Huzurumuzu bozmak isteyenler iş başındaSon dönemlerde artan terör olayları sonrası, halkın her kesiminden tepkiler yükselmeye devam ediyor. Son olarak Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde 13 askerin yanarak şehit olması, büyük bir infiale yol açtı. Halkın ortak düşüncesi ise; çözümü istemeyen ve bölgede barıştan yana olmayanların, huzuru bozmak için tekrardan iş başında olduğudur. Halk, bölgede huzur ve istikrarın devam etmesini isterken; bu tür olayların da kabul edilemez olduğunu söylüyor.Çalbay: Bu hain saldırı, terörden ve terör odaklarından beslenenleri bir kez daha ortaya çıkartmıştır. Bu eylemlerin arkasındaki şer güçlerin amacı apaçık ortadadır. Türkiye Cumhuriyeti şimdiye kadar aştığı sıkıntılar gibi bu sorunu da aşabilecek güce sahiptir. Yurtsever:Son dönemde olan olayların tek sorumlusu iktidar partisidir. Halkın yüzde 50 oyunu alan iktidar partisi, halkın huzuru için tercihini kullanmıyor. Bizim tek temennimiz operasyonların durdurulmasıdır.
Ulukan: Sayın Başbakan; bu konuda BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile kamuoyu önünde, Kürt sorunu ile ilgili şartları masaya yatırıp değerlendirmeli. Böylece kabul edilebilir taraflar varsa, karşılıklı mutabakat çerçevesinde halledilmelidir.
Aksoy: Operasyonlar dursun, silahlar sussun denildiğinde her seferinde "asker silah mı bırakacak" şeklinde tavsiyeleri manipüle eden, tek millet kavramından ısrar eden bir iktidarla birlikte; masum ve mazlum insanların kanından beslenmiş Ergenekon'a "ordunun moralini bozmuş"gerekçesiyle dört elle sarılan bir ana muhalefet partisinin basiretsizliği birleşince, fatura da gençlerimize çıkmaktadır.
Kızılboğa:Ülkemizi idare edenlerin korkak ve dirayetsiz politikaları sayesinde, Türk devleti ve Türk milleti her geçen gün biraz daha mevzi kaybediyor. Bölücü hainler artık gizlemedikleri heveslerini ve planlarını yüksek sesle dillendirirken, devletimizi idare sorumluluğunda olanlar, maalesef farklı tutum ve tavır içindeler.
Hant: Son zamanlarda hükümetin başlattığı ‘Milli Kardeşlik' projesine itikaten başlatılan bu olay manidardır. Bu olayla birlikte 13 aileye ateş düşmüştür. Bu olayın üstüne gidilmesini istiyoruz. Bu olayı gerçekleştirilenleri kınıyoruz. Bu olay kardeşliğimizi asla zedelemeyecektir. İnşallah böyle olaylar bir daha yaşanmaz.
AK PARTİ BİNGÖL İL BAŞKANI CEVDET ÇALBAY: “Diyarbakır Silvan İlçesi kırsalında, PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada 13 askerin şehit olduğu, 2'si ağır 7 askerimizin yaralandığını haberi bizleri derinden üzmüştür. Türkiye geliştikçe, büyüdükçe, bölgesinde söz sahibi oldukça bundan rahatsız olanlar var. Partimiz, Kürt sorunun çözümü içerinde oldu. Doğu'da yapılan yatırımları Batı'da göremiyoruz. Buna rağmen terör örgütü azmaya başladı. Şehitlerimizin acı haberleri sadece ailelerinin değil, hepimizin ocağına ateş gibi düştü. Diyarbakır Silvan'da PKK tarafından şehit edilen askerlerimizin acısı tüm ülkemizde olduğu gibi Bingöl'de de acıyla karşılandı. Çok üzüldük. Üzüntümüz çok derinden oldu. Bu hain saldırı, terör ve terör odaklarından beslenenleri bir kez daha ortaya çıkartmıştır. Bu eylemlerin arkasındaki şer güçlerin amacı apaçık ortadadır. Türkiye Cumhuriyeti devleti şimdiye kadar aştığı sıkıntılar gibi bu sorunun da üstesinden gelecek güce sahiptir. Türkiye güçlü bir ülkedir. Bugüne kadar vatanın bölünmez bütünlüğü için can veren bütün şehitlerimiz gibi, Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde şehit olan 13 askerimize Allah'tan rahmet, şehitlerimizin ailelerine sabır, milletimize başsağlığı diliyoruz. Milletimizin bir daha böyle acı görmemesini temenni ediyoruz.”
BDP BİNGÖL EŞBAŞKANI HALİS YURTSEVER: “Son dönemde olan olayların tek sorumlusu iktidar partisidir. Halkın yüzde 50 oyunu alan iktidar partisi, halkın huzuru için tercihini kullanmıyor. Bizim tek temennimiz operasyonların durdurulmasıdır. Arzu ediyoruz ki, iktidar partisi bu operasyonları durduracaktır. Biz asla insanların ölmesini istemiyoruz. Son zamanlarda iktidar kanadından yapılan açıklamalar, zehir zemberek açıklamalardır. Olayda gençlerin ölmesi bizleri üzmüştür. Yaşamını yitiren gençlere Allah'tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyorum.”
HAS PARTİ BİNGÖL İL BAŞKANI CEZAYİR ULUKAN: “14.07.2011 tarihinde Diyarbakır'ın Silvan İlçesi kırsalında yaşanan çatışmada 13 askerimizin hayatını yitirmesi, tüm halkımız gibi bizleri de derin üzüntüye boğmuştur. Yaklaşık 30 yıldır ülkede yaşanan bu iç savaşta birçok insanımızı kaybettik ve maalesef kaybetmeye de hala devam ediyoruz. Bu kanlı savaştan içte ve dışta bir kısım cani nemalanırken, diğer tarafta da bağrı yanık ana babalar bırakılmaktadır. Aldığımız bilgilere göre şehit olan 13 askerimizin yanarak hayatlarını kaybettikleri söyleniyor. Bu bilgilere göre yaptığımız değerlendirmede şöyle bir sonuca varıyoruz: bir kaplumbağa bile meşe ağacı olan ormanlık bölgede çıkan yangından kaçarak kurtulabilir; fakat maalesef bu askerlerimiz oldukları yerde can vermişlerdir. Böyle bir olayda bana göre büyük bir çelişki vardır. Bu coğrafyada bazı ormanlık bölgelerin çok sık olduğundan, neredeyse gece karanlığı gibi izlenim vardır. Yapılan operasyonların zamanlarının ve stratejilerinin iyi hesaplanması gerektiğini düşünüyorum. Bu meselenin çözüme kavuşabilmesi sürecinde; ne anaların ağlaması ne de babaların feryatlarının bir daha yükselmemesi gerektiği, gerek asker; gerekse dağdakinin anne ve babası neticede her iki taraf da aynı acıyı yaşamamalıdır. Bana göre Sayın Başbakan'ın bu konuda BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile kamuoyu önünde Kürt sorunu ile ilgili şartları masaya yatırıp değerlendirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Böylece kabul edilebilir taraflar varsa, karşılıklı mutabakat çerçevesinde halledilmelidir. Ayrıca böyle bir girişim çözümün en büyük adımı olur. Şartlar kabul edilip yerine getirildiği takdirde; şayet BDP bu mutabakata aykırı hareket ederse, işte o zaman Kürt halkı kendi eli ile BDP'yi tasfiye eder ve samimi olmadığını eminim ki ortaya koyacaktır. İçeride ve dışarıdaki savaş baronlarının hatırlarına binaen ülkemizi parçalama hareketlerine girişmeyelim, birlik ve beraberlik içinde kardeşçe yaşayalım. Elin adamları silahlarını satamıyorlar ise bizlerde canlarımızı ucuz yollarla feda etmek zorunda kalmayalım. Tüm kamuoyu ve halkımızın aklıselim bir şekilde hareket etmesi bu sürece büyük katkı sağlayacaktır. 1071 tarihinden beri bu ülkeyi paylaşıp yaşamışsak, bundan sonrada paylaşıp yaşamamıza hiçbir engel olmamalıdır. Bu mesele her ne kadar Kürt meselesi ise o kadar da Türk meselesidir. O halde bu sürece hep beraber katkıda bulunmaya gayret etmeliyiz. Ben, şahsım ve parti teşkilatımız adına bu elim olayda hayatını kaybedenlere, Allah'tan rahmet ve yakınlarına da başsağlığı diliyorum.”
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ (İHD) BİNGÖL ŞUBE BAŞKANI NİHAT AKSOY: “Son günlerdeki çatışmalar sonucu yitirilen yaşamlar, insan hakları savunucuları olarak bizleri daha da kaygılandırıyor. Bizler her zaman çift taraflı olarak silahların susması için mücadele ettik. Ancak herkes bu çabamıza aynı kulağı vermedi, vermiyor.30 yıldır devam eden çatışmalı ortam yetmiyormuş gibi BDP'lilerin ve insan hakları savunucularının, KCK operasyonları adı altında tutuklanmaları, BDP'nin desteklediği blok adaylarının önce veto edilmeleri, seçimle milletvekili sıfatını kazanan Hatip Dicle'nin YSK tarafından vekilliğinin düşürülmesi ve bazı yetkili mahkemelerce vekillerin tahliyelerinin sağlanmamasına ek olarak operasyonların son gaz devam ediyor olması, ortamı daha da germiş, çözümsüzlüğü derinleştirmiştir. Operasyonlar dursun, silahlar sussun denildiğinde, her seferinde "asker silah mı bırakacak" şeklinde tavsiyeleri manipüle eden, tek millet kavramından ısrar eden bir iktidarla birlikte; masum ve mazlum insanların kanından beslenmiş Ergenekon'a "ordunun moralini bozmuş "gerekçesiyle dört elle sarılan bir ana muhalefet partisinin basiretsizliği birleşince, fatura da gençlerimize çıkmaktadır. Bu siyasi iradesizlikle birlikte, sivil toplumun ve aydınlarımızın yetmeyen çabası ve tek renkli basının kışkırtması da çözümü ertelemektedir. Başta iktidar olmak üzere, BDP dahil tüm muhalefet partilerinin olaya sağduyulu yaklaşımları, hepimiz için daha hayırlar getireceği kuşkusuzdur.”
TÜRK SAĞLIK-SEN BİNGÖL ŞUBE BAŞKANI ve TÜRKİYE KAMU-SEN İL TEMSİLCİSİ SALİH KIZILBOĞA: “Diyarbakır'ın Silvan ve Kulp İlçeleri arasında arama yapan askerlerimizi pusuya düşüren PKK terör örgütü mensupları; 3'ü uzman erbaş, 10'u er olmak üzere 13 yiğidimizi daha toprağa düşürdü. Aynı saldırıda ikisi ağır olmak üzere yedi askerimiz de yaralandı. 12 Haziran milletvekili seçimlerinden bu yana, PKK terör örgütünün saldırılarıyla verdiğimiz şehit sayısı 24 oldu. İkisi asker biri sağlık personeli, üç kamu görevlisi de terör örgütü tarafından kaçırılmış durumda. Yaşanan bu tatsız ve acı olaylar Türk-Kürt kardeşliğini bozamayacak, aksine daha da güçlendirecektir. Acımız tarif edilemeyecek kadar büyüktür; fakat metanetli ve sabırlı olmak zorundayız. Yıllardır gencecik evlatlarımızı kurban verdiğimiz terör, her geçen gün azgınlığını ve cüretini artırarak devam ediyor. Ülkemizi idare edenlerin korkak ve dirayetsiz politikaları sayesinde, Türk devleti ve Türk milleti her geçen gün biraz daha mevzi kaybediyor. Bölücü hainler artık gizlemedikleri heveslerini ve planlarını yüksek sesle dillendirirken, devletimizi idare sorumluluğunda olanlar, maalesef farklı tutum ve tavır içindeler. Unutulmamalıdır ki; Türk milleti Çanakkale'de devletin bekası ve milletin bütünlüğünün muhafazası için Türkü, Kürdü, Zazası, Lazı ve Çerkeziyle bir olup destan yazdılar. Şerefleriyle isimlerini tarihe altın harflerle kazıdılar. Türkiye Cumhuriyeti devleti büyük bir devlettir ve Türk milletinin sağduyusu, birlik, beraberliği ve kardeşliği tezgâhlanan kirli ve karanlık oyunlara müsaade etmeyecektir. Bu zillet sahipleri unutmasın ki: bugün zihinleri bulandırabilirsiniz, idrakleri köreltebilirsiniz; ancak tarih ve milli vicdan, sizi en ağır tenkit ve tahkirle yad edecektir. Türkiye Kamu-Sen olarak kahraman şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet, aziz milletimize, şehitlerimizin ailelerine başsağlığı ve yaralı askerlerimize acil şifalar dileriz. Cenab-ı Allah böylesi acıları tekrar yaşatmasın.”
SAĞLIK-SEN BİNGÖL ŞUBE BAŞKANI NEDİM HANT: “Diyarbakır'ın Silvan İlçesi kırsal kesiminde çıkan çatışmada 13 askerimizin şehit olması ve 7 askerimizin de yaralanması Memur-Sen ve Sağlık-Sen ailesi olarak bizleri üzmüştür. Son zamanlarda hükümetin başlattığı ‘Milli Kardeşlik' projesine itikaten başlatılan bu olay manidardır. Bu olayla birlikte 13 aileye ateş düşmüştür. Bu olayın üstüne gidilmesini istiyoruz. Bu olayı gerçekleştirilenleri kınıyoruz. Bu olay kardeşliğimizi asla zedelemeyecektir. İnşallah bu olay bir daha yaşanmaz. Şehit askerlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine, silah arkadaşlarına ve milletimize baş sağlığı diliyor, yaralı askerlerimize acil şifalar temenni ediyoruz.” YORUM YAZIN
|
|