Mecliste islami muhalefet boşluğu varHÜDA-PARın Bingöl Bağımsız Milletvekili Adayı Said Şahin; Meclisin hür adayların siyaset anlayışına, siyaset ahlakına ihtiyacı var. Mecliste bir İslami temsiliyet sorunu var. Hür dava Partisi olarak seçime giremesek de, hür adaylar olarak meclise girip İslami muhalefet boşluğunu doldurmak istiyoruz.![]() Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR), 7 Haziran genel seçimlerine bağımsız adayla gireceği Bingöl'de, partinin Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Parti sözcüsü Said Şahin'i destekleyeceklerini açıkladı. Açıklamanın ardından seçim bölgesi Bingöl'e gelen Şahin, partililer tarafından coşkuyla karşılandı. İlk olarak Bingöl Çeltik suyu (Madrag) Köyü'nde gerçekleştirilen kutlu doğum programına katılan Şahin, programın ardından partililerden oluşan kalabalık bir kitleyle Bingöl İl Teşkilatına doğru yola çıktı. Dörtyol Saat Kulesi önünde partililerden oluşan coşkulu kalabalığa hitap eden Şahin: “Bizler bağımsız olarak Bingöl'den adaylığımızı koyduk. Biz Bingöl'ü tercih ettik. İnşallah Bingöl'de bizi tercih edecek. Parti olarak seçime girmeyi isterdik hatta parti olarak seçime girmemizin emareleri de belirdi ve aslında avantajları da oluştu. Hatırlarsanız yerel seçim döneminde de belediye seçimleri öncesinde oy pusulasında yer alacak partilerin sıralaması için YSK da bir seçim gerçekleşti. YSK tarafından yapılan partilerin oy pusulasında ki sırasının belirlenmesinde HÜDA-PAR 1.sırada çıkmıştı. 2 gün önce Ankara'da, oy pusulasında yer alacak partiler için YSK tarafından seçim gerçekleştirildi. Allah'ın takdiri HÜDA-PAR yine 1.sırada çıktı. Ama bunun avantajını kullanamıyoruz. Sevgili halkımız pusulada 1. olarak çıkmanın avantajını kullanamıyoruz çünkü bu ülkede yüzde 10 Seçim barajı var. Kemalist zihniyet Kemalist sistem darbe anayasası yüzde 10 seçim barajın koymuş. Çünkü bu toplumun farklılıklarının temsiliyette yer almasını istemiyor. Mecliste bu toplumun farklılıkları yer almasın diye Kemalist sistem kendisine sigortalar oluşturmuş. Yüzde 10 seçim barajı Kemalist sistemin toplumun temsiliyeti önündeki bir sigortası olarak darbeciler tarafından anayasayla konuldu. Evet, her ne kadar Kemalist sistemin darbe anayasası parti olarak seçime girmemize engeller koysa da biz inanıyoruz ki Müslüman halkımız bizleri bağımsız olarak meclise gönderecek kudrettedir. Her ne kadar yüzde 10 seçim barajını önümüze engel olarak kursalar da, parti olarak girmemizin önünü almış olsalar da, biz inanıyoruz ki Bingöl halkı ve diğer illerin duyarlı Müslüman halkı bizleri bağımsız olarak meclise gönderecektir” dedi. “MECLİSİN HÜDA-PAR'IN SİYASETİNE İHTİYACI VAR” Meclisin HÜDA-PAR'ın siyasetine ihtiyacı olduğunu belirten Şahin, şöyle devam etti: “Çünkü meclisin hür adayların siyaset anlayışına ihtiyacı var. Siyaset ahlakına ihtiyacı var. Değerli kardeşler mecliste bir İslami temsiliyet sorunu var. Mecliste İslam temsil edilmiyor. Mecliste İslami muhalefet boşluğu var. Hür dava Partisi olarak seçime giremesek de hür adaylar olarak meclise girip İslami muhalefet boşluğunu doldurmak istiyoruz. Biz hür adaylar olarak, İslami muhalefet boşluğunu İktidara İslami sorumluluğunu meclisteki diğer partilere, milletvekillerine İslami sorumluluğunu hatırlatacak ve Allahtan korkun diyecek bir inançla gelmek istiyoruz. Bu yüzden diyoruz ki hür adaylar olarak mecliste söyleyecek çok sözümüz var. Hür adaylar olarak şimdi tam zamanı diyoruz. Türkiye için Kürdistan için söyleyecek sözümüz var diyoruz. Çünkü Türkiye'nin kuruluşundan bugüne kadar idaresinde sorun vardır. Bu ülkenin bu halkların içinde ne kadar sorun varsa, ne kadar çatışma varsa, ne kadar zulüm varsa bunun tek sebebi 90 yıllık Türkiye Cumhuriyeti, devleti ve sistemidir. Onun için Türkiye geneline Türkiye için söyleyecek çok sözümüz vardır. Bu sistemin halkın değerleriyle barışması lazımdır. Bu devletin halkın bütün değerleriyle, İslam'la barışması lazım. Müslümanlarla barışması lazım. Farklı etnik ve inanç gruplarıyla barışması lazımdır.” “KÜRDİSTAN İÇİN SÖYLEYECEK ÇOK SÖZÜMÜZ VAR” Kürdistan coğrafyasının gerçek sahiplerinin Müslümanlar olduğunu söyleyen Şahin: “Kürdistan için söyleyecek sözümüz var. Kürdistan'ın gerçek sahipleri Müslümanlardır. Kürdistan'ın gerçek dini İslam'dır. Bunun için Kürdistan'ın Müslüman halkları olarak bizlerin bir arada ve İslam dininin çatısı altında yaşayacağı, kardeşçe, huzur içinde yaşayan zamana ve zemine ihtiyacımız var. Bu halkın huzura ihtiyacı var. Çatışmaya, savaşa, birbirini inkâra, baskıya ve zulme değil kardeşliğe ihtiyacı var. Bu halkın huzura ihtiyacı vardır. Huzurda İslam'dadır. Çünkü İslam barış ve kardeşlik dinidir ama herkese haklarını teslim etmek suretiyle. Türkü, Kürdü, Zazası ve farklı inanç gruplarına haklarını teslim etmek suretiyle kardeşlik ve huzuru oluşturan bir dindir. Dediğim gibi bunun için hür adaylar olarak diyoruz ki şimdi tam zamanı” diye konuştu. “ÜLKENİN EN BÜYÜK SORUNU ADALETTİR” Ülkenin yaşadığı en büyük sorunların başında adalet sorunun geldiğini belirten Şahin, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Barış ve adalet için söyleyecek sözümüz var. Bu ülkenin en büyük sorunu adalet sorunudur. Çünkü hakları gasp edilmiş insanlar, mazlumlar, mağdurlar halen adalet bekliyor. Hukuk mazlumdan, mağdurdan değil üstünden, balyozculardan, ergenekonculardan yana işliyor. Üstünlerin hukuku var ama mağdurun hukuku yok. Darbelerin mazlumları ve mağdurları halen ezilmeye ve haksızlık yaşamaya devam ediyor. Adalet sadece mahkemelerde yaşanan bir sorun değil idarede de yaşanan bir sorundur. Ülkenin gelir dağılımında halka çok az pay düşüyor. Gelir dağılımının %80'ini %20'lik bir sınıf alıyor ve servetine servet katıyor. Ama %80'lik kısım %20'lik paya mahkûm ediliyor. Bunun için hür adaylar olarak adaleti önceliyoruz. Herkese, her konuda, her hak için adalet diyoruz. Barış ve Adalet diyoruz ve diyecek sözümüz var diyoruz.” “HERKESİN ÖZGÜRCE YAŞAMAYA HAKKI VAR” Konuşmasının devamında özgürlük kavramı üzerinde duran Şahin, “Özgürlük diyoruz. Allahın insan olarak yarattığı herkesin özgürce yaşamaya hakkı var diyoruz. Bu sebeple hür adaylar olarak bizler meclise gidip halkın sesi olmak istiyoruz, meclisteki boşlukları doldurmak istiyoruz. Bu halkın sorunlarıyla ilgilenenler olarak, halkın içinden gelenler olarak. Bingöl mazlum bir şehir halkıysa mazlum bir halktır. Bizlerde bu mazlum halkın çocuklarıyız. Sizin içinizden gelenler olarak mazlumların ve mağdurların sesi olmak istiyoruz. İnanıyoruz ki mazlum Bingöl halkı mazlumları seçecek. Bingöl halkı hep doğruyu yaptı. İslam Bingöl'ü sevdi Bingöl'de İslam'ı sevdi. Bingöl baskıya boyun eğmedi. Diktatörlüğe boyun eğmedi. Darbecilere boyun eğmedi. Darbeciler anayasa yaptı Bingöl halkının önüne koydu. Ama Bingöl halkı darbecilerin anayasasına %90 oranında hayır dedi. Biz Bingöl'ü tanıyoruz. Buna güvenerek Bingöl'den aday olduk ve inşallah Bingöl yine İslam'ı, Müslümanları, mazlumu ve mağduru seçecek” ifadelerini kullandı. “BİNGÖL'E GÜVENİYORUZ” Şahin, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Bir seçim dönemine giriyoruz. Bağımsız aday olarak Bingöl'den adaylığımızı koyduk. Size güveniyoruz. İnşallah sizler vereceğiniz destekle barıştan, adaletten, özgürlükten, haktan, Türkiye'nin ve Kürdistan'ın kardeşlik ve barışından, İslami muhalefetten yana bir tercihte bulunursunuz. Umudumuz seçim sürecinin sükûnetle, sorunsuz geçmesidir. 7 Haziran günü herkes kendi özgür iradesiyle bütün barajları yıkarak kendi tepesine dayatılan her gücü ret ederek oyunu kullansın. Rabbim bu seçimi Bingöl için ülke için hayırlı kılsın. Allah utandırmasın ayaklarımız hak ve doğruluk üzerine sabit kılsın.” Şahin, yaptığı konuşmanın ardından partinin il teşkilatına geçerek, vatandaşlar ve partililerden gelen tebrikleri kabul etti. YORUM YAZIN ![]()
|
|