İTÜ'lü bir grup bilim adamının geliştirdiği tomografi cihazı, Süpermen'in gözü gibi: Betonun içinde, toprağın altında sır kalmayacak. Elektromanyetik dalgalarla, plastik mayın, maden, petrol rezervi ya da binalardaki kolon tahribatı kolayca görüntülenebilecek.
GÜVENLİK ve tıp alanında yeni ufuklar açaçak buluşun başında, 32 yaşında profesör olan, İTÜ Elektrik Elektronik Fakültesi Elektrik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi, Prof. Dr. İbrahim Akduman var. 44 yaşındaki Akduman, tomografinin dünyada önemli bir araştırma alanı olarak ortaya çıktığını, bu konuda çalışan önemli gruplardan birinin de kendilerinin olduğunu söylüyor. Tomografinin genelde tıbbi alanda kullanımının bilindiğini söyleyen Akduman, "Ancak asıl çalışma alanı gömülü cisimlerdir. Biz yerin altında ne varsa bilgisayar ekranında görmek istiyoruz" diyor.
TIPTA DA DEVRİM Çalışma tamamlandığında askeri alanda çok önemli rol oynayacak. Çünkü bu sayede gömülü mayınlar havadan belirlenecek. Mayınların ikiye ayrıldığını anlatan Akduman, "Birisi metal içerenler. Onlar kolay çünkü herhangi bir dedektörle kolayca bulabilirsiniz. Bir de plastik mayın türleri var. Plastik mayını dedektörler yakalayamaz. Aslında onları bulacak bir alet henüz yapılamadı. Proje tamamlandığında onları bulabileceğiz. Mayın, boru, boruda bir çatlak ya da bir petrol rezervi... Ne varsa onu göreceksiniz. Daha da önemlisi bir oda düşünün. Duvarın arkasını görüntülemek istiyorsunuz ama buradan göremiyorsunuz. Arkada ne var ne yok, insan, masa, masanın şekli nasıl, masanın neresi demir, neresi tahta, insanın tüm yapısı nasıl gibi..." Prof. Dr. Akduman, geliştirdikleri yöntemle tıpta da önemli gelişmeler kaydedileceğin inanıyor. Hangi hücrenin kanserli olduğunun tam olarak bilinememesi nedeniyle kansere çare bulunamadığını belirten Akduman, "Vücudunuzda kanserli bir bölge var. Doktor bir bölgeyi alıyor ama bir tane bile hücre kalsa bu hemen kendisini yeniliyor, hatta tüm vücuda yayılıyor. Hangisinin kanserli olduğunu bir şekilde tespit edebilseniz, kanseri de bir şekilde yenebilirsiniz aslında" diyor.
X'RAY'DEN KESİN Yaptıkları çalışmayı güvenlikte kullanılan x-ray cihazlarıyla kıyaslayan Akduman, orada da her şeyin görülemediğini, yalnızca x ışınlarının kuvvetine göre tahminlerde bulunulduğunu söylüyor. "X ışını, gelir delip geçer. Örneğin kemikten geçerken çok zayıflar, kas yapısından geçerken daha az zayıflar. Bu nedenle bombanın materyaline bağlı olarak geçirilme imkanı da var. Örneğin plastik, içinde çok metalik objeler taşımıyordur. X ışınları içinden kolayca geçiyordur. Bizim yaptığımız çalışmada ise maddeler tümüyle görüleceği için böyle bir ihtimal yok" diye konuşuyor.
TÜBİTAK DESTEKLİYOR 2008 yılında tamamlanması öngörülen "Düzgün Olmayan Bir Yüzeyin Altına Gömülü Cisimlerin Geometrik ve Malzeme Özelliklerinin Elektromanyetik Dalgalarla Görüntülenmesi" projesine TÜBİTAK, 450 bin YTL destek verdi. 2009 yılında bitirilmesi hedeflenen, "Yanına Yaklaşılamayan Cisimlerin Geometrik ve Fiziksel Özelliklerinin Uzaktan Yapılan Elekromanyetik Alan Ölçümleri ile Belirlenmesi" projesine de TUBİTAK doktora bursu ve altyapı desteği veriyor.
AA