Kulluk vazifemiz için çalışmalıyızSolhan İlçe Müftüsü Osman Numanoğlu; Müslümanların Miraç gecesini, Mübarek üç ayları vesile kılarak, Rabbimizle olan ahdimizi tazelemek ve kulluk vazifelerimizi yerine getirmeye daha çok çalışmak olmalıdır dedi.Solhan İlçe Müftüsü Osman Numanoğlu, Miraç Kandili nedeniyle açıklamalarda bulundu. Miraç hadisesinin önemine değinen Numanoğlu, hicretten bir buçuk sene evvel Recep ayının 27'inci gecesi vuku bulduğunu söyledi. Yüce Allah Hz Muhammed (sav)'i miraç ile şereflendirdiği gibi O'nun ümmetini de günde beş vakit namaz ile huzuruna kabul ederek şereflendirdiğini söyleyen Numanoğlu; “Müslümanların Miraç gecesini, Mübarek üç ayları vesile kılarak, Rabbimizle olan ahdimizi tazelemek ve kulluk vazifelerimizi yerine getirmeye daha çok çalışmak olmalıdır” dedi. Miraç hadisesinin önemine değinen Numanoğlu; “Miraç, Hicretten bir buçuk sene evvel Recep ayının 27. gecesi vuku bulmuştur. Bu nedenle Müslümanlar bu geceyi Miraç kandili olarak kutlamaktadırlar. İslâmî kaynaklarda genellikle ele alındığı şekliyle Miraç hadisesi iki safhada meydana gelmiştir. Resûl-i Ekrem'in bir gece Mescid-i Harâm'dan Mescid-i Aksâ'ya yaptığı yolculuğa İsrâ, oradan göklere yükselmesine Miraç denilmiştir. İsra olayı Kur'an-ı Kerim'de, Miraç olayı ise Sevgili Peygamberimizin hadislerinde bize haber verilmektedir” diye konuştu. “O'na karşı çıkanlarda oldu iman edenlerde” Miraç hadisesinin Peygamber Efendimizin ve ümmetinin zor zamanlarında meydana geldiğini belirten Numanoğlu; “Hz. Muhammed (sav) Efendimiz Peygamberlik görevi ile görevlendirildiğinde O'na iman edenler olduğu gibi karşı çıkanlar da olmuştu. Mekkeli müşrikler Peygamber Efendimizi davasından vazgeçirmek için önce çeşitli tekliflerde bulundular. Sevgili peygamberimiz onların tekliflerini reddedip davasını tebliğ etmeye devam edince, müşrikler O'na ve Müslümanlara akla hayale gelmedik eziyetler etmeye ve onları yalnızlaştırmaya çalıştılar. Bu eziyetlerin en büyüğü üç yıl boyunca devam eden boykot uygulaması olmuştu. Müslümanların çok büyük sıkıntılar çektiği, çoğu zaman yiyecek bulamadığı boykot yılları henüz yeni sona ermişken bu defa Sevgili Peygamberimiz, kendisine destek olan amcası Ebu Talibi ve vefakâr eşi Hz. Hatice'yi ve kaybetti. Müslümanlar Peygamber Efendimizin üzüntüsünden dolayı hüzün yılı demişlerdi o yıla. Allah'ın Habibi bu hüzünlü havayı biraz olsun dağıtmak ve Mekke'nin yakınında bulunan Taif halkını İslam'a davet etmek için Taif yollarına düştü. Ne yazık ki Taif halkı Sevgili Peygamberimizin davetine icabet etmedikleri gibi O'nu taşlayarak Taif'ten çıkardılar. Böylece Peygamber Efendimizin üzüntüsü daha da artmıştı” şeklinde konuştu. “Miraç Hz Peygamber ve Müslümanlar için Allah'ın çok büyük manevi bir desteği oldu” Müftü Numanoğlu, şunları söyledi: “Miraç olayı; Hz. Peygamber ve Müslümanlar için Yüce Allah'ın çok büyük manevi bir desteği oldu. Ayrıca bu mucizevî hadise hem Müminler için hem de inkârcılar için büyük bir imtihan vesilesi oldu. Bir gece vakti önce Mescid-i Haramdan, Mescid-i Aksa'ya götürülmek ve oradan da göğe, Sidretul Münteha'ya çıkarılmak, Allah'ın gücüne ve kudretine inanmayanlar için olacak iş değildi. Peygamber Efendimizin miracına inanmayan müşrikler, Müslümanları da şüpheye düşürmek için çeşitli yollara başvuruyorlardı. Bu niyetlerini gerçekleştirmek üzere Sadık dost Hz. Ebu Bekir (ra)'in yanına varıp, “Senin dostun bir gece vakti önce Kudüs'e oradan da gökyüzüne, miraca çıkarıldığını söylüyor. Sen buna ne dersin?” dediklerinde Sadık dost, “Vallahi eğer bunu O söylemişse doğrudur. Evet, tasdik ediyorum. Değil bu, bundan daha ziyade uzaklarına da meleklerin gökten haber getirdiklerine de inanmışımdır.” diyerek hem kendi imanının derecesini göstermiş hem de inkârcı müşriklerin heveslerini kursaklarında bırakmış oluyordu.” “Bu gecede Rabbimizle olan ahdimizi tazeleyerek kulluk vazifemiz için çalışmalıyız” Miraç hadisesinin nasıl cereyan ettiği ile ilgili çeşitli tartışmaların yaşandığını söyleyen Numanoğlu; “Bize düşen görev bu tartışmalarla uğraşmak yerine Miracı, Mübarek üç ayları vesile kılarak, Rabbimizle olan ahdimizi tazelemek ve kulluk vazifelerimizi yerine getirmeye daha çok çalışmak olmalıdır. Miraç gecesinin en büyük hediyesi beş vakit namaz olmuştur. Yüce Yaratıcı kulu ve Habibi Hz. Muhammed (sav)'i miraç ile şereflendirdiği gibi O'nun ümmetini de günde beş vakit namaz ile huzuruna kabul ederek şereflendirdi. Namaz kulu Allah'a yaklaştıran, yücelten en önemli ibadettir. Namaz sevenin sevdiğiyle buluşma vaktidir. Bundan dolayıdır ki Sevgili Peygamberimiz, “Namaz Mümin'in Miracıdır.” Buyurdu. Bu gece yapabileceğimiz en hayırlı amel: Sanki Hz Muhammed (sav) bu gece Miraç'tan inmiş ve beş vakit namazın Allah'ın emri olduğunu bize bildirmiş gibi beş vakit namazımıza, Miracımıza sahip çıkmaktır” İfadelerini kullandı. YORUM YAZIN
|
|