Milli gelirimiz artacakDevlet Bakanı Cevdet Yılmaz, günümüzde 10 bin dolar düzeyinde olan kişi başı milli geliri 2013 yılında 12 bin dolara çıkarmayı planladıklarını söyledi.Bakan Yılmaz; Malatya, Elazığ, Tunceli ve Bingöl illerini kapsayan Fırat Kalkınma Ajansı'nın, 'Ekonomik Gelişme Mali Destek Programı' adlı teklif çağrısının açılışını gerçekleştirdi. Toplantıya, Malatya, Tunceli, Elazığ ve Bingöl valileriyle birlikte belediye başkanları, rektörler, milletvekili, sanayi ve ticaret oda başkanları ile iş adamları katıldı. Bakan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin son 8 yılda önemli gelişmeler kaydettiğini ifade etti. Türkiye'nin, 2002'de dünyanın 26. büyük ekonomisiyken, günümüzde ticaret hacmi bakımından 17. büyük ekonomiye sahip olduğunun altını çizen Yılmaz, şöyle devam etti: "Dünyada bir yarış var. 21. yüzyılda bu yarışın giderek daha sıkı bir şekilde sürdüğü gözleniyor. Bu yarış esnasında biz kendimizi en yakınımızdaki Avrupa Birliği ile kıyaslıyoruz. 500 milyona yakın nüfusu olan bu birlik ile kişi başına düşen gelirimizi 8 yıl önce kıyasladığımızda onların gelirlerinin yüzde 36'sı düzeyindeydik. Bugün bu oran yüzde 46'ya yükseldi. Bu, çok hızlı bir ilerlemedir. Çünkü siz ilerlerken başkaları da ilerliyor. Fark kapatılmak isteniyorsa çok hızlı gelişilmesi gerekiyor. 26. büyük ekonomi iken 17. sıraya yükseldik. Dünyadaki yarışta ülkemiz gerçekten önemli mesafeler aldı." Türkiye ekonomisi küresel krize rağmen büyüdü Bakan Yılmaz, "Yıl sonunda yüzde 6.8 büyüme olmasını bekliyoruz. Küresel krizin etkisiyle kişi başına düşen gelir 10 bin doların altına inmişti. 2010 yılında 10 bin doları geçeceğiz. 2013 yılında geldiğimizde ise 12 bin doları aşacağız. İşsizlikte de sıkıntılarımız var. Hızlı büyüyen genç bir nüfusumuz var. Kırdan kente de göç yaşıyoruz. Şimdi Avrupa ülkeleriyle işsizlik mukayesesi yapıyoruz ama orada nüfus yaşlı, tarımsal ekonomiden sanayiye geçiş yok. Bizde nüfus artışı bir tarafta ise tarımdan sanayiye geçen nüfus var. Ama buna rağmen geçen yıl yüzde 14 olan işsizlik oranının yüzde 12,2'ye inmesini planlıyoruz. Yaz döneminde yüzde 10 düzeyine inmişti ancak bu oran kışa doğru biraz artacaktır. Hedefimiz 11,4'e kadar düşürmektir. Dünyayı bir kriz kasıp kavururken bu performans başkalarını imrendirecek bir gelişmedir." diye konuştu. Türkiye'nin mali yapısı günümüzde son derece güçlü Bakan Yılmaz, 2011 bütçesinde de popülist davranmadıklarını ifade etti. Yılmaz, 2011 bütçesini önceki dönemde izlenen politikalarla şekillendirdiklerini belirtti. Hiçbir şekilde seçim ekonomisi yapmadıklarını belirten Yılmaz, "Popülist davranmadık. 2010 yılında merkezi yönetim bütçe açıklarının oranı yüzde 4 civarındadır. Bunu yeni yılda 2,8'e düşürüyoruz. Bütçe içinde en fazla finans kaynağını eğitime veriyoruz. Sağlığa 17,2 milyar TL bütçe ayırdık. Üniversitelerimize bütçemizden 11.5 milyarlık bir kaynak ayırdık. Sosyal devlet olmanın gereklerini yerine getiriyoruz. Özürlülere eğitim ve evde bakım hizmetleri anlamında; 2011'de 220 bin kişiye özürlü eğitim, 367 bin kişiye evde bakım hizmeti vermeyi planlıyoruz. 3.2 milyar TL harcamayı düşünüyoruz." dedi. 16 kalkınma ajansı teklif çağrısına çıktı Yılmaz, kalkınma ajansları modelinin temelinde yerel dinamikleri hayata geçirmenin olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Yerel düzeyde uyumak yok, yerel düzeyde canlı olacağız. Üniversitelerimiz canlı olacak, ticaret ve sanayi odalarımız canlı olacak, il genel meclislerimiz canlı olacak, valiliklerimiz canlı olacak. Kamu ve özel kesim ile sivil toplum el birliği içinde yerel potansiyellerimizi harekete geçireceğiz." şeklinde konuştu. Kalkınma ajansları modeliyle yeni fikirler ve yeni projeler üretecek ve uygulayacak bir mekanizmayı devreye soktuklarını belirten Yılmaz, bu mekanizmanın parasız iş yapamayacağını düşünerek fon tahsis ettiklerini bildirdi. Yılmaz, şunları kaydetti: "Merkezi idareden sadece bu sene 450 milyon lira para ayırdık kalkınma ajanslarına, 26 tane ajansımız var. 16 ajansımız proje teklif çağrısına çıkmıştır. Gelecek sene yine 450 milyon lira para koyduk. Tabii ki belediyelerimizin, özel idarelerin, ticaret ve sanayi odalarının katkılarıyla ciddi bir fon oluşturuyoruz. Bunu da eş finansmanla projelere tahsis ediyoruz. Yani yüzde 100 hibe diye bir şey yok, eş finansman veriyoruz, bizim koyduğumuz finansman dolayısıyla kaldıraç etkisi görüyor." Fırat Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen, Türkiye'de artık karamsar bir havanın yerine kendi imkanlarıyla küresel bir güç merkezi olmanın vizyonu bulunduğunu dile getirdi. Fırat Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Fethi Altınyuva da ajans olarak mayıs ayında oluşturdukları kurumsal altyapılarıyla bölgeye hizmet vermeye başladıklarını anlattı. Konuşmaların ardından, Fırat Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen tarafından Bakan Yılmaz'a çeşitli hediyeler takdim edildi. Bakan Yılmaz, program sonrası Turgut Özal Tıp Merkezi bünyesinde bulunan Turgut Özal Müzesi'ni gezdi.
YORUM YAZIN
|
|