Kahramanlar ihanet gecesini anlattı15 Temmuz gecesi Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) darbe girişimine karşı çıkanlar ve gazi olanlar o anları Bingöl'de anlattı.Gençlik ve Spor Bakanlığının 'Tecrübe Konuşuyor, İçimizdeki Kahramanlar' projesi kapsamında Bingöl Belediyesi Kültür merkezinde düzenlenen programda FETÖ/PDY darbe girişimine karşı çıkan kahramanlar yaşadıklarını anlattı. Programa İçişleri Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk, Kalkınma Bakan Yardımcısı Yusuf Coşkun, Vali Yavuz Selim Köşger, Belediye Başkanı Yücel Barakazi, Emniyet Müdürü Metin Akay, 15 Temmuz gazilerinden Mehmet Şükrü Kıntaş, Hanifi Can Türkoğlu, Abdullah İrgin ile çok sayıda vatandaş katıldı. İstiklal Marşı ve saygı duruşuyla başlayan programın açılış konuşmasını yapan Programda konuşma yapan Valimiz Sayın Yavuz Selim Köşger, “15 Temmuz bu milletin tarihinde çok önemli bir dönüm noktasıdır. Mukayesesini ancak, Çanakkale'yle, Kurtuluş Savaşı'yla, Malazgirt ile yapacağımız çok önemli bir dönüm noktasıdır. Milletimizin yeniden Milli Ruhla, milli heyecanla şahlandığı ve ülkemizi tarumar etmek isteyenlere, paramparça etmek isteyenlere karşı milli bir duruş sergileyerek cesurca, yiğitçe, asilce bu milletin asla birbirinden ayrılamayacağını, bu milletin öyle üç-beş soysuzun oyunlarına teslim olmayacağını gösterdiği milli şahlanıştır. Bu sebeple, bu ruhun milletimizde tekrar yaşatılması için ne yapılması gerekiyorsa yapılması lazım. Bu noktada, bu şahlanışı gerçekleştiren milletimize müteşekkirim. Milletlerin tarihinde de kritik eşikler vardır. Milletler o duruşu sergileyebiliyorsa var olmaya devam etmişlerdir. Eğer orada o kritik eşikte, o sağlam duruşu, o yiğit duruşu, o asil ve cesur duruşu gösterememişlerse tarihin tozlu sayfalarında kaybolup gitmişlerdir. Bu noktada 15 Temmuz'da bu millet durması gerektiği gibi durdu ve tüm dünyaya şunu haykırdı ‘siz tankınızla, topunuzla, teknolojinizle, uşaklarınızla, maşalarınızla, ne ile gelirseniz gelin, milletimiz dara düştüğünde çıplak ellerimizle, çıplak ayaklarımızla, çıplak bedenlerimizle nasıl size karşı durmuşsak, yine aynı duruşu gösteririz. Siz bizim üzerimizde asla oyun oynayamazsınız, asla plan yapamazsınız'. Bu ruhun yansımaları her yerde oluyor. O gün Bingöl'de de 15 Temmuz'da ve sonrasında Bingöl meydanlarında nasıl durması gerekiyorsa o şekilde durmuştur. 15 Temmuz gazilerimize şükranlarımı sunuyor, şehitlerimize de Allah'tan rahmet diliyorum” dedi. TANKLARI EGZOZ BORUSUNA ELBİSE TIKAYARAK DURDURDU Daha sonra 15 Temmuz gazileri, İsmail Hakkı'nın moderatörlüğünde o gün yaşadıklarını anlattı. 15 Temmuz gecesinde havalimanına giden tankları durdurmaya çalıştıklarını belirten Mehmet Şükrü Kıntaş, tankların egzoz borularına elbise tıkayarak, durmalarını sağladıklarını söyledi. Egzozdan çıkmayan dumanın içeriye sızdığını ve darbeci askerlerin zehirlenmemek için tank kapağını açtığını aktaran Kıntaş, “Takın içerisinde 5 kişiydiler, Rabbim beni onlara nasıl gösterdiyse artık korkmaya başladılar. Ellerinde G3 silah olan asker titriyordu. Ben birinden silahını alınca diğer dördü kendilerini silahlarını verdi. O kadar korkaklardı ki, bunların 5'ini de polise teslim ettim” dedi. “RUHLARI ALINMIŞ ROBOT GİBİYDİLER” 15 Temmuz gecesi Allah'ın insanlara ayrı bir feraset bahşettiğini belirten Hanifi Can Türkoğlu ise, o gece AK Parti Genel Merkezi önünde yaşadıklarını şöyle anlattı: “AK Parti Genel Merkezine doğru 2 tank gelmeye başladı. Bizlerde o tankların üzerlerine doğru yürümeye başladık. Tankın üzerine 8'erli gruplar halinde çıktık. Orada askerlerle münakaşaya tutuştuk. ‘Siz bizim askerimiz değil misin, kimlere namlu tuttuğunuzu biliyor musun' diye sorduk ama cevap vermediler. Sanki karşımızda bir duvar gibiydiler, ruhları alınmış bir robot gibiydiler. Sonrasında korkup tankları geri çevirdiler.” Darbe girişimi gecesinde Genelkurmay Karargahına giren ve sosyal paylaşım sitesinde o anları canlı olarak paylaştığı esnada yaralanan Abdullah İrgin de, Genelkurmay Başkanlığında insanların öldürüldüğünü ifade etti. Merdivenlerden inerken, yerde yatan bir şehide takılıp yere düştüğünü anlatan gazi İrgin,"Etrafı gözlerken, bunların zevkine insanların üzerlerine ateş ettiklerini gördüm. Planlı programlı bir şekilde insanların üzerlerine ateş ettiler. Kimsenin bahçeden çıkmasına izin vermiyorlardı, herkesi öldürme derdindeydiler. Biz sürünerek bahçenin dışına çıktığımızda kaldırım kenarında yerde yatan insanları gördük. Kiminin vücudunun yarısı bahçede kalmış, yarısı yol üstünde kalmış. Kiminin kafası dağılmış, kiminin bağırsakları dışarı çıkmıştı. Bu hainler o gece böyle şeyler yaptılar” diye konuştu. O gece dışarıya çıkan insanların ellerinde bayrak, dillerine tekbir dışında hiçbir şeyleri olmadığını da anlatan İrgin, "Allah'a çok şükür, bizim silahımız bunlar ve onların silahlarına karşı galip geldi” diyerek sözlerini tamamladı. Program, çeşitli sunum ve katılımcılara Türk bayrağı hediye edilmesi ile son buldu. YORUM YAZIN
|
|