Solhan İlçe Müftüsü Özdemir, Temmuz ayının 4'üncü gecesini 5'inci gününe bağlayan Beraat Gecesi nedeniyle bir mesaj yayınladı.
Müftü Özdemir, mesajında kandilin önemi, yapılacak ibadetler ve gösterilmesi gereken hassasiyetleri hakkında bilgi verdi.
Bu kutlu gecenin geleneğimizde, Müslümanların hayatında önemli bir yeri olan Ramazan ayının habercisi olarak bilindiğini belirten Müftü Özdemir: “Her ne kadar Peygamber Efendimiz(sav) tarafından Müslümanlar için örnek ve erdemli birer kuşak/ nesil olarak takdim edilen ilk üç nesilden bize bu gecenin kutlanması hakkında sahih bir bilgi ulaşmamışsa da, öteden beri bazı Müslüman topluluklarca bu gece mübarek bir gece ve kandil olarak bilinmekte ve kutlana gelmektedir. Bazı kaynaklarda bu gece hakkında bazı bilginler tarafından hasen olarak kabul edilen şöyle bir hadis yer almaktadır. ‘Yüce Allah (c.c) bu gecede rahmetiyle kullarına tecelli edip bazı günahkârlar hariç bütün kullarının dualarını kabul eder.' Bu hadis bu gecede topluca ibadet ve duada bulunmayı salık vermese de Müslümanların bu gecede dua ve yakarışta bulunmalarına işaret hatta önem vermektedir. Kaldı ki, başta İmam Nevevî ve İbn Hacer gibi hadis otoriteleri olmak üzere bazı bilginler Müslümanların bireysel olarak çokça zayıf olmayan hadislerle amel edebileceklerini ifade etmektedirler. Dolayısıyla bu geceyi kutlamaya dair dinin doğrudan bir emri ve geceye özgü duadan maada bir ibadet biçimi bulunmasa da, bu kutlama ve ihyanın dinin genel/ temel maksat ve yönlendirmelerinden oluşturulan İslamî bir kültürün yansıması olduğu kesinlik arz etmektedir. Binaenaleyh Müslümanlar bu gecede Allah'a, nefsine, ailesine, içinde yaşadığı topluma, tüm insanlığa ve tabiata karşı ilişkilerini yeniden gözden geçirmeli ve kendilerini derin bir öz eleştiriye tabi tutmalıdırlar. Zira genelde tüm insanlığın özelde de Müslümanların hem bireysel hem toplumsal düzlemde Allah-insan ve insan-insan arası ilişkilerini düzeltmeden sahil-i selamete ulaşmaları mümkün değildir” dedi.
“Kendinizi ve aile efradınızı insanları ve taşları yakan ateşten koruyun”
“Peygamber Efendimizin(sav) “dünyayı, içinde bir gediğin açılması halinde bütün binenlerinin helak olacağı bir gemiye benzetmesi ve bunu bize haber vermesi” yukarıda ifade edilen iki ilişki türünde veya herhangi birinde meydana gelen bir arızanın gemide açılan bir gedik gibi yok oluşa neden olacağını anlam yüklü metaforik bir dille ifade emektedirler” diyen Özdemir: “Bu gecede her birimiz, bu iki ilişki açısından nerede durduğumuzun çetin bir hesabını yapmalı ve Yüce Allah'a kul olma noktasında hangi konumda olduğumuzu muhasebe etmeliyiz. Bu gecede bizlere bahşedilen sayısız nimetlere karşı ne kadar şükrettiğimizi, bu nimetleri ne kadar yerli yerinde kullanıp kullanmadığımızı kendimize sormalıyız. Bu gecede “Ey iman edenler! Kendinizi ve aile efradınızı insanları ve taşları yakan ateşten koruyun” hitabının ne kadarını anladığımızı ve yaşadığımızı bütün benliğimizle düşünmeliyiz. Müslümanlar olarak bu gecede Cezerî'nin terennüm ettiği; “Yeni doğan aya, onda işleyen kaza eline bak daim, Feleğin ekini değil, ömrümüzdür biçilen orakla” anlamındaki benzersiz şiirinde yer verdiği gibi, ömrümüzün yeni doğan ayla biçilip tükendiğini diğer bir anlatımla her hilalin ömrümüzü biçen bir orak olduğunu inceden inceye düşünmeliyiz.”
“Ahiret hayatı daha kalıcı ve daha hayırlıdır”
Özdemir: “Müslümanlar bu gecede Hz. Ömer'in “size hesap sorulmadan önce siz kendinize hesap sorun” mealindeki sözünü nefislerine uygulamalı ve kendilerine bahşedilen ancak hesabı sorulacak olan beden, ömür, mal, gençlik, bilgi ve diğer bütün nimetleri değerlendirip değerlendirmediklerini sorgulamalıdırlar. Nitekim Peygamber Efendimiz(sav)'in “Allah Teâlâ herhangi bir kuluna bir nimet bahşettiğinde o kulundan o nimetin gereğini yapmasını ister” mealindeki hadisi ilahî nimetlere karşı şükretmemizi ve şükrün de ancak bu nimetleri yerli yerinde kullanmamızla mümkün olacağını veciz bir biçimde ifade etmektedir. Müslümanlar bu gecede kendilerine bahşedilen hayatın en büyük nimet olduğunu, telafisi ve alternatifinin bulunmadığını tefekkür etmelidirler. Müslümanların bu gecede dünyanın bir tarla ahiretin de bu tarlanın bir harmanı konumunda olduğunu yeniden görmeli ve bundan hareketle dünya hayatını ahiret hayatı için seferber kılmalı diğer bir ifadeyle dünyayı araç ahreti de amaç yapıp aracı amaca tercih etmemelidirler. Nitekim “Siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz. Oysa ahiret hayatı daha kalıcı ve (sizin için) daha hayırlıdır” mealindeki ayet dünya hayatındaki varoluşsal amacımızı belirlemede ve rotamızı nasıl çizmemiz gerektiği hususunda yeteri kadar açık, vurgulu ve dehşetengiz beyanlar içermektedir. Bu duygu ve düşüncelerle Beraat Kandili'nin, tüm milletimize ve insanlık âlemine hayırlar getirmesini ve hepimize İslam'ın eşsiz zaman algısını bahşetmesini Yüce Mevla'dan niyaz eder herkesin kandilini tebrik ederim” diye konuştu.