BİN-DER Başkanı Doğan KARASU: ‘Sempozyumu 2 gün boyunca takip ettik. Zazalar ayrı bir millet, Zazaca ayrı bir dildir diyenler hiçbir belge sunamadı. Öyle bir belge yok zaten. Tek dayanakları oryantalistlerin söylediği birkaç bilgi, Zazalar ile Kurmançlar bir birini anlamıyor teziydi. Tunus'lu, Cezayir'li, Mısır'lı Araplar da birbirini anlamıyor, bu diller de farklı mıdır? Sanal alemdeki iddialarını, görüşlerini sundular. Bu görüşler sanal alemde vardı, bu adamları buraya getirmenin, bu kadar zahmet çekmelerine neden olmanın manası neydi? Sanal paradigma savunucuları sanal alem bilgilerini hakikat diye öne sürdü, reel alemin tebliğcileri belgeleri konuşturdu. Sanalın hiçbir bilimsel değeri yoktu, yoktur. Belgelere dayalı tebliğler de vardı. Bu belgelerin tamamında Zazalar Kürttür, Zazaca da Kürtçenin bir lehçesidir şeklindeydi', dedi.
BİN-DER Başkanı Doğan KARASU: ‘Yazık oldu: Topluma siyasi bir plan sunan görüş iflas etti!!! Toplum bu planı geri itti. Yazık oldu: Ülkenin bir sürü parası boşa gitti. Sayın Başbakan ve YÖK Başkanı bu paranın tamamını Bingöl Üniversitesi yönetiminden, bu işi organize edenlerden zimmet olarak almalıdır. Sayın BAYDAŞ'a da önerimiz: Bilim adamı gibi davranın, zor geliyorsa halk gibi olun. Halka rağmenci işlerden uzak durun. Objektif olmayan kriterlere göre eleman alabilirsiniz ama her söylediğime bu halk inanır yanılgısına düşmeyin. Sempozyumlarda dinleyicilere söz hakkı verin, kritik yapma şansı tanıyın. Zülfüyara dokunacağız ama bir kişiye 4 oturumda yer vermeyin. Dünyada böyle bir örnek yoktur. Bir kişiye 4 oturumda yer veriyorsanız konuyla ilgili düşünceniz, amacınız sabittir demektir. Yoksa inandıklarınızı bilim kılıfı altında mı topluma kabul ettirmeye çalışıyorsunuz? Tutmaz, bu paradigma ve bu yöntem', dedi.