Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamu işçilerine refah payı dahil yüzde 45 zam yapıldığını duyurdu. Buna göre, en düşük kamu işçisi ücreti, işçi kesiminin de talep ettiği şekilde 15 bin lira seviyesine çıkarıldı.
Bu gelişme üzerine açıklamada bulunan Türk Sağlık-Sen Bingöl Şube Başkanı Sadık Anşin, kamu işçisi ile memur arasındaki maaş farkının neredeyse iki katına çıkmasının kamu görevlileri arasında infiale yol açtığını, açacağını söyledi.
“Hiçbir oran veya seyyanen tutar, kamu görevlilerinin infialini durduramaz”
İşçi ve memur maaşları arasındaki dengenin sağlanması gerektiğini vurgulayan Anşin; “Sayın Cumhurbaşkanımızın bugün kamu işçileri ile ilgili açıkladığı zam oranları sonucu işçi ve memur arasında takribi 2 kata yaklaşan, ikramiye ve tediyelerle birlikte 23 bin TL'ye karşılık; memur maaşları ortalama 12 bin aralığında kalmıştır. Meydana gelen gelir farkları nedeniyle devlet memurlarında ciddi tepkilere neden oldu, oluyor! Temmuz ayında kamu görevlilerine yapılacak, rutin zamların dışında, verileceği ifade edilen ‘refah payı'nın oranı an itibarı ile çok büyük önem kazanmıştır. Temmuz ayında kamu görevlilerine verileceği ifade edilen “refah payı” oranı veya miktarı ile ilgili olarak, bir açıklama yapılması elzemdir. Ortalama memur maaşlarını, en az işçi maaşları seviyesine çıkarmayan, hiçbir oran veya seyyanen tutar, kamu görevlilerinin infialini durduramaz.”
Yetkili sendika eleştirisi!
“Kamu görevlileri, maaş ve özlük hakları konusunda, bugün bu duruma düşmüş ise, haklı olarak infial halinde ise, bu durumun tek sorumlusu 12 yıllık yetkili sendikadır” diyen Anşin, şunları söyledi;
“Kamu görevlilerinin infial ve tepkilerini gösterecekleri, ifade edecekleri muhatap; yetkili sendika ile üye olarak, yetkili sendikaya destek veren kamu görevlileridir. Ne hazindir ki; kamu görevlileri kendilerini bu duruma düşüren, yetkili etkisiz sendikaya hala destek vermekte, tepki göstermemektedir. Türk Sağlık -Sen yetkili sendika değil, yetkili Sarı Sendikayı geçebilecek tek sendikadır. Kamu görevlileri titreyip kendine dönmedikçe, ‘kurt ile kuzuyu yiyip, çobanla ağlaşanları' masadan uzaklaştırmadıkça sonuç değişmeyecektir”