Geçtiğimiz günlerde 2022- 2023 eğitim öğretim yıllının sonu değerlendirmesini yapan Eğitim -Sen Bingöl Şubesi'nin “Okullar, Millî Eğitim Bakanlığı'nın bir alanı olmaktan çıkarılıp neredeyse Diyanet'in bir alt kuruluşu haline getirilmiştir. Bu anlayıştan süratle vazgeçilerek akademik ve bilimsel bir eğitime dönülmelidir” beyanatına Eğitim Bir-Sen Bingöl Şubesi'nden tepki geldi.
“İslam karşıtlığına geçi yok” açıklamasında bulunan Eğitim Bir-Sen Bingöl Şubesi; “Türkiye Yüzyılında ne LGBT lobilerine ne de manevi değerlerimize düşman olanlara fırsat verilmeyecek” vurgusunda bulundu.
İşte Eğitim Bir-Sen Bingöl Şubesi'nin o açıklaması;
Türkiye Yüzyılında İslam Karşıtlığına Geçit Yok!
Geçtiğimiz günlerde kendine sendika diyen bazı yapıların Millî Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın müşterek yürüttüğü ÇEDES protokolünün iptali için basın açıklaması yaptığına şahit olmuştuk. Söz konusu basın açıklamasında imamların okullarda Değerler Eğitimi kapsamında etkinlik yapmasını gündeme getirmişlerdi.
Bugünlerde ise okulların son zilinin çalınmasıyla yılsonu eğitim değerlendirmelerinde “Okullar Diyanet'in Bir Alt Kurumu Haline Getirilmiştir” başlığıyla karşımıza çıktılar. Velhasıl bu yapılar her yıl olduğu gibi bu yıl da manipülasyon yöntemiyle düne kadar cemaat ve tarikatlar başlığıyla, bugün ise İmam ve Diyanet başlığıyla İslam dinine olan kinlerini kusmaya devam ediyorlar.
Manipülasyon diyoruz ya işte ispatı burda: ÇEDES protokolü ile okullarımızın desteğiyle Bingöl'den Adıyaman'ın Sincik ilçesine onlarca maddi yardım yapıldı ve sosyal etkinlikler icra edildi. Hiçbiri bu yapılar tarafından gündeme getirilmedi. Ancak söz konusu din, diyanet olunca sokağa döküldüler. Müslüman olduğunu iddia edenlerin imamla, cemaatle, diyanetle nasıl bir kavgası olabilir. Bu açık açık İslam düşmanlığı değil midir?
Ayrıca açıklamalarının birçoğunda hükümeti ideolojik yaklaşım sergilemekle suçluyorlar. Bu yapıların ideolojik arka planlarını araştırdığınızda ise gezi olaylarının ve 6-8 Ekim olaylarının karanlık sokaklarında ortaya çıktığını görürsünüz. Genel merkezlerinde teröristlerin tedavilerini yaptıklarına bile şahit olursunuz. Bir de bu toprağın ve medeniyetin yanından bile geçmeyen marjinal fikirlerini nasıl savunduklarına şahitlik edersiniz.
Türkiye Yüzyılında LGBT Dayatmasına Geçit Yok!
LGBT gibi sapkın fikirler de bu yapılar aracılığıyla öğrencilerimize aktarılır. Son dönemde küresel güçlerin dayatması haline gelen LGBT yapılarını en çok destekleyenlerin bunların olduğunu sosyal medya paylaşımlarından, onursuzluk haftalarında yaptıkları faaliyetlerinden, üniversitelerde oda kapılarına astıkları LGBT afişlerinden görebilirsiniz. Evet, yanlış duymadınız. Bu yapılar açık açık eşcinselliği normalleştirme ve kurumsallaştırma çabasına girmektedir.
Merak etmeyiniz, pek yakındır bu propagandalarının sona ermesi. Üzeri kılıf ve süslü kelimelerle örtülü İslam düşmanlığı da LGBT lobilerinin dayatmaları da inşallah pek kısa zamanda yasalarla sona erecek. Türkiye Yüzyılında ne LGBT lobilerine ne de manevi değerlerimize düşman olanlara fırsat verilmeyecek. Tamamıyla bu toprakların değerlerine uygun bir eğitim sistemi inşa edilecek. Bunun farkındalar ve tüm rahatsızlıkları da bu farkındalıktan ötürüdür.
Onlara tavsiyemiz! Eğitime bir katkı sunmak istiyorlarsa; “Gölge etmesinler, başka da ihsan istemiyoruz.” Çünkü yıllardır bilimsel, demokratik, vs. süslü kelimelerle laf ebeliği yapmaktan öteye geçemiyorlar.
Şunu da iyi bilsinler ki, bizler İslami değerlerimize ve ahlaki değerlerimize saldıranlara fırsat vermeyeceğiz. Üstelik bu mücadelemize kendileri de şahitlik edecekler. Unutmayın ki Hakikat bir güneştir, ne zaman olsa doğar.