Islam'ı kaynağından araştırınBingöl İl Müftülüğü Din Hizmetleri Uzmanı Tahsin Kazan, İslamın ana kaynağı olan Kuran ve sünnetten araştırıp, yaşanması gerektiğini söyledi.![]() Bingöl İl Müftülüğü Din Hizmetleri Uzmanı Tahsin Kazan, Bingöl FM'deki ‘İftar Vakti' programına konuk oldu. Programda Efendimiz (as)'ın sünneti ve sünnete uyma noktasındaki sorumluluklarımıza değinildi. Sünnetin tanımı, Kur'an'da sünnetin önemi ve emri, ashabın sünnete bağlılığı ve günümüz Müslümanlarının izlemesi gereken yollar üzerinde durulduğu programda konuşan Kazan, İslam'ın ana kaynağı olan Kur'an ve sünnetten araştırıp, yaşamamız gerektiğini söyledi. Sünnetin, ‘hayatı imkânlar ölçüsünde Müslümanca yaşama biçimidir' olarak değerlendiren Kazan, şunları söyledi: “Benim ve ashabımın üzerinde bulundukları yol, yöntemdir”. Buyurmuştur. Bu ifade de ise Efendimiz (as) dikkatleri kişilere değil, istikamete dikkat çekmiştir. Sünnetin kurucusu, Hz. Peygamberdir. Sünnet taklit etmek demek değil, bilinçli bir eylemdir. Sünnet Kuranın yaşanmış bir şeklidir. Sünnet derken aklımıza gelen hususlar şunlar olmalı. Sünnet, kuşatıcı, bütünsel, gerçekçi ve kolaylaştırıcı bir yöntemdir. Kısacası sünnet; Efendimiz'in yaşamıdır. Bugün Ümmet, Kur'an ve sünnet bir tarafa bıraktığı için ümmet zilletle karşı karşıya kalmıştır. Ümmet, tarihi çevirip asrısaadete çevirmek istiyorsa, bunun şartı da Kur'an ve sünnete bağlılıkla olur.” Program akışı şöyle devam etti; EFENDİMİZ UYARIYOR, SÜNNETE Mİ GİDİYORUZ BİDATE Mİ? Hz. Peygamberin o mübarek lisanından şunları aktarmıştır: “ Her kul için coşkulu bir dönem vardır, Her insanın heyecanlı olacağı, aktivitelerin zirvesinde olduğu bir dönem vardır. Ve her coşkunun bir gevşeme dönemi vardır. Bu gevşeme, yani alacağı yol, ya sünnete ya da bidate doğru bir gevşeme ve dönemi olacaktır. Kim sünnete doğru giderse hidayete erer, kim bidate doğru giderse delalete gidecektir”. İnsanoğlunun hayatında boşluk yoktur. Kişi ya sünnete, ya bidate, ya da farklı şeylere kayacaktır. Hz. Ömer buyurur ki “ Ya inandığınızı (İslam)'I yaşarsınız, ya da yaşadığınıza inanırsınız.” Efendimiz (As);” Kim bizim dinimizden olmayan bir iş işlerse o merduttur, kabul edilmeyecektir. Eğer sünnete uyumlu değilse, o davranış merduttur, kabul edilmeyecektir. “SAHABELER EFENDİMİZİ GÖLGE GİBİ TAKİP EDERDİ.” Hz. Ömer Medine'de iken bir Müslümanla anlaşıyorlar aralarında şöyle bir konuşma geçiyor; “Hz. Ömer, İşim gücüm olduğumda Efendimiz (as) ı takip edemem, bu vesileyle ondan uzak durarak bazı şeyleri kaçırır, ve öğrenemeyiz, ben yokken sen onu takip et. İslam'dan habersiz kalmayalım, onun yaşadıklarını, söylediklerini takibe al, sen yokken de ben takip ederi not alırım ve birbirimize aktarırız”. Der ve aralarında öyle bir anlaşma yaparlar.” Sanırım bu örnek sahabenin Efendimizi nasıl takip ettiklerini yeterince açıklıyordur. “DİN DİNİN DEĞERLERİNE SAYGISI OLMAYAN KİMSELERDEN ÖĞRENİLMEZ” Tahsin Kazan; Âlimlerin sünnete hizmetini dile getirip, onların çalışmalarından çarpıcı kesitler aktardı. Hasislere yolculuklarındaki hassasiyetlerine değinen Kazan; bazen bir hadis için iki aylık bir deve sırtı yolculuğuna tekabül ediyordu. Ama ne yazık ki, günümüzde araştırmıyor ve okumuyoruz, internetten güvensiz site ve sayfalardan uydurulmuş bir takım rivayet ve hadislerle İslam'ı yanlış anlıyor ve yanlış tanıyoruz. Din Dinin değerlerine saygısı olmayan kimselerden öğrenilmez. “SÜNNET EVRENSELDİR” Son olarak, sünnetten uzak durmanın, “Hz. Peygambere isyan etmek olduğunu” dile getiren Kazan; “Sünneti doğru anlamak için kaynaktan beslenmemiz gerekiyor, Kuran ve Sünnete sımsıkı sarılalım. Sünnete özgündür, batının taklidi veya felsefenin yoğurması değil, Vahiyden süzülen bir özdür. Sünnet dinamik olma, hareketlilik durumu ve mücadeledir. Sünnet evrenseldir. Bir Arap kültürünün veya başka kültürlerin yoğrulması değildir. Hadisler iyi anlaşılmalıdır. Efendimizin hayatı ve sünneti, tüm Müslümanları bağlar.“ Şeklinde konuşan Kazan; Son olarak, ısrarla Cami ve Namaza ehemmiyet verilmesi noktasındaki paylaşımlarıyla program nihayet buldu. YORUM YAZIN ![]()
|
|