İHD Bingöl Şubesi Yönetim Kurulu adına yapılan yazılı açıklamada, cezaevlerindeki hasta tutuklu ve hükümlülerin sorunlarına dikkat çekmek amacıyla başlatılan etkinlikteki 9. mektubun Diyarbakır D tipi cezaevinde yatan İzzet Turan ve Halil Güneş'e gönderdikleri belirtildi.
Engin Ceber'in Metris Cezaevi'nde uğradığı işkence sonucu yaşamını yitirdiği hatırlatılan açıklamada “Gözü sürekli cezaevlerindeki ihlaller üzerinde olan biz insan hakları savunucularını ve sorumluluk sahibi bütün insanları daha duyarlı hale getirmelidir. Sayın Adalet Bakanının Engin Ceber'in ailesinden devlet ve hükümet adına özür dilemesini olumlu bulmakla birlikte; dokuz aydan beri gündemimizden düşürmediğimiz cezaevlerinde ileri boyutta sağlık sorunları yaşayan tutuklu ve hükümlülerin durumları karşısında da Sayın bakanı ve Sayın Cumhurbaşkanını duyarlı olmaya çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Sevgili Halil ve İzzet; hitabı ile başlanan mektupta “İHD Genel Merkezimizin cezaevlerindeki hasta tutuklu ve hükümlülerin sorunlarına dikkat çekmek amacıyla başlattığı etkinliğin 9. mektubunu sizlere gönderiyoruz. Yazdığınız mektuplarınızda, hepimiz gibi sağlık sorunu olmadan cezaevine girdiğinizi, cezaevinin zor koşullarını, gayrı insani uygulamaları, tedavinizin aksatıldığını veya ağırdan alındığını, sağlık sorunlarınızı anlatmaktasınız. Bizler yaşadıklarınızı dışarıya yansıtmaya ve acılarınızı, çığlıklarınızı aktarmaya çalışıyoruz. İnsan hakları savunucuları olarak bunu çok iyi görmemize rağmen, asıl yaşadıklarınızı görmesi gerekenler, görmüyor, görmek istemiyor. Onlara inat onlar görene dek bizler sesiniz ve çığlığınız olmaya devam edeceğiz. Cezaevleri bir ülkenin aynasıdırlar. Orada yaşananlar ülkenin demokrasi standardını göstermektedir. Ülkemizdeki mahpuslar haklarını aradıklarında keyfi uygulamalarla karşı karşıya kalıyor, tedavileri yapılmıyor, disiplin cezasına çarptırılıyor sadece toplumdan değil yaşamdan da izole edilmeye çalışılıyor” ifadelerini yer verildi.
Her iki mahkumunda hastalıkların nasıl oluştuğu ve başlarından geçen olayların anlatıldığı açıklamada “Biz insan hakları savunucuları sizin yaşadıklarınızdan sorumlu olanların sizlere cevap vermeyenlerin olduğunu hatırlatmamıza sanırım gerek yok. Bu ülkede mahpusların sorunları maalesef gittikçe artıyor. Sizin bir an önce iyileşmeniz için bu ayki mektuplarımızı sizin için gönderiyoruz. İnanıyoruz ki bu ülkede tüm bu uygulamalar bir anda bitmeyecek, bıçak gibi bir anda kesilmeyecektir. Bu bir insanlık mücadelesidir. Demokrasi ve insan hakları mücadelesidir. Tutulduğunuz cezaevlerinde sizlere bakmakla mükellef olan devlet, size yasa dışı yöntemlerle işkence yapanları görmüyor. Sizin sağlığınızla sorumlu olan devlet, sizin sağlığınızla ilgili ciddi girişimlerde bulunmamakla varlık nedeni de sorgulamaya açıyor. Devlet kimin için var sorusu çıkıyor karşımıza ki bu tehlikeli ve faşizan tutumlar bizleri tedirgin etmekte, devam etmesinden de kaygı duymaktayız.
Sizlerin bir an önce iyileşmenizi, bu sesinize birilerinin kulak vermesini diliyor, cezaevlerinin olmadığı özgür günlerde buluşmak dileğiyle” ifadeleri yer aldı.