Binçevder Başkanı Cuma Karaarslan, Bingöl'de 7 adet yaban keçisinin avlanmasına izin çıktığını ileri sürerek, Tunceli ve Eskişehir'de olduğu gibi bir kararın alınması gerektiğini söyledi.
Karaaslan, açıklamasında; “Tüm Canlılar için, ölümde, yaşamda doğal döngü ile devam etmelidir. Av yaparak zevk uğruna canlıların öldürülmesi cinayettir. İlk çağlarda insan beslenmesi ve yaşamını idame ettirmesi için avcılık doğal döngü içinde bir hal iken ilk çağlardan sonra modern dediğimiz çağın insanı, üretim tüketim zincirini güçlendirerek, özellikle açlık konusunda riskleri aşmıştır. Ne yazık ki dünyada hala açlık ve yoksulluk çeken insanlar olmasına rağmen, avcılığı bu insanların değil, zenginlerin yoksullaştırdığı dünyaya inat doğadaki canlıları para ile vurması ve buna alet olan yöneticilerimizi anlamak mümkün değildir. Bir kurum bakmakla yükümlü olduğu alana giren tüm flora ve faunayı yaşatmak için para emek çaba harcaması gerekirken, aksine bu alanda para ile avcılığı başlatması ve gündeminde olması akıl tutulmasıdır. Dünya ve doğanın dengesi kendi içinde kurulmuş Rabbin bir lütfudur. Bu dengeyi korumak ve gelecek neslin emaneti olarak onurlu taşımak vazifemiz ahlakımız ve tek işimiz olmalıdır. Hızla tükenen hayvan nesli bir yana kalan birkaç dağ keçisi, geyik, ceylan vb. hayvanların öldürülmesi doğal döngüde onulmaz yaralar açacaktır. Yeryüzünde yaşama dahil olan tüm canlıların dünya ve ekosistem üzerinde önemli fonksiyonel değerler ürettiği ve bu ürettiği değerler ile dünyanın doğanın döngüsüne katkı sunduğu muhakkaktır. Bir hayvanın ölümü insan zevkine kurban edilmesi bu fonksiyonel değerlerin zincirinde kırılma yaratır. Bu kırılma zincirin bozulmasına ve bir başka hastalık musibet bela olarak yansır. Bu gün yaşadığımız salgın hastalıklar ve geçmişte yaşanan salgın hastalıklar insan oğlunun canlı varlıklar üzerindeki baskısı ve yanlış uygulamaları sonucu oluşmuştur ne yazık ki uslanmaz ve arsız insanoğlu dünyanın başına gelmiş en büyük bela halini almıştır. İnsan hakketmeden rabden bela gelmemiştir. Tarih örneklerden geçilmiyor” dedi.
“BİNGÖL'DE DE DE BU AV KATLİAMI KARARININ DURDURULMASINI İSTİYORUZ”
Bingöl'deki kararın durdurulmasını talep ettiklerinin altını çizen Karaaslan; “Bingöl de 7 adet yaban keçisinin avlanması için 2020-2021 programına alınması affedilemez. Tunceli, Eskişehir'de alınan kararlar yoğun doğa severlerin karşı çıkması ile Hukuk Tarafından durdurulmuştur. Ülkemizde tek hukuk sistemi var. yetkililerden bu konuda alınan kararların içtihad alınarak tüm ülke sathında ve Bingöl de bu av katliamı kararının durdurulmasını istiyoruz. Hayvanlar ormanların ormanlar ekolojinin toprağın insanın yaşamı için bedava çalışan ve karşılığını para ile sağlayamayacağımız lütuflardır. Su, orman, iklim ve doğa düzenleme konusunda fonksiyonel değerler üreten bu varlıklar yok olduğunda dünya 10-40 yıl ancak yaşar ama insan nesli yok olduğunda dünya sonsuza kadar yaşar. işte bu nedenle onurlu yaşamlar için her bireyin koruma ve ahlaksal erdemler ile bu varlıklara şükür etmesi gerekirken av ve cinayet ile dünyanın kalbini sökmek geleceği yok etmektir. Çocuklarımıza temiz bir doğa ve yaşanılabilir eko sistemi emanet olarak taşımamız şarttır. Unutmayın aynı gemideyiz. kamaranızın lüksü sizi kurtaramayacaktır. Küresel felaketler herkesi eşit kılar” diye konuştu.