Memur-sen'den 3 başlıklı açıklamaMemur-Sen İl Başkanlığı, ülke gündemine ilişkin 3 konuyu ele aldı. Açıklamada, AK Parti'nin kapatılmasına yönelik dava, Çanakkale Zaferi ve Halepçe Katliamı işlendi.![]() “Kapatma davasının kime yaradığı iyi düşünülmelidir” Türkiye'nin demokrasi tarihinde kara leke olan siyasi partileri kapatma davalarına maalesef bir yenisi daha eklenmiş bulunmaktadır. Bazen dini, bazen etnik, bazen siyasi sebepler gerekçe gösterilerek siyasi partilerin kapatılmasına bir son verilmelidir. Ülke tarihinde tekrar tekrar izlemek zorunda bırakıldığımız film, ülkenin sadece ekonomik ve sosyal dengesini bozmakla kalmayıp, ulusal ve uluslararası arenada yıpranmasına da sebep olmaktadır. Siyasi partiler demokrasilerin vazgeçilmez unsurlarıdır. Yapılan son seçimlerde neredeyse her iki seçmenden birinin oyunu almış bir siyasi partiye -tam da sivil anayasa çalışmalarının gündeme taşındığı sırada- kapatma davası açılması, demokrasiye ve örgütlenme özgürlüğüne vurulmak istenen bir ket olup, manidardır. Anayasal demokrasi, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı ilkesi, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile birlikte temel hak ve özgürlüklerin tanındığı ve güvence altına alındığı bir sistemdir. Anayasal demokratik rejimlerde, yasama, yürütme ve yargı erklerinin, sahip oldukları yetkileri Anayasa'ya, yasalara, hukukun üstün ve evrensel kurallarına bağlı olarak kullanmaları gerekir. Parti kapatmakla, darbe yapmakla millet iradesi bastırılamaz. Milletin değer ve beklentilerinden haberdar olmayanlar, fildişi kulelerde millet için kıyafetler biçenler, millete verdiği söz doğrultusunda hükümet etme niyet ve gayreti içerisinde olan bir partiyi siyaset temelli yaklaşımlarla saf dışı edemezler. Partileri millet açar, millet kapatır. Milletin beklentilerini gerçekleştirme adına verilen sözler, sözü veren partinin başının üstüne demokrasi kılıcı gibi asılamaz. Milletle uyuşmayan tavır ve icraatı millet cezalandırır. Milletle uyuşan icraat demokrasinin gereğidir, kapatma gerekçesi olamaz. “Çanakkale Zaferi tüm ülkenin ortak geçmişidir.” Bugün Çanakkale Zaferinin 93. yıldönümünde aziz şehitlerimizi şükranla anarken, bir daha böyle büyük imtihanlarla milletimizi karşılaştırmamasını Cenabı Allah'tan diliyoruz. Çanakkale, tüm ülkenin ortak geçmişidir, ortak değeridir. Geçmişte birlikte can veren bu ülke insanının birlikte yaşama azim ve kararlılığının göstergesidir. Bugün, tarihte emsalsiz bir iz bırakan Çanakkale Zaferi, bu ülke insanlarının dünyaya karşı onurunu, şerefini, namusunu ve bağımsızlığını kanının en son damlasına kadar nasıl koruduğunu gösteren onurlu bir direnişin destanıdır. “Halepçe, insanlık tarihinin en büyük trajedilerinden biridir” Bu hafta aynı zamanda, İran-Irak Savaşı sırasında Irak ordusunun 16 Mart 1988'de Halepçe'de 5 binden fazla sivilin ölümüne, 10 binden fazla sivilinde yaralanmasına neden olan Halepçe katliamının 20'inci yıl dönümü. Kimyasal ve biyolojik silahların kullanıldığı saldırıda çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu Halepçe halkının katledildiği bu katliam, insanlık tarihinin en büyük trajedilerinden biri olarak kayıtlara geçmiştir. Beş Bin'in üzerinde yaşlı, genç, kadın, erkek ve çaresiz çocukların hunharca öldürülmesi ile insanlığın irkildiğini ancak bu insanlık trajedisine ne uluslararası kurumların ne de ülkemiz kamuoyunun yeterli tepkiyi göstermediğini üzülerek görmekteyiz. Dün Saddam tarafından katledilen insanlar, bugün kan içici ve sömürgeci Amerikan güçleri tarafından yok edilmektedir. Başka Halepçe'lerin yaşanmaması için savaşların son bulmasını istiyoruz. Bizler Memur-Sen olarak; Zulüm, haksızlık, işkence, katliam, hukuksuzluk ve adaletsizliğin daima karşısında olduk. Mazlum ve haksızlığa uğrayan kim olursa olsun onun yanında da durmaya devam edeceğiz. BingolOnline/Bingöl Kent Haber YORUM YAZIN ![]()
|
|