Bingöl Ensar Vakfı Şube Başkanı Mensur Katıksız, sosyal medyada yer alan paylaşımlar üzerine yazılı basın açıklaması yaptı.
Katıksız, “Konunun gerçek boyutu hakkında siz kıymetli hemşerilerimi bilgilendirmeyi, bir vazife addediyorum. Hafta sonu anayasa değişikliği hakkında Bingöl milletvekillerimizin, sivil toplum kuruluşlarını bilgilendireceği programa davet edildik. Programa davet edilmediğini sonradan öğrendiğim bir dernek başkanı, şube başkanlığını yaptığım Ensar Vakfı'nın da içinde bulunduğu bazı kuruluşları itham edici Twitter attığını gördüm. Twit'in içeriği “İHH, Memur-Sen ve Ensar Bingöl'de tabanı olmayan STK'lardır” şeklinde, son derece üzücü, itham edici, ötekileştirici, ayrıştırıcı ve itham ediciydi.” dedi.
Ulusal ve uluslararası hizmet ağı bulunan Ensar Vakfı'nın, Bingöl'de tabanının bulunmaması iddia edilmesine üzerine kendisine cevap hakkı doğduğunu belirten Katıksız, şunları söyledi: “Altını vurgulayarak belirtmeliyim ki; Retwit'imde ‘vardır' ifadesi yerine, haleti ruhiyemin tesiriyle sehven ‘ibarettir' ibaresini kullandım. Bir süre sonra, Retwit'imin kastımı aşan bir ifade içerdiğini fark ettim ve özür dilemeyi erdem addedip özrümü beyan ettim. İHH, Memur-Sen ve Ensar Vakfı'nın da bütün ülke genelinde olduğu gibi Bingöl'de de tabanının olduğunu vurgulama arzum, bir ifadeye kurban edildi. Sehven kullanılmış bir ifade olduğunu ve özrümü beyan etmeme rağmen, belli bir çevre ahlak sınırını aşan hakaretlerine devam ettiler. Bir daha vurgulamak istiyorum ki; ülkemizde de memleketimizde de, birbirinden güzide sivil toplum kuruluşları bulunmaktadır ve yasal sınırlar içinde hareket ettikleri sürece hepsinin saygınlıkları müsellemdir.”
Katıksız, “Yıllardır, din-i mübini İslâm'a ve Bingöllümüze hizmet etmeyi kendisine şiar edinmiş, gerek İmam-Hatip camiasında, gerek vaaz kürsülerinde ve gerekse diğer sosyal ortamlarda, İslâm kardeşliğini, birlik ve beraberliği topluma özümsetmeye çalışmakla bilinen, ilahiyatçı kimliğinden dolayı 28 Şubatta bedel ödemiş, yetişme tarzıyla kendisini tamamen milli ve manevi değerlerine bağlı bir toplum inşasına adamış, “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır” hadisi şerifini kendisine düstur edinmiş, referansı tamamen ilahi vahiyden mülhem ‘ümmet bilinci' ve ‘Medine Sözleşmesi' ruhuyla, her kesimin hakkını teslim etmeyi şiar edinmiş bir İslâm neferi olarak sosyal medyada ve yerel basında şahsıma yapılan hakaretleri hak etmediğimi deklare ediyor ve yapılan tüm bu seviyesiz hakaretlerin sahiplerini, rûz-i mahşerde mahkeme-i Kübra'da görülmek üzere Yüce Allah'a havale ediyorum. “Bizi bilen bilir, bilmeyen de kendi gibi bilir.” şeklinde konuştu.