Hafta sonu yapılan Ak Parti Büyük Kongresi kamuoyu tarafından izlendiği kadar CHP ve MHP yönetimlerince de dikkate alındı mı acaba? Alınmadıysa bu iki parti gelecekte ciddi sıkıntılarla karşılaşabilir. Sebebi şu: Son kongresiyle Ak Parti siyasetin standartlarını bir başka düzeye çekti...
En önemli yönü Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kapsamlı ve kuşatıcı konuşmasıydı o kongrenin; ancak çalışmanın bütünü ve organizasyon yanında yeni oluşan parti yönetimi de başka düzeye çekilen standartlar arasında bulunuyor. Bundan böyle, siyaset, geleneksel çizgiyi sürdürmek isteyenler için, bayağı pahalıya mal olabilecek.
Kongrenin dayadığı yeni standardı tek sözcükle ifade etmemiz gerekirse, o sözcük 'kuşatıcılık' olabilir. Ak Parti bu kongreyle kendisini geleneksel tabanından öteye taşımayı amaçlamış; söylem planında bunu başardığı görülüyor. Kongreden gazete ve ekranlara yansıyanlar Ak Parti'ye medyada biçilen yönetici ve taban görüntülerinden çok farklıydı. Parti yönetimine daha fazla sayıda kadın alındı ve yönetimden ayrılma ile içeride kalma kriterinin 'dışa açılma' ile irtibatlı olduğu görüldü.
Partiyi daha geniş kesimlere taşıyacak kişilerle ve fikirlerle yola devam edilecek...
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının söylemi daha da önemli. Ülkenin bütününü muhatap alan bir 'kuşatıcılık' hâkimdi o söyleme. Ülke ve insanları üzerinde iz bırakmış hemen her dini ve etnik kökenden, değişik görüşlerden kişileri çok samimi hislerle sahiplendi Başbakan Erdoğan. Etnisite farklılığı, değişik görüşlerin varlığı 'ayırıcı' birer özellik olmaktan çıktı o söylemle, 'birleştirici' birer vasıf değeri kazandı.
yazının devamını okumak için
http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/Default.aspx?t=06.10.2009&y=FehmiKoru