Merkez Bankası'ndan büyüme ve enflasyon açıklamasıTCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, 'Veriler ikinci çeyrekte büyümenin baz etkisiyle oldukça yüksek oranda gerçekleşeceğine işaret ediyor' dedi. Öte yandan Merkez Bankası, yılsonu enflasyon tahminini yüzde 12,2'den yüzde 14,1'e çıkardı.Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın üçüncü enflasyon raporunu açıkladı. Kavcıoğlu yaptığı açıklamada, "Takip ettiğimiz yüksek frekanslı veriler, ikinci çeyrekte büyümenin baz etkisiyle oldukça yüksek oranda gerçekleşeceğine işaret ediyor." ifadelerini kullandı. Ayrıca Merkez Bankası, 2021 yıl sonu için yüzde 12,2 olan enflasyon tahminini yüzde 14,1 olarak yukarı yönlü güncelledi. Enflasyonun 2022 yıl sonunda yüzde 7,8 (Önceki yüzde 7.5) olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
Kavcıoğlu'nun açıklamalarından satır başları: Küresel ekonomi aşılama faaliyetlerinin yanı sıra para ve maliye politikalarının desteğiyle toparlanmaya devam ediyor. Aşılamada ilerleme kaydeden ekonomilerin kısıtlamaları hafifletme iktisadi faaliyette daha güçlü performans sergiliyorlar. Hizmetler sektörünün de imalat sektöründeki toparlanmaya eşlik ettiği gözleniyor. MERKEZ BANKALARI YAKINDAN TAKİP EDİYOR Emtia fiyatlarında bir önceki döneme göre ortalamada artış olmakla birlikte yakın dönemde tarımsal emtia fiyatlarındaki düşüş enerji ve enerji dışı fiyatların farklılaşmasına yol açtı. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde enflasyon hem maliyet hem de talep kaynaklı olarak artıyor. Arz yönlü faktörlerin enflasyon faktörlerinin üzerindeki ikincil etkileri merkez bankaları tarafından yakından takip ediliyor. Küresel enflasyona ilişkin belirsizlikler piyasalarda oynaklığa neden oluyor. Yükselen enflasyon merkez bankalarının aşırı destekleyici politikalarında daha erken normalleşmeye başlayabileceği beklentisi yaratıyor. BÜYÜME SÜRÜKLEYİCİ TALEP OLDU Küresel piyasalardaki gelişmelerin bir yansımasını da portföy akımlarında gözlüyoruz. Gelişmiş ülkelerde para politikasının ne zaman ve ne ölçüde normalleşeceğine yönelik öngörüler portföy hareketleri ve finansal piyasalarda etkili olmayı sürdürecektir. 2021 yılı ilk çeyrekte milli gelir çeyreklik bazda yüzde 1,7, yıllık yüzde 7 arttı. İktisadi faaliyet bu dönemde geçmiş öngörülerimize paralel gücünü korudu. İlk çeyrekteki büyümede sürükleyici iç talep oldu. Tüketim kaynaklı olarak çeyreklik büyüme sınırlandı, net ihracatın büyümeye katkısı pozitif oldu. Öncü göstergeler iktisadi faaliyetin yılın ikinci çeyreğinde gücünü koruduğunu gösteriyor. İSTİHDAMDA TOPARLANMA SİNYALİ... Başta taşıt sektörü olmak üzere bazı sektörlerde yaşanan tedarik konusunun etkili olduğunu gözlüyoruz. Yüksek frekanslı veriler tam kapanma sonrasında kısıtlamaların gevşetilmesi ile hareketler harcamaları artırdı. Sektörlerde faaliyet haziran itibarıyla salgın öncesi seviyelerin halen altında bulunmaktadır. Veriler ikinci çeyrekte büyümenin baz etkisiyle yüksek oranda gerçekleşeceğini gösteriyor. Talepteki dengelenme olumlu etkilerinden dolayı önem arz ediyor. Salgın önlemlerinin etkisi işgücü piyasasında da etkisini gösterdi. İstihdamda da toparlanma gözlenebilir. Salgın kısıtlamalarının gevşetilmesi, aşılamadaki olumlu performans ve turizm sektörü öngörülerimizde belirleyici oluyor. İHRACATTA GÜÇLÜ SEYİR DEVAM ETTİ Avrupa başta olmak üzere küresel sanayi sektöründeki toparlanma gelişimde etkili oldu. Fiyat hareketlerinden arındırdığımızda dış ticarette reel olarak dengelenme olduğunu gözlüyoruz. İthalatın ihracatı karşılama oranının istikrarlı bir şekilde arttığını gözlüyoruz. İhracattaki güçlü seyir 2.çeyrekte de devam etti. 2. çeyrekte iyileşmenin başladığını gözlüyoruz. İhracattaki güçlü artış eğiliminin yanı sıra aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizmi canlandırmasıyla cari işlemler hesabının fazla vermesini bekliyoruz. Dış ticarette dengelenme sürece cari dengeye katkı sağlıyor. TÜKETİCİ KREDİLERİNDE ARTIŞ SINIRLANACAK Yaptığımız çalışmalarımızın sonuçlarını 19 Ağustos'ta kısa vadeli dış borç istatistikleri ile kamuoyu ile paylaşmayı planlıyoruz. Kısa vadeli dış borç istatistiklerinde revizyon yapacağız. Konut hariç tüketici kredilerinde göreli güçlü artış görüldü. Enflasyon ve beklentilerindeki yüksek seviyeleri dikkate alarak politika faizini sabit tuttuk ve sıkı duruşumuzu sürdürdük. BDDK kararlarının önümüzdeki dönemde tüketici kredilerindeki artışı sınırlayacağını öngörüyoruz. ALTIN İTHALATINDA DÜŞÜŞ İkinci çeyrekte toplam talep koşulları daha ılımlı görünüm sergilerken, gıda ve emtia fiyatlarındaki gelişmeler, enflasyon görünümünü olumsuz etkiledi. Risk primi ve oynaklık düşmekle birlikte hala yüksek seyrediyor. 2. çeyrekte altın ithalatının tarihsel ortalamanın belirgin olarak altına gerilemesi cari işlemler dengesinin iyileşmesinde etkili oldu. Çekirdek göstergelerin ve alt grupların son dönemde düşüş göstermekle birlikte yüksek seyrini koruduğunu söyleyebiliriz. Toplam talebin daha ılımlı seviyelere yakınsamakta olduğunu tahmin ediyoruz. Dış talebin küresel toparlanma ile uyumlu olarak daha güçlü seyrettiğini gözlüyoruz. ARTAN TALEP ENFLASYONU OLUMSUZ ETKİLEDİ Emtia fiyatları, kur ve artan talep enflasyonu yukarı yönlü etkiledi. Küresel ölçekte devam eden arz kısıtları, üretim darboğazları ve taşıma maliyetleri, üretici fiyatlarının artmasına neden oluyor. Para politikası enflasyon politikalarına ulaşma açısından temel amaçtır, ancak enflasyon ile mücadelede enflasyonu düşürmek için para politikasının tek başına yeterli olmayacağını gösterdi. Uygun bir parasal ve mali duruşun yanında, enflasyondaki düşüşü zorlaştıran yapısal sorunlar ile ilgili önlemlerin de alınması gerekiyor. Mikro düzeyde çalışmalar yapılmasının gerekli olduğunu görüyoruz. 2. çeyrekte piyasa katılımcılarından enflasyon beklentilerinin arttığını görüyoruz. Bulgular, fiyatlamalar açısından kurumlar arası eşgüdümün önemini ortaya koyuyor. PETROL TAHMİNİ 69,6 DOLARA ÇIKTI Petrol fiyatlarında toparlanmanın getirdiği talep kaynaklı yükseliş yukarı yönlü güncellendi. Varsayımlarımızı petrol bu yıl için 64,4 dolardan 69,6 dolara; 2022 için 61.9 dolardan 69.4 dolara yükselttik. GIDA ENFLASYONU TAHMİNİ YÜZDE 15 2021 yılı sonu gıda enflasyonu tahminini yüzde 13'ten yüzde 15'e, 2022 yılı sonu gıda enflasyonu tahmini yüzde 9,8'den yüzde 10,1'e yükselttik. ENFLASYON TAHMİNİNİ YÜKSELTTİ Enflasyonun 2021 yıl sonunda yüzde 14,1 (önceki yüzde 12.2) olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Enflasyonun 2022 yıl sonunda yüzde 7,8 (Önceki yüzde 7.5) olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Enflasyonun yüzde 70 olasılıkla 2021 yılı sonunda 12,2-16,0, aralığında -orta noktası yüzde14,1- gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla 2022 yılı sonunda yüzde 5,4-10,2 aralığında -orta noktası yüzde 7,8- gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Enflasyonda kısa vadede gözlenecek hareketin geçici olacağını, son çeyrekte belirgin şekilde düşeceğini gösteriyor. Enflasyonun son çeyrekte yavaşlama eğilimine göreceğini tahmin ediyoruz. Sürdürülebilir büyüme ve istihdam artış için önümüzdeki dönemde de fiyat istikrarı temel olmak üzere elimizdeki tüm araçları kullanmaya devam edeceğiz. Para politikası duruşu enflasyondaki yukarı yönlü riskler dikkate alınarak, enflasyonun düşürülmesi ve fiyat istikrarı odağında ortaya konulacaktır. Sıkı parasal duruş ,enflasyon beklentileri fiyatlama davranışları ve finansal gelişmeler bağlamında önemli bir tampon işlevi görecektir. 'BÜYÜK ÖLÇÜDE ARZDAN KAYNAKLANIYOR' Küresel enflasyon gelişmelerine baktığımızda hem arz hem talepten kaynaklanıyor ama büyük ölçüde emtia fiyatları ve arzdan kaynaklandığını görüyoruz. Bu enflasyonun geçici olduğunu düşünüyoruz. Gelişmekte olan ve gelişen ülkelere baktığımızda bu ülkelerin bir kısmı faiz arttı. Gelişmiş ülkelerde ise sözlü yönlendirme dışında ne faiz artırımı ne varlık alımlarının azaltılması eylemleri yok. Türkiye olarak baktığımızda biz daha önce cari işlemler nedeniyle başladığımız sıkı para politikası duruşunun etkilerini görmeye başladık. Yılın son çeyreğinde enflasyonun belirgin bir şekilde düşüşe geçeceğini düşünüyoruz. Dünyada bu yükselme eğiliminde. Sıkı para politikası duruşumuz meyvelerini vermeye başladı, bütün küresel risklere rağmen bunu sürdürmeye devam edeceğiz. 'REZERVLERİN GÜÇLENDİRİLMESİ İÇİN ÇALIŞMALARIMIZ VAR' Turizmde 20 milyar dolar ile 2019'un üzerinde gelir elde edilebilir. Olumlu gelişmeler enflasyonun düşeceği ve politika faizinin enflasyonun üzerinde kalacağı yönünde umudumuzu artırıyor. Enflasyonla mücadelede para politikası tek başına yeterli değil, maliye politikalarıyla eş güdümlü olması gerekiyor. Bu da çok sıkı bir şekilde devam ediyor. Herhangi bir problem yok. Rezervlerin güçlendirilmesi için birçok alanda çalışmamız var. Dışarıda yapılan eleştiriler gerçeği yansıtmıyor. TCMB'nin bugün itibarıyla 105 milyar dolar brüt rezervi vardı. Bunlar ülkemiz ve Merkez Bankası açısından çok güçlü göstergelerdir. SWAP GÖRÜŞMELERİ DEVAM EDİYOR Yeni SWAP anlaşması için görüştüğümüz ülkeler var. Yakında yeni anlaşmaları açıkladığımızda hepiniz duymuş olacaksınız. FAİZ İNDİRİM MESAJI Faiz artırımı ya da indirimi gibi bir ifademiz olmadı. Faizle ilgili kararları o güne kadar oluşmuş veri setine göre alıyoruz. Yılın son çeyreğinde enflasyonda belirgin bir düşüş bekliyoruz. Beklenen ve gerçekleşen enflasyonun üzerinde bir faiz oluşacağını her zaman ifade ettik. Bunun çok net bir marj olduğunu düşünüyorum. Gıda enflasyonuna erken uyarı sisteminin oluşturulması önemli. Enflasyonla mücadele toplumsal mutabakatla verilmeli. Enflasyonla mücadelede daha hızlı davranmamız lazım. 'MERKEZ BANKASI YALNIZ KALDI' Enflasyonla ilgili piyasa davranışı bozulmuş durumda. Bunun kontrol edilebilmesi için de bütün kurumların ve firmaların bir ortak mutabakatı sağlaması lazım. Enflasyon konusunda Merkez Bankası yalnız kalmış durumda. Sıkı para politikasından hiçbir şekilde taviz vermeden enflasyonun düşürülmesi için mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz. Ama toplumsal mutabakat anlamında bütün odaların bütün diğer etkin kurumların bu konuda çok aktif olması lazım. Bugün piyasada olan fiyatlar enflasyonu doğru biçimde yansıtmıyor. Dünyadaki enflasyon oranlarına baktığımızda, dünyada da belirli bir noktaya geldi ama hiçbir yerde bizim kadar tüketici enflasyonu yaşayan ülke yoktur. ÜFE ile TÜFE arasındaki farkta bizden daha kötü ülkeler var. Rusya'ya bakın Norveç'e bakın, üretici fiyatları bizden daha fazla TÜFE'nin üzerinde ama Türkiye'de üretici fiyatlarını bahane ederek sanki tüketici fiyatları daha da artacakmış gibi torumlar dinliyoruz. Bence daha doğru yerden bakıp bu mücadeleyi ortak olarak sürdürmemiz gerektiğini düşünüyor ve sizlerden destek rica ediyorum. ÜFE'nin çok yükselmesi TÜFE açısından risk teşkil ediyor ama Türkiye'de biz bunun etkisini önemli ölçüde gördük. Yurtiçi ÜFE'de vergiler hariç satış fiyatı TÜFE'de ise vergi dahil fiyatlar değerlendirilmekte. Kapsam anlamında da hizmetler üreticide değil tüketici fiyatlarının içerisinde. Örneğin benzinde bir artış olduğunda, bu vergiden dolayı üretici fiyatında bir artış söz konusu ama tüketici tarafında çok büyük bir yansıması olmuyor. Eşel mobil sistemiyle daha kısıtlı bir yansıma oluyor. Merkez Bankası olarak para politikası anlamında gerekli ve yeterli mücadeleyi verdiğimizi düşünüyorum. Geçen yılın son çeyreğinden itibaren sıkı para politikası duruşumuş ve bunun yansımasıyla, kredilerdeki ve iç talepteki ılımlı seyir bizim bunu iyi uyguladığımızın göstergelerdi. 'REEL FAİZ VEREN TEK ÜLKEYİZ' Yeterli marjda dünyada hemen hemen tek reel faiz veren ülke biziz. Bu anlamda da önemli bir marj söz konusu. Enflasyonun düşmesi noktasında TCMB para politikası gereklerini önemli ve sıkı bir şekilde yerine getiriyor. Kur geçişkenliğine baktığınızda TL'de önemli bir değer kaybı var ama yapılan zamlarla kıyasladığınızda müthiş bir ayrışma var. En yüksek dönemden aldığınızda yüzde 30'un altında bir TL'de değer kaybı var. Yapılan tüm zamlar yüzde 30'un üzerinde. DİJİTAL PARALAR İÇİN PİLOT UYGULAMA EYLÜL'DE BAŞLIYOR Dijital paralarla ilgili çalışmalarımız aynı yoğunlukta devam ediyor, Eylül ayından sonra pilot uygulamaya başlayacağız, açıklama yapacağız, yoğun ve ciddi bir şekilde çalışma devam ediyor YORUM YAZIN
|
|