Neden olmasın diyenler hayallerine kavuşuyor!Detay Dergisi'ne konuşan Katımevim Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Turhan, tasarrufa dayalı finans sisteminin detaylarına değindi ve sundukları modeli 'Gayrimenkul Alanında Devrim Niteliğinde' sözleriyle değerlendirdi.Tasarrufa dayalı finans sisteminin önde gelen kuruluşları arasında yer alan Katılımevim son dönemde yaptığı atılımlar, ses getiren iletişim çalışmaları, hızla büyüyen şube ağı ve de en önemlisi hayallerine kavuşturduğu binlerce aile ile adından söz ettiriyor. Katılımevim Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Turhan ile gerçekleştirdiğimiz sohbette, sektörün durumunu, müşterilerin beklentilerini ve Katılımevim'in başarısının ardındaki etkenleri konuştuk. Katılımevim Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Turhan: “Sunduğumuz Model Gayrimenkul Alanında Devrim Niteliğinde” “Biz Katılımevim olarak vatandaşlarımızın kendi ödeme bütçesine göre, kredi maliyetlerine katlanmadan araç, ev, yazlık, arsa ve gayrimenkul alımlarını gerçekleştiriyoruz. Yaptığımız iş, bir sosyal dayanışma projesi. Biz bunu daha da ileriye taşıma gayretindeyiz.” • Katılımevim, kısa sürede hızlı bir gelişim göstererek “Tasarrufa Dayalı Finans Sistemi” dendiğinde akla ilk gelen firmalardan biri oldu. Kısa sürede öncü bir kuruluş olabilmenin hikayesini kısaca paylaşır mısınız? Kuruluş sürecimizde “mutlak müşteri memnuniyeti” en çok önem verdiğimiz konuydu ve hep öyle olmaya devam edecek. Mutlak müşteri memnuniyeti olduğu zaman, bunun size dönüşünü çok hızlı bir şekilde yaşıyorsunuz. Bizim hızlı bir şekilde büyümemiz tesadüfi bir şekilde olmadı. Katılımcılarımızın bize olan ilgisini gördükçe stratejik planlarımız çerçevesinde yatırımlarımızı hızlandırdık. Biz bu işe başlarken, iki şeyi önemsedik. Birincisi insanları yüksek maliyetlerden, faiz yükünden kurtarmak. İkincisi hızlı bir şekilde onların hayallerini gerçekleştirmek. Her gün gerçekleştirdiğimiz anketlerimiz var. Müşteri memnuniyetini çok önemsiyoruz. Siz işinizi doğru yaptığınız zaman sektörde herkese bir pay oluyor. “Bizim sistemimizin özelliği çok düşük taksitlerle ev sahibi yapabilmemiz. Geçtiğimiz üç ayda binin üzerinde teslimatımız vardı. Örneğin; gruptan bir müşterimiz sadece 550 TL yatırmış. Bunun karşılığında 200 bin TL'lik ev alıyor. Şimdi bu müşterimiz o saatten sonra kira ödemeyecek, kira yerine kendi evinin parasını ödeyecek. Halbuki bu aile kredi kullansaydı, kullandığı kredinin iki katını ödeyecek, aldığı ev iki katına mal olacaktı. Sistemimize hangi açıdan bakarsak bakalım çok avantajlı… • Sizin şirket olarak yaptığınız faaliyetler ve hizmetler neler? Müşterilere sunmuş olduğunuz hizmetlerden bahseder misiniz? Biz vatandaşımızın kendi bütçesine göre kredi maliyetlerine katlanmadan araç, ev, yazlık, arsa, menkul ve gayrimenkul alımlarını gerçekleştiriyoruz. Biz kimseye şunu dikte etmiyoruz: Örneğin 100 bin TL aldın, 20 ayda ödemen gerekiyor. İsterlerse 40 ayda da ödeyebilirler. 20 aydan 360 aya kadar vadelendirme yapıyoruz. Burada ne ortaya çıkıyor? Kişi bunu kendi ödeme bütçesine göre tasarladığı zaman, sisteme dahil olduğu zaman bir ödeme kolaylığı oluyor. Başka bir bütçeden kısıp, bize aktarmak zorunda kalmıyor. Biz şimdi vatandaşlarımıza şunu dikte etsek: 100 bin TL aldın 50 ayda ödemen lazım. Vatandaş “zorlanırım” diyor. Ama biz ona diyoruz ki “Sen bu 100 bin TL'yi nasıl ödeyebilirsin?” Örneğin ayda bin TL ödeyebilirim diyor. Kendi ödeme bütçesini oluşturuyor. O zaman isterse 100 ayda ödesin. Aynı maliyet, yani 100 aya çıkınca maliyette bir artış olmuyor. Bu işin avantajlı taraflarından bir tanesi bu. Kişi kendi bütçesine göre planladığı zaman, sistem çok makul, mantıklı bir şekilde işlemeye devam ediyor. Ana hatlarıyla kişinin arzu ettiği ev ve araca kavuşması için biz ona finans organizasyonu yapıyoruz. Asıl faaliyetimiz bu. KATILIMEVİM'DE SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR?• Bu işi biraz detaylandırırsak Katılımevim insanları nasıl ev ve otomobil sahibi yapıyor? Tüm Türkiye bazında il ve ilçe sınırlaması olmaksızın birbirini tanımayan vatandaşlarımızı, örneğin Adana'daki şubemize giden bir vatandaşımız ile İstanbul Bağcılar'daki bir vatandaşımızı bir grupta bir araya getiriyoruz. Grupları ev ve araç alanlar diye ikiye ayırıyoruz. Araç almak isteyenlerden de, ev almak isteyenlerden de vadelere göre gruplar oluşturuluyor. Biz grupları oluşturduktan sonra her ayın sonunda sıra belirleme organizasyonu yapıyoruz. Bu çekilişlerin sonucunda o ay ev ya da araç alacak kişi belirleniyor. 100 kişilik bir gruptaki bir kişiye ilk aylarda çıkmazsa o kişi 100. ayın sonunu beklemeden en geç 30 ay içerisinde ev veya aracını alabiliyor. “BU BİR SOSYAL DAYANIŞMA PROJESİ”• Aslında bu bir sosyal dayanışma projesi. Katılımevim alarak siz bu dayanışmayı koordine ediyorsunuz diyebilir miyiz? Aslında bu işin özünde tabi ki bir dayanışma var. Bizim gerçekleştirdiğimiz bir sosyal dayanışma projesi. Bunu biz daha da ileriye taşıma gayretindeyiz. Niye? Çünkü biz müşterinin hayaline hızlı bir şekilde kavuşmasını tercih ediyoruz. Yani teslim tarihlerimiz de müşterinin lehine. Bunu neden yapıyoruz? Çünkü bir müşteriye teslimatını yapmak demek onun en az 7 tane müşteriye örnek olmasını sağlamak demek. Sistem böyle yürüdüğü zaman haliyle yararlanan insan sayısı da daha fazla olacak. Biz bunu önemsiyoruz. • Şimdi vatandaşın tasarruf yapmasına siz organizasyon olarak katkıda bulunuyorsunuz. Peki, sistemin işlemesi için sizin kazancınız ne oluyor? Siz nasıl ayakta duruyorsunuz? Ben önce şunu söyleyeyim. Katılımevim'i 50 milyon TL sermaye ile kurduk, Mart ayı içersinde 100 milyon TL'ye çıkaracağız. Çünkü yatırımlarımızı büyütüyoruz. Bizim gelirimiz her katılımcıdan aldığımız yüzde 8 ile 9 arasında hizmet bedelidir. Buna biz “katılım bedeli” diyoruz. Bir defa mahsus olmak üzere peşin alıyoruz. Bunun dışından bizim talep ettiğimiz hizmet bedelimiz bulunmuyor. • Peki, siz firma olarak nasıl bir güvence veriyorsunuz? Müşterileriniz bu süreçte ne gibi taleplerde bulunuyorlar? Bugüne kadar çalışmalarımızı güven esaslı olarak yürüttük. Müşterilerimizin endişe duymasına sebebiyet verecek her konuda açık ve şeffaf olduk. Şu anda uzun süredir beklediğimiz yasa tasarısı mecliste ve biz zaten baştan beri tasarıda belirlenen şartlara hazır olarak hizmet veriyoruz. Sektörün lisansa tabi olma süreci bizim için çok iyi bir gelişme. Halihazırda bizden güvence isteyen müşterilerimize şunu sunuyoruz: Bir müşterimiz sisteme girdiği ve peşinat ödediği zaman bu peşinat karşılığında arzu ederse şirket teminat çeki, şirket teminat senedi veya masrafını karşılaması kaydıyla banka teminat mektubu verebiliyoruz. Bu sene 12 bin civarında katılımcımız oldu. Sadece iki müşterimiz teminat mektubu talep etti. Bu sene 4000 civarında ev ve araba teslimatımız oldu. Herkes gününde aldı. Aksayan bir şey ve en ufak bir şikâyet olmadı. “DİLEYEN İSTEDİĞİ ZAMAN SİSTEMDEN ÇIKABİLİR”• Müşterileriniz istedikleri zaman sistemden çıkma hakkına sahip mi? Tabi ki evet. Öyle bir hakka sahipler. Bizim öncelikle buradaki amacımız müşterinin mutlak memnuniyet duyması. Müşteri sistemden ayrılsa bile, biz ona ulaşıp soruyoruz "Neden ayrılmak istiyorsunuz? Bizden bir memnuniyetsizliğiniz mi oldu?" Şimdiye kadar böyle bir memnuniyetsizlik ile hiç karşılaşmadık. Müşteri ödeme zorluğu yaşarsa da "Borcunuzu yapılandıralım, taksit sayınızı artıralım, ödemelerinizi düşürelim" diyoruz. Çünkü bizim amacımız bu yola çıkmışsa müşterimizin ev ya da arabasını alması. “MODELİMİZ GAYRİMENKUL ALIMINDA BİR DEVRİM”• Siz uyguladığınız modeli gayrimenkulde bir devrim olarak nitelendiriyorsunuz.Neden? Sistemimiz kişilerin ödeme bütçesine göre planlanmış ve tasarlanmış olması esasına dayanıyor. Diyelim ki bir vatandaşımız bir kredi kurumundan kredi kullandı ve bütçesinin üzerinde bir kredi yükü oluştuğu için kredi taksitlerini ödeyemez hale geldi. Kredi kurumu o zaman geliyor ve mülküne el koyuyor. Hemen evimi alıp oturayım diye ödeme gücü olmadığı halde bu borç yükünün altına giriyor. Oysa bizim sistemde kredi maliyetleriyle borcu katlanmadığı gibi bütçesine göre taksitler oluşturuluyor. Ciddi sayıda vatandaşımızın büyük bir umutla kredi alıp da geri ödeyemediği için malı mülkü kredi kurumlarının eline geçti, evinde huzur kalmadı, ailesiyle arası bozuldu. Günümüzde yaşadığımız gerçekler bunlar. Şu anda o kurumların listesinde icradan satılık gayrimenkuller oldukça fazla. Biz de diyoruz ki, kardeşim, biz bunu istemiyoruz. Bizim gayemiz, kişi ödeyebileceği sınırda kalmalı. Bu çok önemli. Bizim sistemde katılım bedelinin dışında ne bir ek maliyet ne de bir faiz yükü bulunmuyor. Bunun için sunduğumuz modeli gayrimenkul alımında bir devrim olarak nitelendiriyoruz. • Ekonomimizin geleceği hakkında düşünceleriniz neler? Bu olaya farklı açıdan bakıyorum. Refah seviyesi arttıkça beklentiler de artıyor. Türkiye'nin 25 yıl önce ihtiyaçları çok daha asgari iken bugün başka şeylerle ölçeklendiriliyor. Böyle olmalı, refah artmalı. Özgürlük, sosyal politikalar noktasında da devlet yapabileceğini yapıyor. Ekonomi alanında müteşebbislerimiz her duruma göre pozisyon alabilmeli. En kötü şartlarda bile çıkış kapısı bulabilmeliler. İş insanı olarak ülkemizde olmasını, değişmesini istediğimiz konu, vergi gelir dilimlerinin düzenlenmesidir. Vergi oranları düşürülerek tabana yayılmalı, böylece vergi kaçağının da önemli oranda önüne geçilir. Tüm bunlar gerçekleştiğinde ülkemizi, milletimizi daha refah günler beklediğine inanıyorum. KAYNAK: DETAY DERGİSİ YORUM YAZIN
|
|