AK Parti İktidarının 12 yılda eğitim yöneticiliğini 20'den fazla değiştirdiği ifade edilen açıklamada: “AKP atamalarında istediği kadrolaşmayı sağlayamayınca, Mart ayında çıkardığı kanunla 4 yılını dolduran tüm idarecileri görevden aldıktan sonra, işine gelenleri, siyasi ve bir sendika içindeki bir klikten referansı bulananları görevine devam ettirmiş, siyasilerin ve adı geçen klikin hedefe koyduğu pek çok değerli yöneticinin ise görev süresi hiçbir dayanak gösterilmeksizin sona erdirilmiştir. Öyle vahim bir tabloyla karşı karşıyayız ki, Milli Eğitim Müdürlüğü değerlendirme sonucunda görev sürelerini uzatmadığı okul yöneticilerinin formlarını ilgili idarecilere (mahkemelere) göstermeye cesaret edemediği gibi, mahkeme açan idarecilerin mahkemelerine, mahkemelerce istenmesine rağmen ek-1 formlarını göndermekten de korkmuştur” denildi.
“EK1 FORMLARI NEDEN GÖNDERİLMİYOR”
Milli Eğitim Müdürlüğü'ne seslenilen açıklamada, şu ifade yer verildi: “Yaptığınız işe bu kadar güveniyorsanız eğer kendinize ve sözüm ona adaletinize inanıyorsanız Ek-1 formlarını neden ilgililere göstermiyorsunuz? Neden korkuyorsunuz? Milli Güvenlik belgelerinin bile açıklandığı bir devirde siz neden korkuyorsunuz? Yoksa çeşitli illerde basına yansıdığı gibi siz de formlarda tahribat mı yaptınız? Ama korkunun ecele faydası yok o formları açıklayacaksınız. Ve nasıl haksız hukuksuz bir değerlendirme yaptığınızı tüm eğitim camiası ve Bingöl halkı görecek. Yılların idarecilerinin elenerek boşaltılan yerlere sözüm ona sınav, yani mülakatla idareci seçildi. Evlere şenlik bir mülakat. Nerdeyse bir ay önceden kimin hangi okula atanacağının ve kaç puan alacağının belli olduğu bir mülakat. Yönetici olacak isimlerin Bir sendikanın merkezine ve AKP il başkalığına yazdırıldığı bir idareci belirleme süreci. Bütün bu kadrolaşma süreci tamamlandıktan sonra MEB müsteşarı kalkmış bundan sonra Okul idareciliğini genel idare sınıfına alacağız. Merkezi sınavla okul yöneticiliğini seçeceğiz. Demezler mi sen insanlarla dalga mı geçiyorsun? Milli Eğitim Müdürlüğü Kalkmış değerler eğitiminden bahsediyor. Hangi değer, karanlık odalarda başkaları tarafından alınan adaletsiz kararları uygulamak hangi değerle bağdaşıyor, açıklayın da bu değeri bu ay okullarda işleyelim, hak yemek, hukuku çiğnemek ne zamandan beri değer olmuş da haberimiz yok. Mülakatta elediğiniz pek çok idareci adayı merkezi sınavlarda en üst sıralarda yer alırken yaptığınız mülakatta bu adayların hiç birinin üst sıralarda yer almaması acaba tesadüf mü? Bilinmelidir ki; bu tür yaklaşımlar eğitimi ve en önemlisi toplumu yıpratır ve hukuksuzluğa sürükler. Yaptığımız değerlendirmede şu an eğitim camiasında çalıştığı alanda mutlu olan birey sayısının geçen yıllara çok açık bir farkla düştüğü görülmüştür. Merkezi idarenin dayatması ve yerelin çıkarlar üzerinden yaptığı hesaplar mutlaka emek üretenler tarafından cezalandırılacaktır.”