yatan şahıstır. Arkasında da onu destekleyen, kurduğu silahlı bir güç vardır. Öyleyse BDP ile bu işi çözmeniz mümkün değildir. Başbakanın baştan itibaren uyguladığı politika kendisinin masaya oturması falan değildir. Bu işin başındaki insanları veya bunu idare eden insanları çözüme zorlamaktır ve bunu başardı. Başbakan uyguladığı siyasal ve stratejik yöntemlerle bu işin bu noktaya gelmesini sağladı. Başbakanın ortaya koymuş olduğu iradenin güçlü bir irade olduğuna inanıyorum. Riskli bir işi yapıyor ama işin üzerine cesaretle gitmesi riski de üstlenmesi olmasa bu işi çözmesi mümkün değildir” şeklinde konuştu.