Çocuk evlerinde koruma altında bulunan Elif ismindeki hayali karakter, devlet koruması altında bulunan çocukların yaşadıklarını ve koruyucu ailelerle tanıştırılma hikayelerini anlatıyor. Bingöl Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünde görevli uzmanlarca hazırlanan yazıda Elif, isimli hayali karakterin ‘Her Çocuğun Bir Ailesi Olmalı' başlığıyla kaleme aldığı yazıda şu ifadelere yer verildi:
“Merhabalar ben Elif; 10 yaşındayım ve şuan bir koruyucu aile yanında kalıyorum. Sizlere devlet korumasına alındığım ve koruyucu ailemle tanıştığım zamanki duygularımdan bahsetmek, neden her çocuğun bir ailesi olması gerektiğini anlatmak istiyorum. Çeşitli nedenlerle kurum bakımına alınmış bir çocuğum ben. Kuruluşa ilk geldiğim günü hatırlıyorum;
Büyük bir nizamiye kapısından çocuk evleri sitesine girdiğimizde çok güzel evlerden oluşan bir bahçe ile karşılaştım. Evler çok güzel ve temizdi. Herkes bana karşı oldukça iyi ve ilgiliydi. Ama yalnız olduğum için içimde büyük bir kırgınlık ve boşluk vardı. Diğer yandan bana karşı ne kadar iyi davranılsa da buradaki insanları tanımadığımdan ve bilmediğim bir yerde olmamdan dolayı korkuyordum. İlk gecem zor geçmişti.
İlk günümün ardından zamanla çocuk evlerine alışmaya başladım ama içimdeki boşluk hissi hiçbir zaman geçmedi. Kaldığım ev kendi evimden ne kadar güzel de olsa evimi ve annemi özlüyordum. Bizimle ilgilenen bakıcı ablalarımız ve öğretmenlerimiz çok iyi olmalarına rağmen anne baba eksikliği yanı başımızdaydı. Karnımız tok, üst başımız temiz, sıcak bir evimiz vardı ama bir yanımız eksikti.
Bir gün sosyal servise çağrıldım. Sosyal servisteki ablalarım benim gibi kuruluş bakımında kalmakta olan çocuklara gönüllü olarak anne baba olmak isteyen ailelerin olduğunu ve bu ailelerden biri ile istersem beni tanıştırabileceğini söylediler. Ben de çok isteyeceğimi söyleyince koruyucu aile olmayı düşünen bir çift ile tanıştırıldım. Gayet sıcakkanlı ve güler yüzlüydüler. Beraber bir süre sohbet ettik. Ayrılırken beni tekrar ziyaret edip edemeyeceklerini sordular. Ben de gelebileceklerini ve bu durumun beni mutlu edeceğini söyledim. Bir sonraki ziyaretlerinde daha uzun süre kaldılar benimle. Hatta beraber dışarı çıkarak yemek yedik. Bana ufak bir tatlış ayıcık getirmişlerdi. Sanırım hayatımda aldığım ilk hediyeydi. O gece ve ondan sonraki bütün geceler boyunca ayıcığıma sarılarak uyudum. Ayrılırken beni evlerine götürmek istediklerini eğer istersem çocuk evlerinden izin alabileceklerini söylediler. Sosyal servisteki ablalarımda gidebileceğimi eğer orada rahat hissetmezsem, istediğim zaman gelip beni alabileceklerini söylediler. Bende heyecanlanarak tekliflerini kabul ettim. Ertesi gün bakıcı ablalarım, bana ufak bir çanta hazırladılar. İçinde birkaç parça elbisem ve pijamalarım vardı. Tatlış aile çantam, ayıcığım ve beni çocuk evlerinden alarak evlerine götürdüler. Eve gittiğimiz zaman aile bana evi gezdirdi. Benim için hazırladıklarını söyledikleri bir odayı bana gösterdiler. İçinde sevimli bir yatağın ve minnoş oyuncakların bulunduğu bir odanın önünde durduk. Odanın sadece bana ait olduğunu benim için hazırlandığını söylediler. Çok heyecanlanmıştım. Hemen odaya girerek her şeyi incelemeye ve bütün oyuncaklar ile oynamaya başladım. Aile de benim oyunuma dâhil oldu ve sanırım uzun bir süre orada beraberce oyun oynadık. Yemek için ara verdiğimizde epey zaman geçmişti, yemekten sonra oyuna geri döndük. Nasıl uyuduğumun farkında olmadım. Sabah uyandığımda kendimi yatağın içinde huzurlu ve mutlu buldum. Sanki bir yanım tamamlanmış gibi hissediyordum.
Çocuk evlerine geldikten sonra sosyal servisteki ablam bu güzel ailenin, koruyucu ailem olmayı istediğini, eğer ben de kabul edersem onların yanında kalabileceğimi söyledi. Ertesi gün ailemin yanına taşındım. Çocuk evlerinden aldığım eşyalarımı annemin yardımıyla dolabıma yerleştirdim. Annem eşyalarımı yerleştirirken benim isteklerimi de dinliyor benim hoşuma gidecek şekilde yerleştirmeye özen gösteriyordu. Daha sonrasında annem-babamla birlikte alış verişe çıktık. Evde yapılacak her şeyle ilgili fikrim soruluyordu. Bende gün geçtikçe kendimi oraya ait hissediyordum. Geceleri sessizce odama gelip üstüm açık mı diye bakılıyor korktuğumu söylediğimde yanımda kalınıyordu. Ailemin yanında beş sene geçti kendimi hiçbir zaman yarım hissetmedim. Ben şanslı bir çocuk olarak koruyucu ailem sayesinde aile sahibi oldum. Her gün dua ediyorum Allah'ıma, çocuk evlerinde kalan çocuklara benim ailem gibi güzel bir aile nasip etsin diye. Çünkü her çocuğun bir ailesi olmalı.”