Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Bingöl İl Başkanı Hasan Kızılboğa, sert sözler sarf etti. Günlerdir devam eden susuzluğa rağmen beklenen çözümün geliştirilememesini eleştiren Kızılboğa, halkın, muhtarların, STK'ların ve muhalefet partilerin büründüğü sessizlik halinin de sorgulanması gerektiğini söyledi.
Halkın günlük ihtiyaçlarını karşılayamadığını, bulaşıcı hastalık riskinin her geçen gün arttığını, geçmişte köy çeşmelerinden su taşıyanların oluşturduğu manzaranın bu gün şehrin göbeğinde yaşandığını ifade eden Kızılboğa, belediyeye ve AK Parti'ye sert çıktı: “Halkımız, AKP'nin yönetmedeki beceri ve maharetinin dibe vurduğunu bir kez daha görmüş ve kararını veriştir. Kimse halkın bu tabloları unutacağını sanmasın”
İL HIFZISSIHHA KURULU NEDEN SESSİZ?
14 Mart'tan buyana şehrin nerdeyse üçte ikisinin susuz olduğunu belirten Kızılboğa, her yeri su kaynaklarıyla dolu olan bir şehrin günlerdir susuz kalmasının kabul edilemez bir durum olduğunu vurguladı.
Bu durumun birkaç gün daha devam etmesi halinde hastalıkların baş göstereceğini aktaran Kızılboğa, İl Hıfzıssıhha Kurulu'na seslendi: “Okullar neden tatil edilmiyor? Olası bir salgında bunun hesabını kim verecek? Tatil kararının alınmamasının özel bir nedeni mi var? Belediyeyi korumaya yönelik bir sessizlik mi? Bir yandan durumu ‘afet' olarak nitelendirirken neden tedbir almakta gerekli çaba gösterilmiyor?”
KRİZ MERKEZİ KRİZİ YÖNETEMİYOR!
Bingöl Valiliği başkanlığında oluşturulan ve kamuoyuna yapılan “Kriz Merkezi toplantısının ardından çok sayıda araç ve personel görevlendirildi” duyurusuna da değinen Kızılboğa: “Ne yazık ki, iktidar da, belediye de, bürokrasi de sınıfta kaldı. Onlarca araç ve personelden bahsediliyor ama çözüme dair en ufak bir emare yok. Her gün birileri ‘dün yaptık akşam yine heyelan geldi' sözlerini sarf edip zaman kazanmaya çalışılıyor. Görünen o ki, kriz merkezi krizi yönetememiş ve sınıfta kalmıştır. Olan da yine halka olmuştur” diye konuştu.
ÇÖZÜM ÜRETME MAHARETLERİ YOK!
Şehrin önemli bir bölümünün günlerdir yaşadığı susuzluğun artık çileye, zulme dönüştüğünü ancak buna rağmen ilgililerin toplumdan sabır beklendiğine dair cümleler sarf ettiğini kaydeden Kızılboğa, Bingöl Belediyesi'nin çözüm üretme noktasında yetersiz kaldığının altını çizdi.
Kızılboğa: “Su kesintisi olabilir ama önemli olan süreci iyi yönetebilmektir. Su kesintisinin olduğu mahallelere tankerlerle su takviyesi yapılarak sıkıntı hafifletilebilir. Parklardan hortum çektirerek sorun çözülmüyor. Genç, Solhan ve diğer ilçe belediyelerinden su tankerleri getirtip her semtte su dağıtımı yapılabilir. Bu yapılırken de adil davranılmalı. Birçok semtte bazı binalara özel su getirildiği bilgileri var. Bunu nasıl izah edecekler? Hazır sular çare değil, herkesin de gücü yetmiyor su almaya. Bingöl'de halkın önemli bir bölümünün mali durumu ortada. Bir iki gün olsa belki idare edilebilir ama 10 güne yakındır su akmıyor. Bu insanlar hangi bir günü hazır su alarak atlatabilir ki? Her yerde ellerinde bidonlarla su taşıyan insanlara rastlayabiliriz. Şehrin içinde bulunduğu tablo içler acısıdır. Halkımız, AKP'nin yönetmedeki beceri ve maharetinin dibe vurduğunu bir kez daha görmüş ve kararını veriştir. Kimse halkın bu tabloları unutacağını sanmasın” şeklinde konuştu.
YOLLARIN HALİ ORTADA
Köy yollarının bile Bingöl merkez yollarından daha iyi durumda olduğuna dikkat çeken Kızılboğa, araç sahiplerinin her gün isyan ettiğini ancak Belediye Başkanı ve yönetiminin bunu duymadığını ifade etti.
“Sağlam tek karışlık yol kalmamışken insanlardan ısrarla sabır istenilmesini ve yapılan bir işe karşı herkesin suspus olup rıza göstermesini bekleyenler elbet bir gün gerekli yanıtı alacaktır” diyen Kızılboğa, şunları söyledi:
“Sırf altyapı yapılıyor diye oluşturulan rezalet ötesi tablo, çukurlu yollarla daha da süslenmiş, vatandaşın yaşam koşulları daraltılmıştır. Sürücülerin uğradığı zararın büyüklüğü ifade edilemeyecek düzeye ulaşmıştır maalesef. Şimdi de kalkıp üstyapı ihalesinin müjdesini veriyorlar. Diğer verdikleri müjdelerin hazin sonunu görüyoruz. Ne yazık ki, belediye yönetimi ve Bingöl'e 10 yıldır hiçbir hizmet bahşetmeyen iktidar partisi, Bingöl'e verdiği değeri göstermektedir. Yönetme becerisinden yoksun oluşlarını, ‘bu bir afet halidir' diyerek örtbas etmeye çalışmaktadırlar. Basın açıklamalarında methiyeler dizip halkı oyalıyorlar ama çözüme dair tek bir umut veremiyorlar. Bingöl halkı artık bunların farkına varmalı ve verdikleri oyların hesabını sormalı.”
BU KADAR SESSİZ KALINMASININ NEDENİ NE?
Bingöl'de yaklaşık 10 gündür devam eden susuzluğa rağmen halkın, muhtarların, sivil toplum örgütlerinin ve muhalefet partiler ile bu partilerin seçilmişlerinin hiçbir tepki vermemesine ve bu sıkıntıya rıza göstermesine anlam veremediğini de söyleyen Kızılboğa: “En ufak bir sorunda bir araya gelen sivil toplum örgütleri neden bugün sessizliğe bürünmüş? Siyasi parti milletvekili, belediye encümenleri, il genel meclis üyeleri ve parti başkanları neden köşelerine çekilmiş durumda? Muhtarlar sırf belediyeden maaş aldıkları için mi bu kadar umursamaz bir tavır içindeler? Bu insanların oyunu alırken sesi gür çıkanlar neden iktidar partisine karşı kuzu misali bir tavır içerisindeler? Bu insanların yaşadığı sıkıntıya ortak olmayanlar, bu toplumun hakkını aramayanlar bir yıl sonra seçim olacağı vakit vatandaşın önüne hangi yüzle çıkacaklar? Toplumun da bu kadar sessiz kalmasını manidar buluyoruz. Birçok siyasetçi, ‘halk bu gün kızar, yarın unutur' diyerek sessiz kalıyor. Toplum bu fırsatı verdiği için bugün içinde bulunduğumuz durumu yaşıyoruz. Bizler sustukça, her sıkıntıya rıza gösterdikçe asla gelişemeyiz, hizmet alamayız. Kamuoyunda herhangi bir baskı olmadığı içindir ki, tüm yönetim kademeleri sakin ve yoğun çabadan uzak bir tavır içerisindeler. Öyle ya, bu şehrin Bakanı var ama yapanı yok!”