Çelik, 3 Ağustos'ta başlayan 2016-2017 yıllarını kapsayan 3. dönem toplu sözleşme görüşmelerinde Memur-Sen olarak 11 hizmet kolundaki sendika yöneticileri, il başkanları ve danışmanlar ile birlikte ekonomik, sosyal, insani ve toplumsal bakımdan son derece kapsamlı bir teklif hazırladıklarını aktardı.
2016 ve 2017 yıllarını kapsayan 3. dönem toplu sözleşme tekliflerini, 27 Temmuz'da kitlesel basın açıklaması sonrasında birlikte Devlet Personel Başkanlığı'na sunduklarını belirten Çelik, “Yetkili Konfederasyon olarak tekliflerimizi, sadece 850 bin üyemiz adına değil, 3 milyon 200 bin kamu görevlisi, 1 milyon 900 bin kamu görevlisi emeklisi başta olmak üzere aileleriyle birlikte masasına taşıdık. Tekliflerimizin hem cüzdana hem de vicdana yönelik olmasına özen gösterdik. Hükümetin ve kamu işveren heyetinin, hem 2016 yılı birinci altı ay için yüzde 5, ikinci altı ay için yüzde 4 teklifini hem de 2017 yılı birinci altı ay yüzde 3, ikinci altı ay için yüzde 3 teklifini yeniden gözden geçirerek yeni tekliflerle masaya gelmesini bekliyoruz. Oransal zam teklifleri dışında hem 2016 hem de 2017 yılı için mali ve sosyal haklar alanında yeni teklifler sunmasını istiyoruz. Kamu işveren heyetinin 11 hizmet kolunda gece gündüz çalışan kamu görevlilerinin beklentilerini karşılayacak teklifler paketiyle masaya gelmesini sağlama mücadelemize devam ediyoruz" dedi.
“İLK OTURUMDA 3 KAZANIM”
Toplu iş sözleşmelerinin büyük bir kazanım gerçekleştirdiğini ifade eden Çelik, Başbakan Davutoğlu'nun ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in de oturumu kabul etmesinin büyük önem arz ettiğini ifade etti.
3 yıllık sigortalılık süresinin kaldırılarak iki yıl içinde 360 gün prim ödeme mağduriyetinin kaldırıldığına dikkat çeken Çelik, “Toplu sözleşme düzeninde ve görüşme sisteminde değişikliğe gidilerek hizmet kollarının teklifleri özel bir gündemle ele alındı ve ikinci oturumda hizmet kollarının teklifleri tek tek tartışıldı” şeklinde konuştu.
“MÜCADELEYE-MÜZAKEREYE DEVAM”
Geldikleri noktanın çok önemli olduğunu ancak yeterli olmadığını ifade eden Çelik, kamu görevlilerini mutlu edecek teklife kadar mücadele ve müzakereye devam edeceklerini söyledi.
Çelik sözlerini, “Kamu İşveren Heyeti'nin, son iki oturumda Memur-Sen olarak ortaya koyduğumuz kararlı duruş sonrasında geldiği nokta önemli ancak yeterli değildir. Biz, mali ve sosyal haklar bakımından ‘Büyük Türkiye', vicdani tekliflerimiz açısından da ‘Yeni Türkiye' iradesiyle örtüşen teklifler bekliyoruz. Biz, kasanın anahtarının değil emeğimizin hakkının peşindeyiz. Memur-Sen ve on bir hizmet kolundaki yetkili sendikalarımız, Türkiye'nin sahip olduğu ekonomik gücün ve değerler zemininin, hem mali ve sosyal haklarımızı hem de sosyal ve vicdani haklarımızı karşılayacak seviyede olduğunu biliyoruz. Sermaye kesimine, girişimcilerine teşvik paketleriyle destek olan siyasi irade toplu sözleşme masasını, emeğiyle ve alın teriyle geçinen kamu görevlilerine yönelik ‘sosyal teşvik paketi'ni hayata geçirme zemini olarak görmeli ve gereğini yapmalıdır. Hükumet ve Kamu İşveren Heyeti, toplu sözleşme imzalamak ve kamu görevlilerini mutlu etmek istiyorsa, kasanın ağzını açmalı, hakkımızı vermeli ve bu amaçla kamu görevlilerine oransal zam yanında taban aylığı ve refah payı ile birlikte sosyal yardımlarda da önemli ölçüde artışlar sağlamalıdır” diyerek tamamladı.