Yoksulluk ve işsizliğin hâkim olduğu kentte kiralardaki artış vatandaşların belini büküyor. Asgari ücretle dahi iş bulmakta zorlanan vatandaş, aylık elde ettiğin gelirin yarısını mülk sahibine ödemek zorunda kalıyor. Kazancının yarısını kiraya ödeyen vatandaş, elektrik, su, yakıt, gıda ve giyim malzemelerine yaptığı harcamalarla aynı sonunu borçlu bir şekilde getiriyor. Üniversitedeki öğretim yılının başlamasıyla ev krizinin daha hissedilir olması bekleniyor.
Her yıl düzenli olarak artış gösteren nüfus, yıl içerisinde yapılan evlilikler, memur tayinleri, üniversitedeki öğrenci sayısındaki artış ve benzeri faktörler, konuta olan ihtiyacı arttırdı. Nüfustaki faktörü fırsat bilen birçok mülk sahipleri, kiracıları zor durumda bırakan artışlar yapmaya başladı. Çalışanın ay sonunu zor getirdiği kentte kiralar, 500 ila 800 TL arasında değişiyor.
Öğrencilerden Yüksek Kiralar Alınıyor
Üniversite öğrencilerinden 700 ila Bin TL arasında kira talep eden mülk sahipleri, mahalle farkı gözeterek, vatandaştan da yüksek meblağda kira alıyor. Çarşı merkezinde kiralar 600 ila 800 TL arasında değişirken çarşı merkezine uzak yerlerde bile kiralar 500 TL'nin altına düşmüyor. Daha önce sobalı evlere 175-250 TL arasında kira ödeyen vatandaşlar, şu günlerde 400 TL'ye sobalı ev bulamıyor.
Vatandaşlardan yüksek meblağda kira talep eden ev sahipleri, mülk vergilerini ise kiraları düşük göstererek az ödüyor. Vatandaşı sömürmekle yetinmeyen mülk sahipleri, bu sayede devletten önemli oranda vergi de kaçırmış oluyor.
“Krediyle Ev Sahibi Olma Dönemi Başladı”
Yüksek kiralar nedeniyle çareyi krediyle ev almakta bulduklarına dikkat çeken vatandaşlar; “ Aylık 500 - 600 TL kira ödemektense gidip krediyle ev alıyoruz. Kentin ekonomik durumu ortada. Piyasada çalışanların çoğu asgari ücretle çalışıyor. Geçinmek için ay sonunu zor getiren halk, yüksek kira artışlarından dolayı mağduriyet yaşıyor. Genç'teki kira artışlarına yönelik bir düzenleme yapılması gerekiyor.”