Haliç Tersanesi'nde başlayan klip çekimleri için semazen elbisesi giyip kameralar karşısına çıkan Şentürk, sema yaparken kendisini Allah'a doğru bir koşuş, bir varış içerisinde hissettiğini söyledi.
Sema'ya olan merakının konservatuvar okuduğu yıllarda başladığını dile getiren Şentürk, 'O yıllardan beri merakım vardı. Bu merakımı yönetmenle paylaştım o da olur deyince ders almaya başladım. 1 aydır sema dersi alıyorum. Haftada bir iki kere semazen hocamla bir araya gelip çalıştık. Bundan sonra hem sema derslerime hem de semaya devam edeceğim.' dedi.
İlk dersler esnasında başaramamaktan korktuğunu dile getiren Şentürk, 'İnsan bir işi yapınca ya iyi yapmalı ya da hiç yapmamalı. Ben de buna başlarken ya iyi yapamazsam korkusu vardı içimde. Yüzüme gözüme bulaştırırım diye korktum. Ancak biliyorsunuz ki hırslı bir insanım, kafama taktığım şeyi yapıyorum.' şeklinde konuştu.
Sema çalışmalarına evde de devam ettiğini aktaran Şentürk, 'Sema hocamdan dersler aldıktan sonra evde de çalışmalara devam ediyordum. Evdeki hocam da eşimdi. Ancak ben dönerken onun da başı dönüyordu. Ona yanlışlarımı söylemesini istiyordum. Böylelikle öğrenmem daha kısa sürmüş oldu.' ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin üzerindeki sema elbisesini biraz anlatmasını istemesi üzerine Şentürk: 'Sema elbisesi hem insanın gelinliği hem de kefeni anlamına geliyor. İnşallah Allah beni bu elbiseler içinde mahcup etmez.'
Bugüne kadar hep düşündüklerini yaptığını söyleyen Şentürk, insan düşündüklerini, hissettiklerini yapmazsa hep keşkeler içinde yaşamak zorunda kalacağını belirterek, 'Ben keşkeler içinde yaşamak istemeyen bir insanım o yüzden sema yapmayı düşündüm ve şu an yapıyorum.' dedi.
Sema yapmanın çok farklı bir şey olduğunu belirten Şentürk, semanın bir zikir olduğunu aktararak, 'Semazenler kusura bakmasınlar ben onlar kadar yapamıyorum. Bu yüzden bana kırılmalarını istemiyorum.' temennisinde bulundu.