Komiklik cem'in tekelinde mi

Çünkü başıma gelecekleri biliyordum. O dönem, 'Şahan, Cem'den daha komikmiş' gibi laflar edildi. Cem, bu yazılarını ciddiye alan biriydi...

- Kendimi televizyonda izlediğim zaman kahkahalarla gülebiliyorum. O yüzden komedyen olarak kendimi başarılı buluyorum. Ama bunun dışında benim başka vasıflarım, maharetlerim de var. Bunları da göstereceğim.

- Bu yaz kardeşimle beraber bir sinema filmi çekeceğim. Komik bir film olacak. Orada oyunculuğumu göreceksiniz. Stand-up'a gelince, ben stand-up'ı çok güzel yapabilirim. Ama televizyonda iş yapan adamın, bir de sahnelerden insanlara ulaşmasının doğru olduğunu düşünmüyorum.

- Yorulmak için daha çok gencim, o yüzden deli gibi çalışıyorum. 26 yaşındayım ve koşunun başındayım. Yani umut vaat ediyorum.

- Kızmadım, kırılmadım. Beni arayıp bunları söyleseydi, dinlerdim. Ama yaptığı yanlış.  Cem o sıralar bizim sete gelip giderdi, izleyip gülerdi. Bu ziyaretlerden birinde "Ben de oynayayım" dedi. Oynamaması gerektiğini söyledim.

- Sanmıyorum. Ama etrafındaki insanlar onun böyle bir hareket yapmasından pek hoşlanmadılar. O da belki bunlardan etkilendi.

- Bilmiyorum, "Komedyenlikte kabiliyetliydi ama tercihini talk-show'dan yana kullandı" demek, kabiliyetsizlik mi oluyor. Ona göre şöyle bir durum var; Mizahçı televizyondan uzak durur, stand-up'ını yapar, bir dizide ya da sinema filminde oynar. Benim de komedi işiyle uğraşan insanlarla ilgili bireysel fikirlerim var. Ama bunları hiçbir zaman bir röportaj sırasında söylemedim. Ama eğer bu yola gidiliyorsa, yani Gülben Ergen, Hülya Avşar, Demet Akalın, Hande Yener gibi birbirleriyle polemik yaratan insanlar haline geleceksek, ben de o polemikte pek aşağıda kalmam. O kadar zekam var. Armut toplamıyorum. Ama ben bunun taraftarı hiçbir zaman olmadım. En son Savaş Ay olayında bile ben kalktım, "Cem Yılmaz'ın böyle bir şey yapacak beyni yoktur" dedim. Bu olaya ne kadar farklı baktığımı göstermiyor mu?

- Daha seviyesiz, ufak hesapları olan biri olsaydım, "Vallahi biraz çalıntı kokuyor" gibi saçma açıklamalar yapar, sürünün dışında kalarak dikkat çekerdim. Böyle davranmama rağmen bana yapılan bu eleştiriyi, pek doğru bulmadım. Herkesin belli dönemleri vardır. Bu dönemler içinde yükselişler ve inişler yaşanır. Bu dönemde önemli olan, belli bir çizginin altına düşmemektir. Bir örnek vereyim size. Peker Acıkalın diye bir adam yıllardır var. Ama Gaffur ile patladı. Bir yıl sonra Gaffur olmayacak. Belki ben bir sinema filmi yapacağım ve o film gişe rekorları kıracak. O yüzden benim "Niye eleştiri geldi" diye bir derdim yok. Bugün bu söylenir, yarın aynı adamlardan başka şey duyarsınız. O zaman da "Samimi mi" yoksa "Günün koşullarına mı uyuyor" diye bakarsınız.

- Cem görüşlerine saygı duyduğum, inandığım birisi. Bana, "Yeni program hayırlı olsun ama bence eski yaptığın iş daha iyiydi" dese, oradan bir şey çıkartırdım. Ama gazeteye böyle bir açıklama yapmasının hiçbir manası yok. Ne oldu şimdi yani ben üzülüp, ona mı saldırdım, ne oldu? Hiçbir şey olmadı. Ben okudum, insanlar beni aradı. Sadece gereksiz yere beni yordu.

n Sakin olmanızı da tavsiye ediyor. Çok mu hırslısınız?

- Ben hırslı davransaydım, öyle biri olsaydım geçen yıl vergi listesinde olurdum. Çok teklif aldım ama hiçbir ekstraya gitmedim. Genelde herkes gider. Bayi toplantılarında özel gösteriler yaparlar. Cem bile yapıyor. Benim kendime ait bir stand-up'ım olmadığı ve buna hazırlıklı olmadığım için çıkıp oralarda sadece 45 dakika bir şeyler söyleyip cebe para atmanın etik olduğunu düşünmediğim için yapmadım. Yapsaydım eğer, şu anda hakikaten insanları rahatsız edecek konumda olabilirdim. Benim şu anda kendime ait bir tek televizyon programım var. Niye sakin olayım!

- Edecekse bir tek annem bana nasihat etsin. Benim kimseden nasihat almak gibi bir durumum yok. Biz profesyonelce işimizi yapan insanlarız. O da bir profesyonel, ben de... Ne benim ona "Sakin ol" diye bir telkin yapmama gerek var ne de onun bana. Çünkü burası ne bir okul ne de çeşitli kuralları olan bir camia. Herkes istediği işi yapar. Kimsenin tekelinde değil. O zaman Ebru Gündeş de kalkıp Lerzan Mutlu'ya "Sakin ol, çok kaset çıkarma" desin! Olmaz bunlar. Ben bu olayı anlamadım. "Sakin olmasını tavsiye ederim" falan diyor. Ben de kendisine sakin olmasını tavsiye ediyorum. Bu dönemler de geçer!

- Hepimiz zor dönemler yaşıyoruz. Onu anlıyorum. Çünkü bir ürün çıkardı ortaya. Uğraştı,  üzerine bir yıl kafa yordu, çekti. Bir anda üzerine "Çalıntı" diye bir damga yapıştı, bununla uğraştı. Tabii bu çok zor bir dönem. Kimsenin başına gelsin istemem. Ayrıca bence "Hokkabaz" çok başarılı bir film. GORA'dan kat kat başarılı. Çünkü GORA  skeçlerden oluşan bir filmdi. "Hokkabaz" ise özgün bir film..

- atv ile 26 bölümlük sözleşmem vardı. Son yönetim bu programı, bu formatla devam ettirmek istemediğini bana bildirdi ve talk-show yapmamı söyledi. Kabul etmedim. atv ile yollarımı ayırmamın sebebi, iki tarafın da heyecanlandığı bir projenin olmamasıdır. Ayrıca ben şu an talk-show da yapmıyorum.

n Nedir yaptığınız?

- Tek kişilik bir komedi şov. Programıma tek bir konuk geliyor. Şarkıcı olsa da hiçbir şekilde şarkı söylemiyor.

n Yani komedyenlikten uzaklaşmadınız, öyle mi?

- Uzaklaşmadım. Bu Cem'in (Yılmaz) söylediği bir söz. Hiç kimsenin böyle bir kaygısı olmasın. Mizahtan kopmadım, hálá mizahın içindeyim. Kendime göre hálá umut vaat ediyorum.