Alman Yeşiller Partisi'nin eş başkanlığına seçilen Cem Özdemir, Türkiye'nin AB'ye girebilmesi için reformlarına devam etmesi gerektiğini belirtirken, Almanya'nın Obama'sı yorumları için de Obama ile konumlarının farklı olduğunu ancak aynı hayalleri paylaştıklarını açıkladı.
Avrupa Parlamentosu milletvekili Cem Özdemir, Alman Yeşiller Partisi'nin eş başkanlığına seçilmesinin ardından başkent Berlin'de partinin merkezinde yabancı basınla bir araya geldi.
Yabancı basınla olan görüşmesinin ardından İHA'nın sorularını yanıtlayan Özdemir, Türkiye'nin AB üyeliğiyle alakalı olarak reformlara devam edilmesi gerektiğini söyleyerek, “Türkiye'nin AB'ye girebilmesi için hem Türkiye'de bazı şeylerin değişmesi gerekiyor, hem de burada. Çizgi devam edecek. Biz iyi günlerde de dostuz, kötü günlerde de. Ama bir konunun ısrarla altını çiziyoruz: reformlara devam” dedi.
Almanya'da yaşayan göçmenler ile ilgili somut politika projeleri olup olmadığı sorusu üzerine Özdemir, “Yeşiller Partisi zaten göçmen politikasında aktif bir parti olarak biliniyor. Biz baştan beri çift vatandaşlığı savunan bir partiyiz. Irkçılıkla mücadele konusunda çaba sarf eden bir partiyiz. Dolayısıyla, bunu devam ettireceğiz. Ama yaklaşımımız etnik kökenden ziyade, sosyal olacak. Yani bizim için, okuldaki bir sorun, bir Türk sorunu ya da bir İslam sorunu değil. Okuldaki soruna biz sosyal olarak bakıyoruz. Dolayısıyla bunun içine Almanlar da giriyor, başka etnik gruplar da giriyor. Bunlara daha fazla destek sağlamak ve yardım organları üretmek istiyoruz. Eğitim politikası Almanya'da başlı başına değişmeli” diye konuştu.
Öte yandan Cem Özdemir Obama ile değişim konusunda aynı düşünceyi paylaştıklarını ifade etti. Kendinizi Almanya'nın Obama'sı olarak görüyor musunuz şeklindeki soruya ise Özdemir, “Ben Almanya'nın Cem Özdemir'iyim. Yani dolayısıyla ismimi değiştirecek vaziyette değilim. Obama ABD'de başkan oldu, ben de burada parti başkanı oldum. Dolayısıyla konumumuz farklı. Ama tabi Obama ile bizi yani partiyi birleştiren bir konu var. Biz de dünyanın değişebileceğine inanıyoruz. Yani her şey olduğu gibi kalmak zorunda değil. Biz de kolları sıvadık. Biz Almanya'yı değiştirmek istiyoruz, o da ABD'yi değiştiriyor. Dolayısıyla aynı hayalleri ve aynı iyimser bakışı paylaşıyoruz” ifadesini kullandı.