Markalaşamıyoruz!Adını kavurma, bal, kaymak, güneşin doğuşu, yüzen ada ve kös kaplıcalarıyla duyuran Bingöl, değerlerine sahip çıkamıyor. Kaliteli bal üretimi için gerekli olan bitki florası zenginliğiyle Türkiyenin ilk sıralarında yer alan kent, bal üretiminde 15inci sırada yer alıyor. Orman ve Su İşleri tarafından duyurulan Doğanca Bal Ormanının oluşturulmasına yönelik somut adımlar atılmazken, siyasi ve ilgili kesimlerin Bingöl balı markalaştırılacak söylemleri ise sadece lafta kalıyor!![]() Coğrafi konumuyla Doğu ve Güneydoğu'nun gözde şehirlerinden olan Bingöl, hak ettiği değeri bir türlü göremiyor. Turistik mekânları yeterince tanıtamayan, tarihi mekân ve kalıntılarına sahip çıkamayan, yıllarca dillendirilmesine rağmen ‘basit' bir müzeye dahi kavuşamayan kent, ekonominin can damarlarından olan tarım ve hayvancılıkta istediği seviyeye ulaşamıyor. GÜYA BAL ŞEHRİ OLACAKTIK Tüm planlarda bal şehri olarak gösterilen Bingöl, ileriye dönük planlarda da ekonomisinin arıcılık ile gelişebileceği yönünde vurgular yapıldı. Yıllarca, kaliteli bal üretimi için çalışmaların yapılacağı deklare edilen kent, buğday tanesi kadar yol alamıyor. 2007 yılında 1819 ton bal üretilirken, 2008 yılında bu rakam 1524'e kadar geriledi. 2014 yılında en fazla bal, 15 bin 282 ton ile Muğla'da üretilirken, Bingöl'de 1288 ton bal üretildi. Her fırsatta balıyla meşhur olduğu vurgulanan Bingöl, Türkiye'deki bal üretim miktarında ilk beşe dahi giremedi. 15 bin 282 ton bal üreterek ülke birincisi olan Muğla'yı, Ordu, Adana, Aydın ve Sivas izledi. Bingöl, Bin 288 tonla sonlarda yer aldı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) verilerine göre, 2014 yılında Muğla, 15 bin 282 ton bal üretimiyle Türkiye birincisi oldu. Bal üretiminde Muğla, Ordu, Adana, Aydın, Sivas, Mersin, İzmir, Antalya, Balıkesir, Siirt ve Bingöl izledi. BAL ORMANLARI OLUŞTURULMALI Yıllarca siyasilerin ‘markalaşacağız' söylemleriyle bir yere gelemeyen Bingöl'de bal sektörüyle uğraşan üreticilerin tek umudu bal ormanları. Afyon, Zonguldak, Muğla, Mersin gibi birçok ilde bal ormanları oluşturan Orman ve Su İşleri Bakanlığı, geçtiğimiz Mart ayında Genç ilçesinde ‘Doğanca Bal Ormanı' oluşturulacağı duyurdu. Bingöl Valilik toplantısında konuşan Orman Bölge Müdür Vekili Arif Can, “Bingöl Genç İlçesi, Doğanca Köyü'nde 600 dekar alanda Doğanca Bal Ormanı tesisi projelendirme aşamasında olup çalışmalara devam edilmektedir” dedi. Aradan geçen zaman diliminde somut adımlar atılmadığı belirtiliyor. ÜRETİCİ DE TÜKETİCİ DE DERTLİ Kırsal kesimlerde geçimini bal sektörü üzerinden sağlayan üretici de, piyasadan aldığı sahte balı yiyen tüketici de dertli. İran ve Ordu başlıca olmak üzere çeşitli bölgelerden getirilen sahte ballar, piyasada ‘Bingöl balı' diye satışa sunuluyor. Bingöl Arıcılar Birliği ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü sahte bal konusunda yeterince önlem alamazken, kötü balın ceremesini üretici ve tüketici çekiyor. ÜRETİCİ BALI SATAMIYOR Sahte balların piyasada ucuz satılmasından dert yanan üreticiler, “hastalıklara şifa kaynağı olan ballarımız maalesef arıcılarımızın elinde kalmaktadır. İlimizde üretilen balların üreticinin elinde kalmaması ve üreticilerimizin perişan olmaması için İlimize dışarıdan gelen ve raflarımızı süsleyen ve içeriğinin ne olduğu belli olmayan bu balların ilgililer tarafından denetlenmesi gerekmektedir. Ayrıca bal kenti olarak bilinen İlimizde bal veriminin artırılması ve kaliteli bal üretilmesi için Tarım Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Üniversite ve ilgili tüm kurumlar işbirliği içerisinde meralarımızın bal veren bitki tohumları ile yeşillendirerek verimin artırılması için çalışılmalı. Ayrıca ilimiz genelinde uygun görülecek yerlere bal ormanlarının oluşturalı” dedi. Öte yandan hayvancılıkta bir zamanlar ‘depo' niteliğinde olan Bingöl, yeterince desteklenmeme ve benzer etkenlerden dolayı hayvancılığın tükendiği il haline geldi. 1990 yılında 712 bin 841 olan yerli koyun sayısı 24 yılda 321 bin 56'ya; 618 bin 692 olan keçi sayısı ise 151 bin 753'e geriledi! YORUM YAZIN ![]()
|
|