Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken, Demokratik Bölgeler Partisi'nde (DBP) basın açıklaması yaptı.
İl yöneticileri ve partililerin katıldığı toplantıda konuşan Baluken, “Birçok ilde yerel örgütlerimiz, yerel teşkilatlarımız partili arkadaşlarımız toplantılar yapıyor. Öcalan üzerinde uygulanan bu tecrit konsepti ve onun şahsında Kürt halkına dayatılan bu savaş konsepti kırılıncaya kadar olması gereken eylem ve etkinliklerle ilgili çok kapsamlı bir tartışma yürütülüyor. 50 Kürt siyasetçinin Diyarbakır'da süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlamış olması tarihi bir karardır. Önümüzdeki günlerde gerek açlık grevi boyutuyla, gerekse de bu açlık grevini merkezine alarak yapılacak olan kitlesel eylem ve etkinlikler boyutuyla biz bunu tecridi kıracak siyasi ve toplumsal hamleye dönüştürmek istiyoruz. Bu yönüyle Bingöl halkının da gerek Amed'deki açlık grevini selamlaması gerekse de açlık grevini merkezine alarak burada ortaya koyacağı eylem ve etkinliklerle tecritle ilgili, savaşla ilgili karşıt düşüncesini güçlü bir şekilde haykırması son derece önemlidir. Ankara'da yeni temaslarda bulunduk, ancak bu yeni temaslarla ilgili devlet yada hükümetten bize tek bir olumlu geri dönüş yapılmış değil. Öcalan ile tek bir görüşmeye bile hükümetin devletin izin vermiyor olması bizdeki kaygılandırıyor.” dedi.
“HEYETTEN BİRİNİN İMRALI'DA ÖCALAN İLE DİREKT GÖRÜŞMESİNİ İSTİYORUZ”
15 Temmuz darbe gecesinde İmralı adasında nelerin yaşandığını defalarca kamuoyuyla paylaştıklarını ve Adalet Bakanlığı yada hükümet yetkililerinin, yaşananlarla ilgili herhangi bir yalanlama yapmadığını belirten Baluken, “Bizim hükümet yetkililerine yada Adalet Bakanından durumla ilgili bir açıklama yapma beklentimiz yoktur. Biz hızla aileden, avukatlardan siyasi yada bağımsız heyetten birinin İmralı adasına giderek Öcalan ile direkt görüşmesini istiyoruz. Öcalan'ın can güvenliği ile ilgili, sağlığı ile ilgili koşulların ne olduğunu birinci elden, birinci ağızdan öğrenip kamuoyuna hızlı açıklamalarla bilgilendirme yapmasını istiyoruz. Bu yapılmadığı sürece bizim açımızdan Öcalan'ın sağlık ve güvenlik koşullarıyla ilgili hükümet nezdinde yapılacak hiçbir açıklamanın herhangi bir itibari herhangi bir geçerliliği yoktur. AKP hükümeti şunun cevabını vermek zorundadır; Öcalan'ın aileden, avukatlardan veya heyetten birileriyle görüşmesini neden engelliyorlar, neden çekiniyorlar, neyi saklamaya çalışıyorlar? Milyonlarca insanın benim irademdir, benim önderimdir dediği bir siyasi liderle ilgili hangi hukuka dayanarak bu uygulamayı yapıyorlar” diye konuştu.
“CUMHURBAŞKANI BİLE BİR HAFTA EVİNE GİDEMEDİ”
15 darbe gecesi yaşanan kaos ortamına dikkat çeken Baluken, “15 Temmuz darbe gecesi bir ülkeyi yöneten cumhurbaşkanı bile kendi evinde bir hafta boyunca can güvenliği endişesi nedeniyle yatamamışsa, bir hafta boyunca ülkenin başkentine Ankara'ya ayağını basamamışsa bu anlamda bizim Öcalan ile ilgili kaygı taşımamız son derece doğal ve insanidir. Bir görüşmeye izin verilmesi durumunda bunun müzakereye geçildiği yönündeki algı hiçbirimizde yoktur. Yapılacak bir görüşme ne müzakerenin başlamasına işaret edecek, nede AKP'nin savaş konseptinden vazgeçip barışa geri döndüğü ile ilgili bir işaret vermiş olacak. Yapılacak bir görüşme sadece Kürt halkının, Türkiye'deki demokrasi ve barış çevrelerinin en insani en ahlaki talebiyle ilgili yasaların ve anayasanın hükümete devlete yüklemiş olduğu bir sorumluluğun gereğinin yerine getirilmiş olmasıdır.”
Baluken, görüşme biran önce gerçekleştirilmesi gerektiğini, kendilerinin de 50 Kürt siyasetçinin başlattığı açlık grevini sonuç alınıncaya kadar yaygın bir mücadeleye çevireceklerini kaydetti.