Ankara'da ilk önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ile görüşen Almanya Başbakanı Angela Merkel, HDP heyeti ile Almanya Büyükelçiliğinde bir araya geldi.
45 dakika süren görüşmede HDP adına HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, Mardin Milletvekili Mithat Sancar ve yakın zamanda tahliye olan Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken katıldı.
Görüşme sonrası yazılı açıklama yapan Özsoy, görüşme detaylarını paylaştı; “Yaklaşık 45 dakika süren görüşmede Türkiye ve bölgedeki siyasi durum ve gelişmeler, partimize ve diğer muhalif kesimlere yönelik baskılar ile referandum süreci konuşulmuştur. Heyetimiz Sayın Merkel ile bir araya gelmesi gerekenlerin Eş Genel Başkanlarımız olduğunu, ancak mevcut durumda kendilerinin tecrit altında tutulduklarını ifade etmiş ve bu durumun Türkiye'nin içerisinde bulunduğu siyasi durumun bir özeti olduğunun altını çizmiştir. Tutulduğu cezaevinden 3 gün önce tahliye edilen Grup Başkanvekilimiz İdris Baluken, cezaevi koşulları hakkında kısa bir bilgi vermiş, Eş Genel Başkanlarımızdan milletvekilleri ve belediye başkanlarına, il ilçe yöneticilerimizden üyelerimize binlerce partilimizin ağır koşullar altında cezaevinde tutulduğunu ifade etmiştir.”
Görüşmede HDP'ye baskıların ve referandum sürecinin de ele alındığını belirten Özsoy, “OHAL koşulları altında bir referandum sürecine gidildiği ve bu durumun şimdiden referanduma gölge düşürdüğü belirtilmiştir. Baskıların sadece HDP ve siyasi partilere yönelik olmadığı, Erdoğan'a muhalif hemen herkesin gazetecilerin, yazarların, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların ya terörist ya da ihanetçi damgası ile baskı altına alındığı ifade edilmiştir. Yapım aşaması ve içeriği antidemokratik olan, kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıran ucube bir sistem değişikliğini içeren Anayasa değişikliği için OHAL koşullarında, Kürt illerinde ise neredeyse sıkıyönetim altında bir referanduma gidildiği ifade edilmiştir. Eş Genel Başkanlarımızın şu an cezaevinde değil, dışarıda olmaları ve bu anayasa değişikliği hakkında konuşup politika yapmaları gerektiği belirtilmiştir. Görüşmede heyetimiz ayrıca milletvekillerimiz hakkında oluşturulan iddianameler üzerine Sayın Merkel'e kısaca bilgi vermiş ve söz konusu iddianamelerin hükümetin iddia ettiği gibi terörizm kapsamında olmadığı, ifade özgürlüğü kapsamında yapılan konuşmalardan kaynaklandığı belirtilmiştir. HDP'ye karşı hukukun araçsallaştırıldığına dikkat çekilmiştir. Türkiye'nin çözüm sürecinin bitirilmesi neticesinde son 2 yılda bir türbülansa girdiği ve bu türbülansın devam ettiği, bu durumdan çıkmanın tek yolunun barış masasına dönmek ve demokratik müzakere yapmak olduğu belirtilmiştir. Sadece Türkiye'deki Kürtlerle değil aynı zamanda Suriyeli Kürtlerle de barış yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Görüşmede Almanya ve Sayın Merkel'in mülteci sorunu konusundaki kısa vadeli politikaları da eleştiri konusu yapılmıştır. Mülteci sorununun çözümünün bu tür kısa vadeli politikalardan değil bölgesel barışın sağlanmasından geçtiği ifade edilmiştir. Bu temelde Almanya ve AB'nin tavır sahibi olması gerektiği belirtilmiştir. Türkiye'nin Suriyeli Kürtlerle dostane ilişkiler geliştirmesinin istikrarlı bir coğrafyanın oluşmasına katkı sunacağı, böylelikle de mülteci akınına bir ölçüde çözüm olacağı vurgulanmıştır.” İfadelerini paylaştı.