Kritik unsur ak parti'nin gücüdürTRT Habere konuk olan Kalkınma Bakanı ve Diyarbakır milletvekili adayı Cevdet Yılmaz, çözüm sürecine yönelik: Güçlü bir Hükümet olmadan, bakın istikrarlı ve güçlü bir sivil irade olmadan çözüm süreci gibi zor bir sürecin devam ettirilmesi mümkün değil dolayısıyla, çözüm sürecindeki kritik unsur AK Partinin gücüdür dedi.![]() Çözüm sürecinin belli dar kesimleri ilgilendiren bir hadise olmadığını ifade eden Bakan Yılmaz, “Bütün toplumu aslında 78 milyonu ilgilendiriyor, ama en çok da Doğu'da, Güneydoğu'da yaşayan insani ilgilendiriyor, çünkü orada yaşanan sıkıntıların, sorunların en fazla bedelini orada yaşayan insanlarımız ödediler iki şekilde ödediler. Birincisi, somut zararlarla işte can kaybı, yaralanmalar, işte dükkanına yapılanlar, evine, iş yerine verilen zararlar bunlarla yaşadılar bunlar doğrudan maliyet. Bir de dolaylı maliyetler var. Bu yaşanan sıkıntılardan dolayı yöreye doğru düzgün öğretmen gitmedi, mühendis gitmedi, turist gitmedi, yatırımcı gitmedi, yöre halkı var olan kaynaklarını değerlendiremedi madenini, yaylasını, potansiyelini. Diğer taraftan yaşam kalitesi bozuldu yani çoluk çocuğuyla bir pikniğe, bir kıra bile gidemez duruma düştü, gece sokağa çıkamaz duruma düştü. İki türlü etkilendi yaşam kalitesi düştü ve iş yatırım ortamı maalesef çok ciddi darbeler aldı” dedi. “ÇÖZÜM SÜRECİ REFAH SÜRECİ İLE BİRLİKTE GİDİYOR” Çözüm süreci sadece siyasi bir süreç değil, aynı zamanda refah sürecinin en büyük teşvik olduğunu vurgulayan Bakan Yılmaz, “Kesinlikle beraber gidiyor. Çözüm süreciyle birlikte de bütün tablo tersine dönüyor yani hem yaşam kalitesi artıyor bölgede, insanlar rahatlıyorlar ya psikolojik rahatlıktan tutun, ailesiyle gezmesine, dolaşmasına varıncaya kadar, iş ve yatırım ortamına varıncaya kadar her alanda daha olumlu bir ortama ulaşmış oluyor insanımız” diye konuştu. “ÇÖZÜM SÜRECİNE BÜYÜK DESTEK VAR” Bakan Yılmaz, çözüm sürecine çok büyük desteğin olduğunu ifade ederek, “Bütün kesimlerden siyasi görüşü ne olursa olsun herkes çözüm sürecinin arkasında dolayısıyla, çözüm süreci artık milletin sahip olduğu bir süreçtir, insanımızın sahip olduğu ve desteklediği, sahiplendiği bir süreçtir. Dolayısıyla, ben burada en büyük teminatı da böyle görüyorum doğrusu. Halkımızın, insanımızın bu desteği olduğu sürece hangi görüşten olursa olsun tüm toplumun desteği olduğu sürece bu süreç er veya geç sonuçlanacak, çünkü bu süreç bize çok şey kazandıran bir süreç. Ekonomik olarak, sosyal olarak her alanda, her alanda kazandıran bir süreç. Dolayısıyla, ben onu sürekli vurguluyorum. Çözüm süreci sadece siyasi bir mesele değil, sadece temel haklarla ilgili bir mesele değil, aynı zamanda bir kalkınma, bir refah süreci ve en büyük teşvik. Son dönemlerde, son yıllarda Doğu'da, Güneydoğu'da yatırımlarda ciddi bir ivme görüyoruz adı bile yetti çözüm sürecinin. Birde bunun sonuçlandığını düşünün tam anlamıyla o günlerin geri kaldığını düşünün, silahlardan tamamen uzak bir ortamda, temel hak ve hürriyetlerin güçlendiği, demokrasinin güçlendiği bir ortamda ekonomik anlamda da ciddi bir sıçrama yapacak Doğu, Güneydoğu bunun eşiğinde ve bunu da halk hissediyor, görüyor” dedi. “ELEŞTİRİLER ÇOK HAKSIZ” Hükümete yönelik çok haksız eleştiriler yapıldığını vurgulayan Bakan Yılmaz, “Çok haksız eleştiriler. Şimdi bir defa bizim seçim beyannamemiz ortada, orada çözüm sürecine özel bir bölüm var ve Hükümet olarak buradaki kararlılığımızı her fırsatta vurguluyoruz. Diğer yandan çözüm sürecinin adını kim koydu, kim başlattı bu süreci, bugüne kadar kim taşıdı, getirdi bunu görmemiz lazım. Güçlü bir Hükümet olmadan, bakın istikrarlı ve güçlü bir sivil irade olmadan çözüm süreci gibi zor bir sürecin devam ettirilmesi mümkün değil dolayısıyla, çözüm sürecindeki kritik unsur AK Parti'nin gücüdür. Güçlü bir AK Parti bu ağır meselelerin altından da kalkabilecek bir siyasi iradedir. Dolayısıyla, 7 Haziran'dan sonra AK Parti inşallah güçlü bir şekilde yoluna devam edecek, istikrarıyla, gücüyle çözüm sürecini kararlı bir şekilde devam ettirecek. “HDP'YE YÖNELİK SALDIRILARI BİR KEZ DAHA KINIYORUM” Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, HDP'ye saldırıları Diyarbakır'da kınadığını ifade ederek, “Şunu düşünüyorum ben: Bir siyasi partiye yapılan saldırı tüm siyasi partilere yapılmıştır öyle görmek lazım. Siyaset kurumuna yapılmış bir saldırıdır bunlar, demokrasiye yapılmış saldırılardır dolayısıyla, bütün siyasi partilerin bu tür saldırıların karşısında çok net durması lazım. Ama aynı saldırılar maalesef bizim bürolarımıza, teşkilatlarımıza da çok geçmişte çok yapıldı, başkalarından çok fazla bir kınama sesi duymadık. Ben bir örnek olarak söyleyeyim, bırakın şeyi Bingöl'de geçmişte roketle bizim şeyimize il başkanlığımıza saldırı gerçekleşti. Ben şunu bekliyorum: Bu tür noktalarda bütün siyasetçilerin ilkesel tavır sergilemesi lazım ve bu provokasyonlara net bir şekilde karşı durmamız lazım. Bir provokatif eylem olduğu belli, bu provokasyonları yapanların Türkiye'nin hayrını düşünmedikleri de çok açık ortada. İnşallah en kısa sürede failleri yakalanıp adaletin önünde hesap verirler bunun için elimizden gelen tüm gayreti de sarf ediyoruz. Ama çok haksız bir şekilde HDP tarafından AK Parti'ye dönük, Sayın Cumhurbaşkanımıza dönük çok haksız eleştiriler yapıldı bu süreçte, onları da çok yersiz bulduğumu belirtmek isterim. Biz siyasetçiyiz, siyaset kurumunu hep birlikte korumalıyız”
YORUM YAZIN ![]()
|
|