Bingöl Üniversitesi İlahiyat Öğrencileri Topluluğu, Erdemli Gençlik Kulübü ile Yaşayan Diller ve Lehçeler Topluluğu, bir basın açıklaması düzenleyerek Doğu Guta başta olmak üzere birçok katliamı kınadı.
Zulüm eden güç ve iktidar sahiplerine seslenen öğrenciler, sömürü düzenlerinin devam etmesi için, emperyalist güçlerin bozgunculuk yaptığını söyledi.
Yapılan açıklamanın devamında ise; “Baas Rejimi ve destekçileri aylardır abluka altında tuttukları Doğu Guta Bölgesini ele geçirmek için 19 Şubat'tan bu yana şiddetli hava ve kara saldırıları gerçekleştiriyor. İki aydır çok ciddi katliamlar yapılıyor. Esed güçleri sivil halka yönelik her gün yeni cürümler işliyor. Ajansların geçtiği haberlere göre üç günde 250'den fazla sivil katledildi, bin 200 kişi yaralandı. Katledilenler arasında 50'den fazla çocuk bulunuyor. Ne yazık ki Doğu Guta'da siviller öldürülürken, savaş ihlali yapılarak insanlık suçu işlenirken hiç kimseden ses çıkmıyor. Hiçbir devlet yapılan katliamların durması için herhangi bir girişimde bulunmuyor. Sivil toplum örgütleri kamuoyunu harekete geçirmek için cılız bile olsa herhangi bir ses çıkarmıyor. Yazılı ve görsel medya bu konuyu gündemine almıyor. İslam işbirliği Teşkilatı, Birleşmiş Milletler ve insan haklarıyla ilgili çalışmalar yapan kuruluşlar işlenen insanlık suçları için acil eylem planları ve benzeri açıklamalar yapmıyor. Anlaşılan o ki hiç kimse, hiçbir kurum ve hiçbir devlet Doğu Guta'nın feryadını duymuyor ya da duymak istemiyor. Ne zaman ki Müslüman devletler kendilerinden beklenen girişimleri yaparlarsa inanıyoruz ki o zaman zalimlerin zulümleri altında inleyen masumların sesine kulak verilecek ve Âlem-i İslam'ın yaşadığı sorun ve sıkıntılar sona erecektir. Ama maalesef İslam ülkeleri sahip oldukları gücün farkında olmadıklarından dolayı şu anda kendilerinden beklenen adalet temelinde çözmeye çalışmaları ve sahip oldukları gerçek adımları atamıyorlar” ifadelerine yer verildi.
“Dünya bunlara seyirci kalıyor”
Dünya'nın katliamlara seyirci kaldığını belirten öğrenciler; “Myanmar ve Arakanda binlerce mazlum Müslüman insan Budist çeteler tarafından vahşi bir şekilde katlediliyor ancak dünya buna da seyirci kaldı ve kalmaya da devam ediyor. Yine Doğu Türkistan da Müslümanlar Çin yönetiminin baskıcı ve despot yönetimiyle karşı karşıyadır. Namazlarını kılamamakta ve oruçlarını tutamamaktadırlar. Bunları yapanlar derhal tutuklanıp akıl almaz işkencelerden geçirilip zindanlara atılmaktadır. Çeçenistan'da Müslümanlar halen Rusya hükümeti ve kukla Kadirov tarafından baskı altında tutulmaktadır. Afganistan da vahşet devam ediyor. Irak her gün kan ağlıyor. Ümmetin göz bebeği Mescidi Aksa halen Siyonist köpeklerin denetimi altındadır. Bizler dünya Müslümanlarını, henüz bütünüyle vicdanları dumura uğramamış, azıcık da olsa vicdan sahibi olan dünya insanlığına bir çağrıda bulunuyoruz: Mısır'da, Adeviye, Nahda ve diğer kentlerde çocuklar, kadınlar, kısacası masum sivil insanlar katledildi ve şu an mısır zindanları onbinlerce çocuk, kadın genç ve binlerce İhvani Müslim üyesi var. Bu zulümlere karşı çıkmak, buna dur demek azıcık da olsa vicdan sahibi olan, ben de insanım diyen herkesin görevidir. Temennimiz o ki halkları Müslüman olan ülkelerin aralarındaki anlaşmazlıkları bir kenara bırakmaları, ihtilafları İslamî perspektifle ve güçlerinin farkına vararak mevcut sorunları mutlak manada çözüme kavuşturacak adımları atmalarıdır” şeklindeki ifadelere yer verdi.
Basın açıklaması için toplanan kitle, olaysız bir şekilde dağıldı.