İl Müftüsü Çağlar, Miraç Kandili münasebetiyle yazılı bir açıklama yaptı.
8 Temmuz 2010 Perşembe gününü Cuma'ya bağlayan gece mübarek Miraç Kandili olduğunu hatırlatan Müftü Çağlar, Miraç Kandili münasebetiyle, il ve ilçelerdeki camilerde çeşitli programlar düzenleneceğini belirterek, İl Müftülüğü Miraç Kandili Özel Programı ise 8 Temmuz Perşembe akşamı, akşam namazını müteakiben Ulu Cami'de icra edileceğini bildirdi.
“Miraç, Peygamber Efendimizin, bir gece Mescid-i Haram'dan alınarak Mescid-i Aksa'ya götürülmesi, oradan da göklerin âlemine yükseltilerek zaman ve mekândan münezzeh olan Allah katına çıkartılmasının yaşandığı mübarek bir gecedir” diyen Müftü Çağlar, Peygamber efendimizin, bu kutsal yolculuğunda Allah'ın sonsuz kudretinin eserlerini temaşa ettiğini, insanlık için bilinemez konumunda olan birçok şeyi görme imkânı bulduğunu ifade ederek, “Miraç, insanlığın kurtuluşu için gönderilen sevgili Peygamberimizin (SAV) yaptığı, mukaddes ve manevi bir yolculuk, Peygamberimizin (SAV) şahsında insanlığın önüne açılan sınırsız bir yükseliş ufkudur. Miraç, birçok ilahi hikmeti, sırrı ve bereketi içinde barındırır. Bu gece ahlak ve hikmetin terbiye ettiği bilgiyle ilerlemeye bir fırsattır. Miracın, manevi yükseliş olduğu, onun da gönül ve ruh temizliğinden geçtiği unutulmamalıdır. Bu mübarek günde ruhları karartan kötü duygu ve düşünceleri kalplerden atmak, ibadetin zevkinden mahrum eden nefsin kötü arzularını frenlemek icap eder” dedi.
Miraç'ta Peygamberimiz(sav')e İlahi huzurda aracısız olarak önemli konularla ilgili emirler verildiğini söyleyen Müftü Çağlar, “Özelde sadece kendisinin yaşadığı ötelere yükselişin, bütün Müslümanlar tarafından manen yaşanabilmesi amacıyla İslam'ın beş temel esasından olan beş vakit namaz, bu gecede, ilahi huzurda farz kılınmıştır. Mü'minler de kılmış oldukları günde beş vakit namaz sayesinde, gönül dünyalarında bu manen yükselişi yeniden yaşamaktadır. Zira mü'min, namazda Rabbinin huzurunda durarak, sadece O'na ibadet etme ve sadece O'ndan yardım isteme özgürlüğünü yaşar. Namazda sadece bedeni ile değil; gönlüyle, duygu ve düşüncesiyle Allah'a yönelerek ve Rabbi ile baş başa kalmanın mutluluğunu yakalar. Dâima O'nun gözetimi ve desteği altında olduğunu hatırından hiç çıkarmaz, bu bilinçle hayat çizgisini anlamlı kılmaya çalışır. Peygamber efendimizin bu mübarek mucizesi, Kur'an-ı Kerim'de İsra suresinin ilk ayetinde anlatılmıştır. Surenin devamında da yalnız Allah'a kulluk edilmesi, anne babaya itaatle birlikte iyi davranılması, akrabaya, fakirlere ve yolda kalmışlara haklarının verilmesi emredilmiştir. Cimrilik ve israftan kaçınılması, yardımlaşma ve kardeşlik duygularının geliştirilerek güven ve huzurun sağlanmasına dikkat çekilmiştir. Yine bu surede, fakirlik endişesiyle çocukların öldürülmemesi, zinaya yaklaşılmaması, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıyılmaması, yetim malına yaklaşılmaması, ölçü ve tartıda hile yapılmaması, kişinin bilmediği şeyin ardına düşmemesi, böbürlenme ve kibirden uzak durulması gerektiği bildirilmiştir. Miraç olayı vesilesi ifade edilen bu eşsiz hakikatlerin hayatımıza yön vermesi temennisiyle, başta Bingöllü kardeşlerimiz olmak üzere ülkemizin ve bütün Müslümanların Miraç Kandilini tebrik ediyor, acı ve gözyaşının, şiddet ve huzursuzluğun yerini huzur ve barışın almasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum” şeklinde konuştu.