Kur'an-ı anlamak için gayret edilmiyorBingölün Solhan ilçesinde Vahyin Mesajını Çağa Taşımak konulu bir konferans düzenlendi.![]() Solhan ilçesi Şehit Kaymakam Ersin Ateş Ortaokulu konferans salonunda Eğitim Bir-Sen ile Genç Memur-Sen tarafından organize edilen “Vahyin Mesajını Çağa Taşımak” konulu konferansa, konuşmacı olarak Muş Alparslan Üniversitesi İslami İlimler Fakültesinden Cahit Karaalp katıldı. Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda konuşan Karaalp: “Kur'an-ı Kerim, indiği çağa ve bütün çağlara çözüm olmak için gelmiştir. Kur'an-ı Kerim indiği çağda Mekke cahiliyesini yıkmış yerine Kur'an Medeniyetini inşa etmiştir” dedi. Kur'an-ı Kerim'in Rabbimizin tarihle bir müdahalesi olduğunu ifade eden Karaalp: “Hz. Peygamber aracığıyla tarihe müdahale edildi. Kur'an-ı Kerim sadece o dönemin cahiliyesine karşı savaş açmadı, sadece o dönemi bitirmek istemedi, bütün çağların cahiliyesine karşı savaş açtı. Mekke müşrikleri, Peygamberimize diyorlardı ki, ‘Var olan bu Kur'an'dan başka bir kitap getir.' Çünkü gelen Kur'an onların menfaatlerine uymuyordu. Başka bir kitap istiyorlardı. Ebu Cehiller, Ebu Lehebler o kitabın nasıl bir düzen getirdiğini biliyorlar, onun için başka bir kitap olsun diyorlardı. Karşı çıktıkları Kuran'ın mesajıydı. Yakın tarihimizde de bir Cumhurbaşkanı ‘Kur'an-ı Kerim'de 500 ayet bu çağa uygulanamaz' demişti. Kur'an'ın ne demek istediğini çok iyi biliyor, o ayetlerin kendisine de dokunduğunu bildiği için bu çağa uygulanamaz demişti” dedi. Karaalp, konuşmasına şöyle devam etti: “Peygamberimiz (sav) döneminde Kur'an-ı Kerim'in anlaşılma sorunu yoktu, sıcağı sıcağına iniyordu ve indiği gibi yaşantıya aktarılıyordu. Sahabeler, biz 5 ayet 10 ayet yaşardık, ondan sonra başka 5 – 10 ayete geçerdik. Bugün biz Kur'an-ı Kerim'i baştan sona hatim ediyoruz, hangi ayet bizim hayatımıza uyuyor, hangisi uymuyor bakmıyoruz, sorgulamıyoruz bile. Kur'an-ı Kerim'in sünneti var, sünneti de çağa çözüm olmaktır. Eğer bugün okuduğumuz Kur'an bizim sosyal, siyasi, eğitim vesaire sorunlarımıza çözüm olmuyorsa, bilin ki bunun sebebi Kur'an değil, bizim ölü hislerimizdir. Ku'ran-ı Kerim'in bir ismi şifadır, hayata şifa demektir. Hayatın sorunlarına çözüm demektir. Kur'an'ın bir ismi ruhtur, okuyan kişiyi canlandırır, okunduğu şeyi harekete geçirir. Kur'an-ı Kerim'in dili hareket dilidir, bereket dilidir. Kur'an-ı Kerim'i bugün eğer biz yaşayamıyorsak, Müslümanlar olarak onun mesajını çağa taşıyamıyorsak, sorun bizdedir, sorun zihinlerimizdedir.” “KUR'AN'A GELMEYEN ÇAĞ TUĞYANA GİDER” Kur'an-ı Kerim, medeniyet inşa ettiği dönemde Ebubekir gibi, Ömer gibi, Ali gibi ve Hz. Osman gibi sahabeleri yetiştirdiğini belirten Karaalp: “Ama ne zaman ki Kur'an medeniyetinden krallar medeniyetine girdik. İşte o zaman Kuran'ın yetiştirdiği güzel insanlar maalesef kayboldu. Allaha Teâlâ ‘Kur'an-ı Kerim'de kim Kuran'dan yüz çevirirse ona sıkıntılı bir yaşam vardır.' Buyuruyor. Yani vahyin mesajını çağa taşımadığımız zaman, hayatımız sıkıntılı olacak demektir. Vahiy mesajını çağa taşıyacağız. Ve şunu unutmayın Kur'an'a gelmeyen çağ tuğyana gider. Eğer kuran anlaşılırsa çağları ihya eder. Peki, ‘Hocam, Kur'an anlaşılır mı?' derseniz, evet, Kur'an-ı Kerim anlaşılır bir kitaptır. Bunu kim anlar, herkes anlar, herkes çalışarak, öğrenerek, severek, isteyerek öğrenmiştir ve anlamıştır. Peki bugün biz Kur'an-ı anlayacak mıyız, anlamayacak mıyız? Elbette ki anlayacağız ve anlamalıyız.” ifadelerini kullandı. “GÜNÜMÜZ MÜSLÜMANLARI KUR'AN-I ANLAMAK İÇİN GAYRET ETMİYOR” Günümüz Müslümanlarının Kur'an-ı tam olarak anlamadığını belirten Karaalp, “Diğer taraftan ticareti başarıyor, üniversiteye kazanıyor, araba sürmeyi başarıyor, gerekirse 3 yıl dershaneye gidiyor ama, Kur'an-ı anlamak için bir gününü, bir saatini, yarım saatini ayırmıyor. Demek ki sorun Kur'an'da değil bizde, biz gayret göstermiyoruz.” siteminde bulundu. Cahit Karaalp konuşmasının sonunda: “Bakın biz Kur'an-ı Kerim'i her gün okuyoruz, her gün namazda günde 40 defa 50 defa Fatiha süresini okuyoruz. Fatiha süresi Kur'an'ın özetidir, 7 ayettir, 6 bin küsur ayeti özetler. Başka hiçbir kitapta böyle bir özellik yoktur. Bugün bütün Müslümanlar, istisnasız günde 5 vakit, bir ömür boyunca günde 40 defa, bu ayetleri okurlar. Bugün bir hocamız bir öğrenciye dese ki, Oğl'um şu 7 cümlelik metni al, günde 5 defa tekrarla, günde 40 defa tekrar et, ama bir ömür boyunca bunu yapacaksın.' Şimdi biz veliler olarak düşünmez miyiz? Acaba bu 7 cümle neyin nesi, orada ne anlatılıyor, niye hoca bunu bu kadar ısrarla istiyor? Eğer Allah bizden günde 40 defa, günde 5 defa, bu Fatiha süresini okumamızı istiyorsa bir bildiği vardır. Kur'an-ı baştan sona özetlediği içindir, bize kişilik kattığı içindir. Bizi kişilikli, şahsiyetli yapmak istediği içindir. Çünkü Fatiha süresi insanlara kimlik ve kişilik bilincini verir. Kur'an, hiç şüphesiz sizi doğruya götürür. ‘Peki, hocam biz günde 5 vakit namaz kılıyoruz niye bir şey olmuyor?' Çünkü Fatiha bilincinden yoksun, Fatiha bilinci ile namaz kılmıyoruz. Fatiha'nın o diriltici ruhunu kendimizde bulamıyoruz.” sözlerine yer verdi. YORUM YAZIN ![]()
|
|