Eğitim Bir-Sen Bingöl Şube Başkanı Yunus Kava, yaptığı açıklamayla Bingöl'de yaşanan tecavüz olayını lanetledi.
Kız çocuğuna cinsel istismarda bulunanların tutuksuz yargılanmasının kabul edilemeyeceğini belirten Eğitim Bir-Sen Bingöl Şube Başkanı Kava: “Yerel ve ulusal basında yer alan ve Eğitim Bir-Sen camiası olarak bizi derinden yaralayan 16 yaşındaki kız çocuğunun istismar eden sekiz kamu görevlisin tutuksuz yargılanmaları bizi derinden sarsmıştır. Söz konusu karar tüm STK ve kamuoyunca büyük tepkiyle karşılanmış ancak hukuk ayıbı vicdanları yaralamaya devam etmektedir. Ulusal ve uluslararası hukuk 18 yaşından küçük herkesi çocuk kabul edip onların cinsel istismara uğramalarını önleme adına ilgili hukuk ilkeleriyle cezai yaptırım ön görmektedir. Çocuklara karşı işlenen suçlar yetişkinlere karşı işlenen suçlara göre daha ağır cezai müeyyide gerektirirken mükerrer, planlı ve kasıtlı böyle bir eylemi gerçekleştiren kamu görevlilerinin tutuksuz yargılanmaları kabul edilemez. Bir kamu görevlileri sendikası olarak, kamu görevlilerini pedofili gibi aşağılık bir suçta bile tutuksuz yargılanmasına olanak tanıyan TCK hükümlerinin derhal kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Hukuki hiçbir mevzuat devlet memurlarına ya da başka birine çocuk istismarı suçundan tutuksuz yargılama ayrıcalığı vermemelidir” dedi.
‘Çocuklarımız ve gençlerimiz sadece eğitim sistemine teslim etmek sorumluluğumuzu kaldırmaz' diyen Kava açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Bölgedeki insanların can, mal ve namus güvenliklerini sağlaması gereken kamu görevlilerin yaptıkları bu aşağılık eyleme karşı devlet erklerinin daha caydırıcı cezalar uygulaması gerekmektedir. Tutuksuz yargılama ile toplum içine salıverilen kamu görevlilerinin ne kadar büyük bir risk teşkil ettiklerini bir daha hatırlatmak istiyoruz. Bu örnekler doksan yıllık Kemalist seküler eğitim sistemi ve son 28 Şubat Postmodern darbesinin ürettiği ahlaki değerlerden yoksun çıktılarının vahim sonuçlarıdır. Çocuklarımız ve gençlerimiz sadece eğitim sistemine teslim etmek sorumluluğumuzu kaldırmaz onları İlahi kelamın gölgesinde inşa edilen bir kimlik ve Ali Şeriati'nin deyimiyle bireyin kendisini sapma, pislik ve ihanetten koruyan bir takva elbisesiyle donatmak her inançlı ailenin birincil sorumluluğudur. Bir tarafta 40 asırdan beri anılan vahyin inşa ettiği iki takva zirve Yusuf ve Meryem, diğer tarafta da insanlık tarihi boyunca nesli fedada uğratan pek çok dip örnek. Öncelik anne ve baba olmak üzere tüm toplumumuzun Yusuf ve Meryem örnekliğinde çocuklarımızı yetiştirme sorumluğumuz olduğunu, böyle bir menfur eylemin bir daha yaşanmaması adına çocuklarımızı istismardan koruma konusunda daha dikkatli olmamız gerektiğini belirtmek istiyoruz. İlimizde yaşanan bu menfur olayı lanetliyor, bir daha yaşanmamasını temenni ediyoruz. Ahlaki değerlerle ne kadar örtüştüğü malum eylemlerin merkezi Taksim'e buradan malzeme çıkmayacağını hatırlatmak istiyoruz.”