Ohal'i yaşayanlar bilirMHP Lideri Devlet Bahçeli tarafından ortaya atılan “OHAL getirilsin” önerisine tepki gösteren AK Parti Bingöl Milletvekili Yusuf Coşkun, “Bunu Ankara'dan başını çıkaramayan siyasetçi bilemez. Bunun ne olduğunu en iyi Doğu ve Güneydoğuda yaşayanlar bilir, bunu en iyi Bingöllüler bilir, Diyarbakırlılar bilir, Şemdinliler bilir” dedi.AK Parti Bingöl Milletvekili Yusuf Coşkun, yaptığı yazılı açıklamada son günlerin gündem maddesi olan “Doğu ve Güneydoğu'da Olağanüstü Hal İlan Edilmesi” yönündeki talepleri eleştirdi. Bölgenin hassasiyetlerinin göz ardı edilmesine tepki gösteren Coşkun, “Olağanüstü hali “temel ihtiyaçlara el koymaktır, sokağa çıkmayı yasaklamaktır, sınırlamaktır, sebepsiz üst araması yapmaktır, ev araması yapmaktır” diye konuştu. Son Günlerdeki terör olayları ve yol açtığı can kayıplarının siyasi kesimlerden değişik düşüncelerin ortaya atılmasını gündeme getirdiğini belirten Coşkun, “Olaylardan daha saatler geçmeden, şehitlerimizin cenazeleri daha toprağa verilmeden Ankara'dan şiddetin diline şiddetle cevap veriliyor. Ana muhalefet partisi ve diğer muhalefet partisi çıkıyorlar, ‘olağanüstü hal ilan edilsin', ‘açılımdan vazgeçilsin', ‘erken seçime gidilsin' diye açıklama yapıyorlar. Peki, şimdi kavgaya soyunmanın zamanı mı? Cenazeler üzerinden siyaset yapmanın zamanı mı? Bu hangi vicdana sığar? Terör örgütü Şemdinli'de vuruyor, istismarcılar anında Ankara'dan ses veriyor. Terör örgütü siyasete yön vermek için vuruyor, OHAL ilan edilsin, Türkiye üçüncü dünya ülkeleri gibi görünsün, iç meseleleri ile boğuşsun ki bölgesel güç olmasın ve vatandaşının hak ve özgürlüklerini kısıtlasın. Olağan üstü halin (OHAL) ilan edilmesinin dile getirilmesi aczin bir göstergesidir. Terör örgütü bu ülkede milli birlik ve kardeşlik tesis edilmesin, bu sorun çözülmesin, istismar kaynakları kurutulmasın diye kanlı eylemler yapıyor, birileri de Ankara' da terör örgütünün amaçlarına hizmet edecek bir dil kullanıyor. Bugün ortak dilde terör örgütü ve bütün muhalefet grupları bu yersiz teklifler ile gelenler aynı safta Ak Parti'ye karşı birleşmektedir” dedi. “OHAL'İN NE DEMEK OLDUĞUNU BİLMİYORLAR!” MHP Lideri Devlet Bahçeli tarafından ortaya atılan “OHAL getirilsin” önerisine “Bunu Ankara'dan başını çıkaramayan siyasetçi bilemez" sözleriyle karşılık veren Coşkun, “Bunun ne olduğunu en iyi Doğu ve Güneydoğuda yaşayanlar bilir, bunu en iyi Bingöllüler bilir, Diyarbakırlılar bilir, Şemdinlililer bilir” diye ekledi. “Olağan üstü halin ne olduğunu öğrenmek isteyenler, Olağanüstü Hal Kanununu açıp okusunlar” diyen Coşkun, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Merak edenler bunu 25 yıl yaşayan Bingöl ve Bingöllülere sorsunlar. Olağanüstü hal, ‘öyle gerekiyor' diyerek belli bölgelerde yerleşimi engellemektedir, giriş-çıkışı sınırlamaktır, köyleri boşaltmaktır. Olağanüstü hal, ‘terörle mücadele bunu gerektiriyor' diyerek okullarda eğitime ara vermek, kapatmak demektir. Olağanüstü hal, ‘tehlike arz ediyor bahanesiyle' binaları yıkmaktır. Olağanüstü hal, ‘böyle gerekti' diyerek zaruri ihtiyaç maddelerinin, unun şekerin bile dağıtımını düzenlemektir. Olağanüstü hal, temel ihtiyaçlara el koymaktır, sokağa çıkmayı yasaklamaktır, sınırlamaktır, sebepsiz üst araması yapmaktır, ev araması yapmaktır. Gazete yayınlarını gazete dağıtımlarını engellemektir.” “OHAL, ÖRGÜTÜN EKMEĞİNE ADETA BAL VE KAYMAK SÜRTMEKTİR” Bingöl'ün de içinde bulunduğu Doğu ve Güney illerinde 19 Temmuz 1987 ‘de Olağan Üstü Hal(OHAL) ilan edildiğini ve 30 Kasım 2002'de Ak parti tarafından kaldırılıncaya kadar ettiğini hatırlatan Coşkun, şöyle devam etti: “Hepimiz gördük, yaşadık; soruyorum hangi yaraya merhem oldu, hangi sorunu çözdü de bugün tekrar OHAL gelsin diyenlere sormak istiyorum. Açın bakın istatistiklere OHAL döneminde terör olaylarının zirve yaptığını göreceksiniz. Bırakın OHAL'in bu soruna çare olmasını, bilakis terörü derinleştirdi, bölge halkını mağdur etti, terörün istismar zeminini güçlendirdi. OHAL ‘ı geri istemek terörün diline teslim olmaktır, bölge halkını örgütün kucağına itmektir. Örgütün ekmeğine adeta bal ve kaymak sürtmektir. Türkiye'nin bugün ulaştığı demokratik seviyenin ve çağdaş standartların gereklerini idrak edemeyen muhalefet partilerinin, iktidar oldukları dönemdeki, ayrımcı, dışlayıcı inkâr politikaları sorunu bu hale getirmiştir. İşte demokratik açılım, Türkiye'nin kronik meselelerin çözümü için başlatılmıştır ve asla geri adım atılmayacaktır. Açılımdan vazgeçmek de, açılımın karşısında durmak da, bu ülkenin gençlerine, çocuklarına ihanet olur ve AK Parti olarak bu ihanetin içinde olmayacağız. Bu ülkede yeni şehit cenazelerinin olmaması için ve bombalar ile parçalanan bedenleri anneleri tarafından toplanan yeni bir Ceylanın, yeni bir Busenin dramı tekrar yaşanmasın. Halkımızın bu bağlamda bizi takip etmeleri ve Ak Partiye gerekli desteklerini vermeye devam etmelerini istiyorum. Son gelişen terör saldırılarında hayatlarını kaybeden Şehitlerimize Allahtan rahmet, ailelerine sabır ve gazilerimize acil şifalar diliyorum.” YORUM YAZIN
|
|